English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ S ] / Senin adın

Senin adın translate English

6,245 parallel translation
Üç ay sonra falan Alerian turnuvası başlıyor, ben de kiminle partner olacağımı çözmeye çalışıyorum, listeye bakınıyordum ve senin adını gördüm, bu yüzden ben de...
So hey, man, listen. The alerian open's, like, three months away, and I'm just trying to figure out who I'm gonna partner with, and going through the list, your name popped up on the list, so i was just...
Senin adın ne?
What's your name?
- Senin adın ne?
- What is your name?
- Bu senin adın.
- It's your first name.
Tamam, öyle olsun, eğer Amway ürünü satıyorsan belki senin adının altına kayıt olabilirim.
- All right, fine, if you are selling amway, Maybe I'll sign up under you.
Bugün Selfridge'leri yanına almış olabilirsin. ama Loxley senin adını kirletmeye başladığında nereye kadar destek olacaklar sanıyorsun?
Oh, you might have Selfridge's ear today... But how long do you think they're gonna stand by you when Loxley starts dragging your name through the dirt?
Yaşadıkların için senin adına mutluyum.
I'm happy for what has happened to you.
- Senin adın ne?
- What's your name?
Geceleri senin adını sayıklıyor.
She used to call your name at night,
Onlara senin adını verebilir miyiz?
Can we give them your name?
Senin adın Annie Jones.
Your name is Annie Jones.
Dostum senin adın ne?
Dude, what's your name?
Senin adın ne?
And your name is?
Bu senin adın. Tekrar et.
That's your name.
Senin adın bu.
That's your name.
Senin adın Paul Angelo değil.
Your name's not Paul Angelo.
Senin adın da Hetty Lange değil.
Well, your name is not Hetty Lange.
Ben senin adını biliyorum, peki ya sen benimkini biliyor musun?
I know your name. Do you know mine?
Benim adım Doktor Wes Maxfield. Senin adın da Joey, değil mi?
My name is Dr. Wes Maxfield, and you're Joey, right?
- Senin adın neydi tatlım?
- What's your name again, hun?
- Senin adın ne?
What's your name?
Senin adın ne?
_
Reddington senin adını bile bilmiyordur.
Reddington doesn't even know your name.
Eğer Dr. Masters senin adını da yazdı diye çalışma yüzünden kalıyorsan çok üzülürüm. Ama Dr. Masters gitti.
What would make me really sad is if you're staying here for the study because I know Dr Masters put your name on it, but Dr Masters is gone.
Senin adın nedir tatlım?
What's your name, sweetheart?
Evet, senin adın nedir?
Yeah. And how about you?
- Senin adın dolaşıyor.
- Your name got floated.
Adın ne senin?
What's your name?
Seni kutsuyorum, düşmanın tüm şeytanca güçlerini cehennemden gelen ve senin fırkanı, İsa adına.
I cast you out, unclean spirit, along with every satanic power of the enemy every apparition from hell and all your legion, in the name of Jesus Christ.
Adın ne senin?
What is your name?
Bu senin yeni adın
This is your new name!
Senin adın neydi?
You're just not popular enough to star in your own vehicle, uh... What's your name? ( arrow whizzes )
Senin ve babanın adına çok mutlu oldum.
I'm really happy for you and your dad.
Adının bu olduğunu ve senin dışından onunla konuşabileceğimizi düşünüyoruz.
We think that's her name and we think we can talk her out of you.
Biliyorsun, Renu annen bu eve ilk adımını attığı zaman senin gibi güzel görünüyordu.
You know, Renu First time your mother stepped in this house.. ... she looked as beautiful as you.
Adın ne senin?
Stop that.
- Adın ne senin?
- What's your name?
Senin, adın ne?
What's your name?
Adın ne senin dostum?
What's your name, mate?
Anlamıyorum. Benim senin daha adımını bile atmadığın garajda duran kutumda - Ben...
I don't get it- - what's a little box of my stuff sitting in the back of a dark garage where you never go- - I- -
Evet, ilgilendirir çünkü ben de oraya gelip senin her adımını izleyeceğim.
Because I'm gonna be there watching your every move.
Kendim inkârın arkasına saklanırken, senin kuralları benim adıma çiğnemene izin verdim.
I let you break the rules on my behalf while I hid behind deniability.
- Adın ne senin?
What's your name?
Senin cep telefonu kayıtlarına ve onun dişçi kayıtlarına göre adamın adı Edgar Ramirez.
According to your cell phone records and his dental records, his name was Edward Ramirez.
Her seferinde aile adını taşıması için sadece birini hayatta bırakmışsın böylece o senin katletmen için yepyeni bir nesil yaratmış. Aynen hücre arkadaşıyken söylediğin gibi yapmışsın. Beni bilirsin.
leaving just one alive each time to carry on the family name, producing a whole new generation of victims for you to slaughter exactly as you said you'd do back when you and I were cellmates.
Hep sahip olmayı ve senin baban olan oğlunun ismi Ralphie adını koymayı düşlediği restoran ve ilk çeyrekten sonra hala masrafları karşılamıyorsa başka bir ateş yakacak ve o piçi yakıp kül edecekti.
The restaurant he'd dreamed of having, and name it Ralphie's, after his son, your father, and if the restaurant didn't start paying for itself after the first quarter, he was gonna light another fire,
Senin gerçek adın Miwa!
Your real name is miwa!
Eğer senin kasap torununun, adını söylemeye bile çok korktuğun babası hepimizi Bo-bekü yapacak zaten.
Please : if your grand-slaughter's Dad is who you're too scared to say he is, we're all gonna be Bo-be-que'd anyway.
Eğer deliliğin tanımı, aynı şeyi tekrar ve tekrar yapıp farklı sonuçlar beklemekse o hâlde senin kurtuluşun adına verdiğim mücadele beni dünyanın en delileri listesine sokabilir.
If the definition of insanity is doing the same thing repeatedly and expecting different results, then surely my quest for your salvation ranks me as one of the maddest of men.
Ailem çok uzun zamandan beri New Orleans'da Cami, hatta senin ailenden bile uzun süredir. ... bu süre zarfında öğrendik ki eğer hiç arkadaşın yoksa burası yaşamını sürdürebilmek adına hiç de uygun bir yer değil.
My family has been in New Orleans for a long time, Cami, even longer than yours, and we've learned it's a very hard city to get by in if you don't have any friends.
Adın neydi senin?
- What's your name again?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]