English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ S ] / Saklanıyorum

Saklanıyorum translate English

401 parallel translation
Saklanıyorum.
I'll hide.
- Saklanıyorum.
I'm hiding.
Ben de saklanıyorum ki öldüğümü sansınlar.
I'm hiding so they'll think I'm dead.
Kendi kapıcımdan saklanıyorum!
Hiding from my own doorkeeper!
Pencereden dışarı atlayıp yere düşüyorum ve en yakındaki meyve bahçesinin sık otları arasına saklanıyorum.
I get out the window, drop to the ground below... and I hide myself in the deep weeds beyond the first orchard.
Dentsuin Tapınağı yakınlarındaki eski bakıcımın evinde saklanıyorum.
I am hiding in the home of my old nurse near the Dentsuin Temple
Buraya getirme, ben saklanıyorum.
Not in here, you fool. I'm hiding.
Dinle, Castle Beach'te bir bardayım, ama erkekler tuvaletinde salak bir polisten saklanıyorum.
Listen, I'm in a bar at Castle Beach, but I'm hiding from an idiot cop in the men's room. Now, that is funny.
Saklanıyorum.
I'm taking cover.
3 yıldır burda saklanıyorum!
I've been staying here for almost 3 years ;
Yahudi dostlarımın yanında saklanıyorum.
Hiding with some Jewish friends.
Kimden saklanıyorum?
What do you mean "hiding"?
Sen burada ne bok yapıyorsan onu! Saklanıyorum!
Doing the same fucking thing you're doing in here, hiding!
Saklanıyorum.
I'm hiding out.
- Saklanıyorum. - Ne?
- I'm in hiding.
- Utançtan ve küçük düşürülmekten saklanıyorum
- What? - Hiding from the shame and embarrassment
Saklanıyorum.
Hiding out.
Saklanıyorum.
I'm under guard.
Dorothy Vallens'in dairesinde saklanıyorum.
I'm hiding in Dorothy Vallens'apartment.
Arkadaki yatak odasında saklanıyorum.
I'm hiding in the back bedroom.
Bakamam, saklanıyorum.
I can't. I'm hiding.
Dünyadaki savaş kininden uzak kalmak için bu cehennem gibi yerde saklanıyorum.
I'm hiding in this hellish place to stay away from hatred the fighting in the world.
Bu yüzden bu tapınakta saklanıyorum.
So I hide in this temple.
- Gün ışığından saklanıyorum.
Hiding from the light of day.
Şimdi rüyalarımda kaybolmuş durumdayım, Dünya'dan saklanıyorum
Now I'm lost in my dreams, I hide from the world
Claire'in evinde saklanıyorum.
I've been hiding out at Claire's.
- Kanun görevlilerinden saklanıyorum.
- I am on the lam. - It's cool.
Ondan sürekli saklanıyorum ama beni illa ki buluyor.
I'm always hiding from him, but he finds me.
Burada saklanıyorum.
I'm hiding here.
Çitlerin arkasına saklanıyorum.
I hide in the hedge.
Bu palavraları düşündükçe o kadar kötü oluyorum ki gelip buraya saklanıyorum.
Thinking of that bullshit makes me feel so awful that I have to come here to hide.
Herkes gidene kadar burada saklanıyorum.
I just hide in here until everybody goes.
Saklambaç ve önce ben saklanıyorum.
Hide-and-seek, and I'm hiding first.
Saklanıyorum!
I'm hiding!
- Hayır ben havalandırma sisteminde saklanıyorum.
- No, I'm hiding in the air-cooling system.
Tamam, dinle George kana susamış bir suikastçı grubundan kaçıyorum kırsalda saklanıyorum.
Okay, look... I am on a run from a group of blood-thirsty corporate assassins, and I am hiding in the country,
Hastahanedeyim, saklanıyorum.
I'm at St. Peter's, hiding out.
- Arkadaşından saklanıyorum.
- l'm hiding from your friend.
Söyle ona... ben fareyim... şahinlerden saklanıyorum... bir kuzgunun yuvasında.
You tell him I'm a mouse hiding from the hawks in the house of a raven.
- Evet. Teyzemden saklanıyorum.
I'm hiding from my aunt.
Saklanıyorum.
I'm incognito.
Saklanıyorum.
Yeah. I'm hiding out.
Bilmiyorum... iki ya da üçgündür... burada saklanıyorum.
I've been hiding here for... I don't know...
İnsanlardan saklanıyorum.
I do things that, you know, I mean, I hide from people.
Bir günlüğüne dünyadan saklanıyorum.
I'm hiding from the world for a day.
- Saklanıyorum.
- Hiding.
Kapının arkasına saklanıyorsun, ve ben açıyorum.
You hide behind the door, and I'll open it.
Saklanıyor ama nerede olduğunu hatırlayamıyorum.
Hidin'out, but I just can't remember where.
Bakıyorum Tellioğlu erkekleri kadınlarının arkasına saklanıyor.
I see thatTellioğullari's men hide behind their women.
Ayrıca, bana hediyeni açıkça verebilirdin! neden saklanıyorsun? Çünkü Utanıyorum!
Oh, you could deliver the congee to me openly why be so sneaky about it?
Senden saklanıyorum.
I've been hiding from you.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]