Onu bulacağım translate English
2,177 parallel translation
Bu yaratığın içinde bir yerlerde veri depo ünitesi var. Artık canlı olduğuna göre onu bulacağım.
Somewhere inside this creature is a data storage unit, and now that he's alive, I'm going to find it.
Burada bir cadı daha var, onu bulacağım.
There's another witch here, I'm gonna find her.
Onu bulacağımı biliyordum.
I knew I'd find her.
Onu bulacağım.
I'm gonna find her.
Onu bulacağım.
I will find it.
Onu bulacağım.
I'm going to find him.
Onu bulacağım.
I'm gonna find him.
Onu bulacağım Stevie.
I'll find her, Stevie.
Onu bulacağım.
And I'm gonna find him!
Nasıl olacak bilmiyorum, ama onu bulacağım.
I don't know how, but I am.
Onu bulacağım.
I will find her!
Onu bulacağım!
I will find her!
Onu bulacağımızdan bile emin değilim zaten.
I don't even know if we're going to find him anyway.
Geri dönünce onu bulacağım.
I'll find him when I get back.
- Bak, her yerde adamlar var, onu bulacağım.
We have people everywhere. I'll find them.
Gidip onu bulacağım.
I'm gonna go find her.
Onu bulacağım.
I'll find him.
-... ben de onu bulacağım.
- and I'm gonna find him.
Yakında onu bulacağım.
Soon I'll get him.
Ben gidip onu bulacağım.
I'm gonna go find him.
Onu bulacağımızdan eminim.
I know we're going to find her.
Ben onu bulacağım.
I'm gonna find it.
- Onu bulacağım.
- I'll find him. - Uh, heh.
Babamı istiyorum. Babamı istiyorum ve onu bulacağım.
I want MY dad and I'm going to find him.
Fakat onu bulacağım ve kabuğunu paramparça edeceğim.
But I'll find him, and I won't stop shucking till I do.
Onu bulacağım.
I will sniff her out.
Keskin nişancı olsun, olmasın, Onu bulacağım.
Sniper or no sniper, I'm not going to compromise on finding her.
Onu bulacağım..
I'll find him.
- Onu bulacağız tatlım.
We'll find her, honey.
Gidip onu kampüste bulacağım.
I'll just go find her on campus.
- Onu bulacağım.
I'll get it.
Ondan sonra da hayatımı mahveden kişiyi bulacağım. Ve onu öldüreceğim.
But then I'm gonna find the person that ruined my life... and I'm gonna kill him.
Yoksa onu nasıl bulacağımızı bilmiyorum.
Otherwise, I'm not sure how we're gonna find him.
Onu bulacağız, tamam mı?
We'll find her, okay?
Yarayı açarak kanayan damarı bulacağım ve onu bağlayacağım.
I'm gonna open up the wound and try to find the bleeder, tie it off.
Onu nerede bulacağımızı biliyor musun?
Any idea where I might find him?
Başsavcı cinayeti ile ilgili bağlantısını bulacağım tabii, onu da yaptıysa.
I will also tie him to the murder of that Crown prosecutor guy if he in fact did that as well.
Daha çıkıp, gerçek bir Noel ağacı bulacağım, ve onu keserken bu iki elimi balta gibi kullanacağım.
I'm gonna go up the mountain, I'm gonna find a real Christmas tree, and I'm gonna chop it down with my own two hands. I'm gonna use'em like axes.
bana soruyorsanız şayet bence higgs bozonu gibi bir şey orada duruyor keşfedilmeyi bekleyen ne kadar da heyecan verici olurdu aslında biz şeyler bulmak ki anlayamadığımızı böylece biz anlıyoruz ki higgs tanrı parçacığı orada yani onu bulacağız o an yaşa, yaşa diye bağırırız.
Whichever it is, we will learn. If you're asking me to place my bets, I think that something like the Higgs Boson is out there, waiting to be discovered.
Onu nerede bulacağımı biliyorum.
I know where to find her.
Bu videoyu kaydetti, çünkü bulacağımızı ve onu kurtaracağımızı biliyordu.
He recorded that video because he knew we'd find it and he knew we'd save him.
Bu videoyu korktuğu için kaydetmedi, ama bulacağımızı ve onu kurtaracağımızı biliyordu!
He didn't record that video because he was scared but because he knew we'd find it, and he knew we'd save him!
Onu nerede bulacağımızı biliyorum.
I know where to find him.
Onu nasıl bulacağımızı biliyor musun?
You know how to find him?
- Doğru neyse onu bulacağız, tamam mı?
- We will find out if it's real, okay?
Ve sonra... Böcek kızı bulacağım ve onu ortadan ikiye ayıracağım.
And then I'm gonna find the bug girl and tear her apart.
Tek bildiğim, onu oraya kim kapattıysa... onu bu akşam bulacağım. - Bekle.
Look, all I know is that whoever framed her I'm gonna find them tonight.
Onu kendi başımıza bulacağız.
We're going to track him down ourselves.
Onu bulacağım.
I'll find her.
Yanımda değil ama onu bulacağım.
- I don't have her, but I'm gonna find her.
Tamamdır, bulacağım onu!
It's okay. I'll find him.
bulacağım 72
onu bul 30
onu buldular 16
onu bana ver 330
onu buraya getir 82
onu ben buldum 23
onu bana getir 26
onu buldum 214
onu biliyorum 95
onu bilmiyorum 36
onu bul 30
onu buldular 16
onu bana ver 330
onu buraya getir 82
onu ben buldum 23
onu bana getir 26
onu buldum 214
onu biliyorum 95
onu bilmiyorum 36
onu buldun mu 57
onu ben yaptım 23
onu bana geri ver 25
onu bana verin 33
onu ben hallederim 27
onu buldunuz mu 44
onu buldun 29
onu buraya getirin 62
onu boşver 33
onu bana getirin 23
onu ben yaptım 23
onu bana geri ver 25
onu bana verin 33
onu ben hallederim 27
onu buldunuz mu 44
onu buldun 29
onu buraya getirin 62
onu boşver 33
onu bana getirin 23