Özgür adam translate English
590 parallel translation
Özgür adam.
Free man.
- Özgür adam
- Free man
Daha sonra yakalanmışsın, Seni seviyorum Özgür Adam.
I love a man who won't be enslaved.
- Terbiyeye ihtiyacın var, özgür adam.
Then you want better manners, free man.
Özgür bir adam.
A free man.
Ben özgür bir adamım.
I'm a free man.
Hayatını işine adamış özgür bir yazarım sadece.
I'm only a free writer who has given his life to work and who will resume it tomorrow. And I am not here defending myself.
Bu adam özgür doğdu!
This man is freeborn!
O adamı özgür bıraktın!
You were able to?
Tek sözüyle Scott özgür bir adam olacak.
One word from her, and Scott would walk out a free man.
Hapisten kurtulmuş özgür bir adam gibi görünmüyorsun.
You don't look like a man who beat the rap, a free man.
Yedi saat sonra Mendoza o mahkemeden özgür bir adam olarak çıkacak.
In 7 more hours, Mendoza walks out of that court room a free man.
Evet, bir seremoni daha ve Will özgür bir adam... az ya da çok.
Well, one more ceremony, and Will's a free man, more or less.
Frank özgür bir adam ve istediği herkesle çıkabilir Bayan Tremayne.
Frank is free to go out with whoever he pleases Miss Tremayne.
Ben özgür bir adamım.
Look I'm a free agent.
Ben dünyanın en yakışıklı, en zeki adamı olmayabilirim, ama ben özgür olsaydım, sana evlilik ve sevgi teklifinde bulunmaya bir dakika bile tereddüt etmezdim.
Were I not myself, but the handsomest, cleverest man in the world, and if I were free, I would not hesitate for one moment to ask for your hand and your love.
Hayır, ağlamayacağım. Çünkü sabah özgür bir adam olacağım.
No, I ain't crying, because I'm gonna be a free man in the morning.
Özgür bir adam!
A free man!
Sabah özgür kalacak bir adam.
A free man in the morning.
Ne dersin, sabah özgür bir adam olmaya itirazın var mı?
How about that, any objection to being free in the morning?
Özgür bir adam olacağım Özgür bir adam olacağım
Free man in the morning Free man in the morning
Sabah özgür bir adam olacağım Ya da bileceğim ki...
Free man in the morning Or know the reason...
Sabah özgür bir adam olmak, nasıl bir his?
Well, how's it feel to be a free man in the morning?
Özgür bir adam olacağım
Gonna be a free man
Sabah özgür bir adam. Sabah özgür bir adam.
Free man in the morning Free man in the morning
Özgür bir adam olayım
Make a free man of me
- Özgür bir adam
- Free man
Yarın sabah özgür bir adam olacağımı sanmıyorum.
I don't reckon I'll be a free man tomorrow morning.
Elbette, eğer beni burada yatırıp beslemekten bıktıysan, sadece o kelimeyi söyle ben de şu kapıdan özgür bir adam olarak çıkıp gideyim.
Of course, if you get tired of feeding me and housing me free, just say the word and I walk out that door a free man.
Özgür bir adam olacağım.
I'll be a free man.
Burada, önünde uzun bir yürüyüş ve zorlu bir savaş olan... kardeşlerinin arasındaki özgür bir adam olmayı... çalışmadan semirmiş, etrafı kölelerle çevrili... Roma'nın en zengin adamı olmaya tercih ederim.
I'd rather be here, a free man among brothers... facing a long march and a hard flight... than to be the richest citizen of Rome... fat with food he didn't work for... and surrounded by slaves.
Artık özgür bir adamım.
I'm a free citizen.
Karıştıran dilimi bağışla, özgür bir adam.
Excuse my rudeness. A free man.
Ben özgür bir adamım.
I am a free man.
Seni özgür bir adam yapıyoruz.
We make you a free man.
Özgür doğmuş bir adam olarak babanın hareketlerinden sorumlu değilsin.
As a freeborn man, you are not responsible for your father's actions.
Sen özgür bir adam ve askersin.
You are a free man and a soldier.
Sana güzel bir gösteri sundum, kazandım... Beni özgür bir adam yap.
I give you a good show, I win it... you make me a free man.
Tek istediğim özgür bir adam olarak yaşamak....... ve kızımla torunumla yalnız olmak..
All I ask for is to live a free man and to be left alone with my daughter and granddaughter
Sağlığına kavuştuğunda paranın tamamını almış olacaksın. Sonra da mecburiyetlerden muaf, özgür bir adam olarak Floransa'ya dönebilirsin.
Full payment, I say, until you've recovered your health... when you can return to Florence free of all obligations, all cares.
Biliyorsunuz, ben sadece özgür bir adamım.
You know I'm only a free man
Adam özgür olduğumu söyledi.
Man say I'm free.
Halil bir köle değil, o özgür bir adam.
Khaleel is not a slave. He is a free man.
Ama yüzü olmayan bir adam sadece karanlığın dünyaya egemen olduğu zaman, kendini özgür hisseder.
But a man without a face is free only when darkness rules the world.
Ama üzgünüm. Sen özgür bir adam değilsin.
But unfortunately, you're not a free man.
Deli adam köleleri özgür bırakıyor.
That madman sets slaves free.
Ben de seni özgür bir adam yapabilirim.
I'm empowered to make you a free one.
Bu adamı istiyorum ve bu çocuğu ve bu adamı da özgür olması için.
I want this man... and this boy... and this man to be free.
" Ölüm ; çalışacak, aşık olacak ve çok daha uzun süre şarkılar söyleyecek olan özgür bir adamın canını almak için, siz onunla çok daha sonra karşılaşmayı ummanıza rağmen, sizi götürmeye geliyor.
" Death, it is taking long for you to come although I hoped to meet you much later, to lead the life of a free man, to work and love and sing much longer.
Ve bir kez atladım mı tekrar özgür bir adam olacaktım.
And once I had jumped, I would be a free man again.
- Ben özgür bir adamım.
I'm a free man, sir.
adamlarım 38
adam haklı 53
adamın biri 39
adamımsın 21
adam deli 37
adam kim 19
adam öldü 39
adam nerede 23
adama bak 17
adamımız o 17
adam haklı 53
adamın biri 39
adamımsın 21
adam deli 37
adam kim 19
adam öldü 39
adam nerede 23
adama bak 17
adamımız o 17
adam kaçırma 35
adamı rahat bırak 23
adam ölmüş 24
adam değil 16
adamı duydun 40
adam mı 39
adamı duydunuz 27
özgür 86
özgürlük 258
özgürsün 105
adamı rahat bırak 23
adam ölmüş 24
adam değil 16
adamı duydun 40
adam mı 39
adamı duydunuz 27
özgür 86
özgürlük 258
özgürsün 105