Para önemli değil translate English
216 parallel translation
Para önemli değil. Öneriniz dualarımın kabul edildiğini gösteriyor.
Mr. Sharp, the money doesn't matter, but what you offer is the answer to a prayer.
Para önemli değil.
Money's no object.
Staddan alacağımız para önemli değil.
The dough we pick up at the ballpark's not important.
Para önemli değil.
Salary's no object.
- Para önemli değil.
- The money isn't important.
Para önemli değil. Rahat olun şimdi.
Don't worry now.
Para önemli değil. Bu bir ölüm kalım meselesi.
The money means nothing This is life and death.
Para önemli değil, ben kızdım.
Not the money, it's that I got angry.
Para önemli değil.
The money isn't important.
Para önemli değil, Billy.
Money doesn't matter, Billy.
Babacığım, para önemli değil, önemli olan dürüst biriyle evlenmek.
Riches are of little importance when one is sure of marrying a virtuous woman.
- Para önemli değil.
- Money is no object.
Para önemli değil.
The money is not important.
Yapma, para önemli değil şimdi.
Come on, money is not important here
- Para önemli değil.
Well, money's no object.
Para önemli değil.
Money doesn't matter.
- Para önemli değil baba.
- Dad, the money is not important.
Para önemli değil ama gurur önemli.
But pride matters l`m not famous. Money doesn`t matter.
Para önemli değil.
Money is no object.
Para önemli değil.
I don't care about the money.
Açıkçası, George, para önemli değil.
Honestly, George, the money's not important.
Para önemli değil.
The money's not important.
Kaç para olduğu önemli değil!
I don't care what it costs!
Ne kadar para ödediğim önemli değil... hiç kimse burada çalışmak istemiyor.
None of the people of this province would serve here... no matter what I offered to pay them.
Para Gilda için çok önemli değil.
Money doesn't mean much to Gilda.
Sorun şu, bu para bana acilen lazım. Önemli değil.
The problem is, I need the money straight away lt doesn't matter
Benim için önemli olan para değil, sensin, biliyor musun bunu?
It ain't the money with me, it's you, you know that?
Max, para senin için çok önemli değil mi?
Max, that's real important to you, money?
- Paraya ihtiyacım var. - Para o kadar önemli değil.
- Money isnt that important.
Önemli olan çorba ve para değil elbette.
It was not just about coins and soup though.
100 dolar daha para cezası keserler, önemli değil.
So they fine me another 100 bucks. Big deal!
300 dolar burada önemli bir para değil.
300 dollars aren't worth that much around here.
Para onun için önemli değil
The money isn't important to him
Para benim için önemli değil.
I don't care about the money.
Önemli olan adalet değil para.
I'm not interested in justice. I deal in bounties.
Para hep ödenir ama önemli olan bu değil.
Money is paid, but that's not the motive.
- Para benim için önemli degil.
- Money doesn't matter to me.
Tabii, para senin için hiç önemli değil.
I know you couldn't care less about the money. - Hmm?
Çok iyi yarışıp bir hafta on gün için burnumuz kanayacak kadar iyi oyanıp kazansak bile yukarıdaki Yüce Tanrımız çıkıp elini kampımızın üzerine koysa bile her erkek, kadın ve çocuk bir araya gelip kazanmamız için dua etse bile hiç önemli değil çünkü bütün güzel kızlar yine de Mohawk Kampındaki erkeklerle çıkardı çünkü para onlarda!
even if every man, woman, and child held hands together and prayed for us to win, it just wouldn't matter, because all the really good-Iooking girls would still go out with the guys from Mohawk, 'cause they got all the money!
Kaç para verdiği hiç önemli değil.
Go on.
Ne kadar para olduğu önemli değil, bunu yapamıyorum.
I can't justify it no matter how much money's involved.
Bir şeyi atlıyorsun. Bize kim para verecek? Bu önemli değil.
Why couldn't you just say, "I hope you have a nice time"?
Para kazandığımız duygular kadar önemli değil.
It's not the money, as much as the feeling that we earned it.
Marcy, önemli olan kaç para kazandığım değil, yapılacak işin anlamlı olması!
Well, Marcie, now, it's not how much you make it's how meaningful the work is to you.
Önemli işlere girmek istiyorum... ya da iş silsilesine... yene karşı dolar almakla ilgili olan işlere... Alman markına karşı değil... ya da İsviçre frangı veya diğer para birimlerine karşı değil.
I want to get into a significant instrument... or a series of instruments... with respect to the buying of the dollar against the yen... not against the Deutsche mark... or against the Swiss franc or any other currency.
- Önemli olan görüntü değil para.
- Looks don't matter, money does.
Para... Para benim için önemli değil.
Money... is not important for me.
Para benim için o kadar önemli değil.
Money's not that important to me.
bayan, Abe Simpson'ı arıyorum çok önemli sahip olduğu para umurumda değil, onu seviyorum!
I'm looking for Abe Simpson. It's important. I don't care about his money, I love him!
Onlar için en önemli şey para ya da kadın değil, onurdur. - Doğru!
The most precious thing to them isn't money or women, it's honor.
- Ne kadar para istediği önemli değil, Fleischman.
- It doesn't matter how much money, Fleischman.
önemli değil 3809
önemli degil 25
önemli değil mi 21
önemli değildi 25
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
önemli degil 25
önemli değil mi 21
önemli değildi 25
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil misin 154
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil misin 154