Saat 10 translate English
4,968 parallel translation
Saat 10'da başlayıp 3 saatini ayıracakmış.
He set aside three hours starting at 10 : 00.
Yarın saat 10 için tekrar ayarlayabileceğini söylüyor.
He says he can reschedule for tomorrow at 10 : 00.
Yarın sabah saat 10'da.
Tomorrow morning at 10 : 00.
Devriye geldi, saat 10'dan sonra parkta kalamayacağımızı söyledi.
5-O rolls up, says we can't be in the park after 10.
Saat 10'da bir randevum vardı.
I have an appointment at 10 a.m.
- Yaklaşık saat 10 civarında.
I gather, about 10pm.
Karaciğer sıcaklığına göre ölüm aralığı saat 10 ile 10 : 30 arası.
Based on liver temp, the earliest she could've died is 10 : 00, 10 : 30.
O halde size dün gece saat 10 : 15 ile 11 : 15 arasında nerede olduğunuzu sormamın bir sakıncası yoktur?
And I suppose you won't mind me asking where you were between 10 : 15 and 11 : 15 last night?
Noho Spor Salonu'ndaki kickboks hocası Penelope'nin merkezdeki derste saat 10'dan 11'e kadar "kan ter içinde" kaldığını doğruladı.
Okay, so the kickboxing teacher at Noho Gym confirms that Penelope was "Sweating her ass off" downtown in a class from 10 : 00 till 11 : 00.
Saat 10'daki hayal zamanı için şimdi düşünmek istiyorum.
I think I would like to move my 10 : 00 PM reflection time to now.
- Saat 10 : 00 oldu.
- It's 10 : 00 AM.
Saat 10.00 olmuş.
Well, it's 10 : 00.
Gece saat 10 diyelim mi?
Shall we say 10 : 00 tonight?
Diyelim ki pazartesi sabah saat 10'da dişçi randevun var.
Well, let's say you need to remember a dentist's appointment, Monday, 10 : 00 a.m.
Çok yorgunum hatırlatsana, sabah saat 10 : 00 mu?
I'm so tired, remind me- - Is a.m. the morning one?
Saat 10 : 45.
It's 10 : 45 A. M.
Saat 10 : 03.
The current time is 10 : 03.
Bakanlıkla saat 10.00'da görüşmeniz için ihtiyacınız olan her şey.
- That's everything you need for your 10 : 00 AM with State.
Saat 10 : 00'da gelecekler. Hem de hepsi birden.
They're coming at 10 : 00.
Bu merkezde kalabilirsiniz ama sadece, akşam saat 10'dan sonra dışarı çıkmamak şartıyla.
You can stay in the centre, only if you don't leave after ten.
Zack, saat 10 : 00'da buraya geliyor ve birlikte balığa gideceksiniz.
Zack is coming at 10 : 00, and you are going fishing with him.
Dün gece saat 10 : 00 ile 10 : 30 arasında nerede olduğunu açıklayabilir misin?
Can you account for your whereabouts between the hours of 10 : 00 and 10 : 30 last night?
Saat 10 : 00'u geçmesin.
No later than 10 : 00.
Hedef, saat 10 yönünde. Önünde iki tane estetik eseri kazak genişletici taşıyor.
Bogey at 10 : 00, and she is packing two fully-operational sweater stretchers.
Bugün saat 10'da su teslimatı bekliyoruz.
We are expecting a water delivery today at 10 a.m.
Saatte 3 mil yol alsak Günde 10 saat devam etsek, eğer bir yol bulursak bile - - aslında, yollara bakıyor olacaklardır, yani öylece- -
So, even if we're covering three miles an hour, times 10 hours a day, if we find a road - - actually, they'll be looking for the road, so we can't even - -
Saat 10 yönünde 50 metre kadar uzakta.
10 : 00, 50 yards out.
Boyd, saat daha sabah 10 : 30.
Boyd, it's 10 : 30 in the morning.
8 ile 10 saat arasında kalmaya çalışıyorum.
I try to get anywhere between eight and ten hours.
Katherine, saat 10'dan beri içeride.
Katherine's been in there since 10 o'clock.
Daha saat sabah 10'a gelmedi.
Not even 10 : 00 in the morning...
Saat gecenin 10'u.
It's 10 : 00 at night.
Saat gecenin onu.
It is 10 : 00 at night.
Dün akşam saat on civarı birkaç dakikalığına uğramıştı.
She came by around 10 : 00 last night for a few minutes.
Oyun kulübünün yöneticisi Monroe'nin akşam saat on birden gece yarısına kadar orada olduğunu doğruladı.
So the manager at the player's club confirms that Monroe was there from 10 : 00 PM till well after midnight.
Saat daha on.
- It's only 10 : 00.
- Saat daha on.
- What? - It's only 10 : 00.
Dün akşam partiye saat kaçta geri döndün? 10'u biraz geçmişti.
What time did you get back to the party last night?
Onlarla on saat otobüs yolculuğu yapın.
Be on a bus with them for 10 hours.
Ya iki buçuk saat uçak yolculuğu yapacaktık ya da on saat otobüste arkadaşlarımızla sohbet edecektik.
Either get on a plane for two and a half hours, or take a bus for 10 hours and be with your friends and talk to one another.
Saat - 10 : 29.
Time- - 10 : 29.
Saat 8 : 10 olmuş.
It's 10 after 8 : 00.
Hem de 10 saat içinde.
in less than 10 hours.
Evet, toksin raporuna göre olaydan 10 saat sonra bile, kanındaki alkol oranı 0.3'müş.
Yeah, according to the tox report, ten hours after the fact, your blood alcohol level was still.03.
10 dakika erken geldin Danny. Bu, iki saat geç gelmekten bile kötü.
You're ten minutes early, Danny, which is worse than two hours late.
Kızgın, kırmızı bir vajinası var ve saat 10'dan beri rom içiyor.
She's got an angry, red vagina and she's been drinking rum punch since 10 : 00 a.m.
Romana Novak saat 5 : 10'da çıkış basmış.
Romana Novak clocked out at 5 : 10.
Saat daha 22 : 30.
It's only 10 : 30.
Sadece on saat sonra füzeleri atmak zorunda kalacağım.
We only have 10 hours before I'll be forced to launch my missiles.
Ana bataryanın dolması için 10 saat geçmesi gerekli, Jordan.
The main will take 10 hours to recharge, Jordan.
Saati 10 dolardan 40 saat çalıştım ben.
Mm-hmm. - I worked 40 hours at $ 10 an hour.
1000 97
10 numara 20
10 dakika 52
10 00 22
100 dolar 74
1000 dolar 33
10 dolar 80
10 saniye 69
10 yıl önce 37
10 bin dolar 21
10 numara 20
10 dakika 52
10 00 22
100 dolar 74
1000 dolar 33
10 dolar 80
10 saniye 69
10 yıl önce 37
10 bin dolar 21
10 sent 26
10 mu 21
10 yıl 29
100 dolar mı 21
100 mü 17
saat 16 49
saat 15 32
saat 12 139
saat kaç 1021
saat 6 229
10 mu 21
10 yıl 29
100 dolar mı 21
100 mü 17
saat 16 49
saat 15 32
saat 12 139
saat kaç 1021
saat 6 229
saat 23 33
saat 4 173
saat 18 42
saat 1 132
saat 9 217
saat 2 157
saat 22 41
saat 5 177
saat 20 32
saat 8 244
saat 4 173
saat 18 42
saat 1 132
saat 9 217
saat 2 157
saat 22 41
saat 5 177
saat 20 32
saat 8 244