Ozgur translate English

Simdi olmek mi istiyorsun ozgur olarak?

You want to die now that you're free?

Sonra ozgur kalip, istedigimiz her yere gidebiliriz.

Then we'll be free, and we can go anywhere in the world.

Cik ortaya ozgur pic!

Come out, you free motherfucker!

Burasi ozgur bir ulke, oyle degil mi?

It's a free country, isn't it?

Ozgur hareketin sadece taklidi baska bisey degil.

An imitation of free will, it's nothing more.

Sey bu radikaller ozgur irade ve yaraticiligin ne oldugunu kesfetmeye calistilar, yani dogada ruh denen seyin.

These free radicals engender questions of free will, creativity, and even the nature of what we might call the soul.

Ve bu tepedeki adam onlari ozgur kilmak icin gelir.

And this man on the hill comes free them.

Bu serbest radikaller ozgur iradeyi sorgulamaya basladilar

Unanticipated, these free radicals engendered questions of free will.

Ve yarın Özgür tüm gününü buna ayıracak.

And Ozgur will set aside all day tomorrow...

Ben diyorum ki Özgür, kızma ama bir ara gelsen de şu dükkan kiraya verilmeden değil mi...

Ozgur, don't be angry, but if you can come back sometime.. -... before that shop's rented. I..

Çok mutlu ettin beni Özgür, çok.

You've made me so happy, Ozgur.

- Özgür ne oldu?

- Ozgur, what's wrong?

Hepsini aşağı sokağın çocukları aldı be Özgür'üm.

The kids from the next street took the lot, Ozgur.

Özgür!

Ozgur!

- Memnun oldum Özgür Bey.

- Nice to meet you, Ozgur Bey.

Hadi bakalım Özgür, bir kalbini dinleyelim şimdi.

Now, Ozgur, let's listen to that heart of yours.

Özgürcüm, canın çok yanıyor mu evladım?

- Ozgur? . Does it hurt a lot, dear?

- Özgür Turgut'un telefonu?

- Ozgur Turgut's telephone?

- Özgür Bey'le görüşebilir miyim?

. - Can I speak to Ozgur? .

- Özgür Bey, iyi günler.

. - Ozgur Bey, hello.

- Özgür Bey?

- Ozgur Bey?

En az bir hafta diye düşünüyorum Özgür Bey.

At least a week, Ozgur.

Özgür Turgut.

Ozgur Turgut.

- Özgür Bey!

- Ozgur!

Özgür, ne yapıyorsun çocuğum sen?

Ozgur? . What are you doing, son?

Özgür ne yaptın oğlum?

Ozgur, what have you done, son?

Özgür, bu arada kalksak mı ya?

Ozgur, can we go? .

- Özgür'de kaldım, kalmışım yani.

- I stayed at Ozgur's. Or so it seems. - What?

- Özgür Bey?

- Ozgur Bey? .

- Ne oluyor abi?

- What's going on, Ozgur?

- Özgür!

Ozgur!

Özgür, hani biliyorsun ben öyle merdiven falan inip çıkamıyorum ya artık çok diyorum ki sen bir yarın baksan şu dükkanla bir ilgilensen, ha?

Ozgur. You know I find it hard going up and down stairs these days? .

Özgür, nedir bu gürül...

Ozgur, what's this...? .

Özgür'cüm, bak sen böyle hoplayıp zıpladıkça yüzün gözün mosmor oluyor evladım.

Ozgur, look. Jump about like this and you go bright red all over.

Özgür?

Ozgur?

Özgür, hadi çıkalım oğlum.

Ozgur! Come on, son. Let's go, son.

- Özgür, ben kapıyı kapatıyorum.

- Ozgur! I'm locking the door.

Evet Özgür senin çocukluk aşkın olabilir seni çok heyecanlandırıyor olabilir onu her gördüğünde kalp krizi geçirecek kadar heyecanlanıyor olabilirsin.

Sure, Ozgur may be your childhood love. " " He may really turn you on. " " You may feel like you're about to have a heart attack whenever you see him. "

ÖZGÜR DÜNYA HABERLERİ.

NEWS FROM THE FREE WORLD

ÖZGÜR MEKSİKA İÇİN Madenciler Sendikası

MEXICO ONE FREE Metalworkers'

ÖZGÜR BİRER ADAM OLUN!

BE A FREE MAN! WITHOUT A FAMILY!

CUST ÖZGÜR!

Freed Cust!

BİZE ÖZGÜR VERİN!

Give us, us free!

GİTMEKTE ÖZGÜR DEĞİLSİN

What do you mean I'm not free to go?

NE DEMEK GİTMEKTE ÖZGÜR DEĞİLİM

Can't get along without you.

ANLAŞMA GEREĞİ ÖZGÜR BİR İRLANDA DEVLETİ KURULACAK.

"The Agreement will establish a new Irish Free State."

Buna tahammül edilemez. "ÖZGÜR YAŞA YA DA ÖL"

This is untenable.

"ÖZGÜR BASIN ÖLDÜ."

"Free Press Dead."

ÖZGÜR BİR DÜNYA... Yaşadığı yerde hiç iş yokmuş.

( Woman ) There is no work in this place where he lives.

ÖZGÜR İRADE VE EVREN Haftaya Schopenhuer'ı okuyacağız.

Everyone, next week's reading... Schopenhauer.

ÖZGÜR ADAMLAR

Free Men