English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ O ] / Onu bulmak zorundayız

Onu bulmak zorundayız translate English

235 parallel translation
Hâlâ onu bulmak zorundayız.
Well, this can't stop us. We still have to find her.
Her kim olursa olsun, sabah olmadan onu bulmak zorundayız.
Whoever it was, we've got to find him before this night is over.
Onu bulmak zorundayız.
We've got to find him.
Onu bulmak zorundayız...
We simply have to find it...
Fakat onu bulmak zorundayız.
But we've got to find it.
Onu bulmak zorundayız.
We have to find her.
Onu bulmak zorundayız.
We've got to find her.
Onu bulmak zorundayız!
We've got to find it.
Onu bulmak zorundayız.
Yes. We'll have to find him.
Biz... biz onu bulmak zorundayız.
We- - We've got to find him.
Onu bulmak zorundayız.
We're huntin'him.
Onu bulmak zorundayız, anlıyor musunuz?
We've got to find him, do you understand?
Birini öldürmeden önce onu bulmak zorundayız.
We've got to find him before he kills someone.
Daha fazla kurban, daha fazla ceset ve daha fazla musallat vakasına sebebiyet vermeden önce onu bulmak zorundayız.
And we must find her... before there are more victims, more corpses, more possessed.
Dedektif ne düşündüğünüz umurumda değil. David kayıp ve onu bulmak zorundayız.
Regardless of what you think, Inspector, David is missing, and we must find him.
Pekala, onu bulmak zorundayız.
All right, we gotta find him.
Ancak, onu bulmak zorundayız.
However, we have an obligation to find him.
- Onu bulmak zorundayız.
- Then we have to find her.
Onu bulmak zorundayız.
We got to find her.
Evet, onu bulmak zorundayız. Ayrıca ressamın temsilcisi Peter Makinson'ı da.
Yes, we need to find the brother, but also the artist's agent, Peter Makinson.
Onu bulmak zorundayız.
We gotta get to him.
Onu bulmak zorundayız.
We got to find him.
- Siz, onu uyardınız oda şüphelendi. Ve biz şimdi, onu bulmak zorundayız, olaylar olmadan önce müdahele edip, dengeleri bozabilir!
I KNOW THAT YOU DID, AND NOW WE HAVE TO FIND HIM BEFORE HE DESTABILIZES EVERYTHING!
Her iki durumda da, onu bulmak zorundayız.
- Either way, we have to find him.
- Onu bulmak zorundayız. - Silahlarla ilgili hiçbir iz yok.
- No sign of weapons.
Onu bulmak zorundayız.
We have to find him.
Onu bulmak zorundayız.
We gotta find her.
Onu bulmak zorundayız, Zeyna.
We have to find her, Xena.
Onu bulmak zorundayız!
We gotta find her!
Onu bulmak zorundayız.
Dammit! We have to find him!
Onu bulmak zorundayız.
We gotta find her. - Come on.
Onu bulmak zorundayız!
We gotta find him.
Onu bulmak zorundayız.
We have got to find her.
- Onu bulmak zorundayız.
- We can't save anyone if we're dead!
Sebep her ne ise, Jasmine'in bunu düzeltmesi için onu bulmak zorundayız.
Whatever the reason is, we have to find her so Jasmine can straighten her out.
- Onu bulmak zorundayız.
- We have to find her.
Onu bulmak zorundayız.
We really need to find him.
Onu bulmak zorundayız,
We have to find her,
Bu ülkede bir Al Kahf hücresi varsa, onu bulmak zorundayız.
If there's an Al Kahf cell in this country, we've gotta find it.
Onu bulmak zorundayız.
- Where is he?
Onu sabaha kadar bulmak zorundayız.
We're bound to flush him out by morning.
Onu bulmak için acele etmek zorundayız.
We can find her, but we're gonna have to hurry.
Zamanımız tükeniyor onu hemen bulmak zorundayım.
We cannot wait. I must find him.
Onu sorguya çekmek ve gerçeği bulmak için götürmek zorundayız.
We have to take him in for interrogation to find out the truth. Do you eat fish all day?
- Onu bu gece bulmak zorundayız.
- We'll find him tonight.
İşte bu yüzden onu ilk biz bulmak zorundayız.
That's why we have to find it first.
- Bo'yu bulmak zorundayız.İyileştir onu.
- We have to find Bo. Heal him.
Onu bulmak zorundayız.
She could be dosed with pheromones. We have got to find her.
Öyleyse onu enselemenin başka yolunu bulmak zorundayız.
Well, we'll just have to find another way to get her then.
- Onu bulmak zorundayız.
We have to find her.
- Onu bulmak zorundayız.
Well, it looks like he canceled all his appointments.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]