Adını bilmiyorum translate English
1,111 parallel translation
Ben senin adını bilmiyorum ve bilmek de istemiyorum.
Let's go with Bernadette. I don't know your name and I don't want to.
Evlendiği kişi - ya da beraber yaşadığı kişi ki adını bilmiyorum ama adresleri Dorset sokağı.
She was married to- - Or rather, she lived with a man... Whose name i don't know, but their address was dorset street.
Ben senin adını bilmiyorum.
I don't know your name.
- Adını bilmiyorum.
I don't know his name.
Adını bilmiyorum ama az önce birlikte yukarı çıktılar.
I don't know, but they just went up together.
Ama adamın adını bilmiyorum.
Only... I don't know the guy's name.
Adını bilmiyorum.
I don't know her name
Adını bilmiyorum.
I don't know her name.
Adını bilmiyorum ama Koç onu dışarı çıkartırsa, kadın onu yakanızdan kurtarır.
I don't know her name, but she could take him off your hands.
- Adını bilmiyorum. Fark etmez.
- l don't know. lt doesn't matter.
Adını bilmiyorum.
I don't know his name.
Adını bilmiyorum.
I don't know the name of it.
Onun adını bilmiyorum.
Nothing useful.
Adını bilmiyorum. Bu seni ilgilendirmez.
It's none of your business.
Bayan, adını bilmiyorum. Ben onu götürüyorum, o kadar.
Lady, I don't know his name, I'm just delivering him.
Ama ilk adını bilmiyorum.
I don't know your first name.
- Adını bilmiyorum, ama seninle... - Dans etmiştik.
- I don't know your name, but we met...
Gözlerinin rengini bilmiyorum, adını bilmiyorum, sesinin tonunu bilmiyorum, fakat sana bir ödülü hak ettiğini söylüyorum ve iyice gizlenmiş bir çok sırrım var.
I don't know the colour of your eyes, I don't know your name, I don't know the sound of your voice, but I tell you you deserve a reward, and I have many well hidden secrets.
Adını bilmiyorum, bu arada.
Kirby : I DON'T KNOW YOUR NAME, THOUGH.
Adını bile bilmiyorum.
I don't even know your name!
Adının ne olduğunu bilmiyorum.
God, I don't know what it was called.
Ben hiçbirini bilmiyorum. İyiki konuşmalarda bunların adı pek geçmiyor.
I can't name any of'em and fortunately they never come up in conversation.
Adını bile bilmiyorum.
I don't even know your name.
Adını bile bilmiyorum.
I didn't even know his name.
Adınızı bilmiyorum.
I don't know your name.
Affedersiniz, adınızı bilmiyorum.
I'm sorry, I don't know your first name.
Ama adını bile bilmiyorum.
But I don't even know your name.
Bay Finch, ya da adınız neyse, gerçek hikayenizi bilmiyorum ve inanın bana anlatmanızı da istemiyorum ama bu akşam bizi eğlendirdiğiniz için size çok teşekkür ederim.
Mr Finch, whatever, I don't know what your real story is, and the last thing I want is for you to tell me, but I wanna thank you for entertaining us.
O benim için öldü, oysa ki onun adını bile bilmiyorum
He died for me and I don't even know his name.
babamın adını bile bilmiyorum.
I don't even know my dad's name
- Adını bile bilmiyorum.
- I don't even know your name.
Adını bile bilmiyorum.
So gang let's figure out where to start. What we have is a dead body.
Onun adını bile bilmiyorum.
I don't even know his name.
Biliyor musun, senin adını bile bilmiyorum.
You know, I don't even know your name.
Bilmiyorum ama planladığın beyzbol oyunu iyi bir adım gibi görünüyor.
I don't know, Mr. Brewster. But that baseball game you're planning sounds like a step in the right direction.
Bekle, daha adını bile bilmiyorum.
Wait, I don't even know your name.
Çünkü diğer adımımın nereye gideceğini bilmiyorum artık.
Because I no longer know where my other foot will go.
Noria adında Galyalı bir kadınla yaşadığını biliyorum ama nerede bilmiyorum.
He lives with a French chick named Noria. I'm not sure where.
Adını bile bilmiyorum.
I don`t even know her name
Adına ne diyorsunuz bilmiyorum ama o şişman kadının yediği hoşuma gitti.
I don't know what you call it, but I'd like to look at that dish out there the big fat sheila's eating.
- Sizin adınızı bilmiyorum. - Benimle oyun mu oynuyorsun sen?
Play games with me, mister, and you're through.
Adını bile bilmiyorum.
I don't even know her name.
Sizin niye buraya geldiğinizi bilmiyorum, ama ben Onun adını yüceltmek için geldim.
I don't know what you've come to do, but I've come to praise His name.
Adınızı bilmiyorum ama bu eşim Lindy.
I don't know your names, but this is my wife Lindy.
- Bilmiyorum adını.
- I don't know what her name is.
Şey... Adını da bilmiyorum ama.
I don't even know the name.
Viktor'un arkadaşına verdim, adını da bilmiyorum.
I gave the stuff to a friend of Viktor's. I don't even know his name.
Çok şeylere girdik ve ben senin adını bile bilmiyorum.
We've been through so much and I don't even know your name
Diğer adamın adı Boyette. Bilmiyorum.
The other is a guy named Boyette.
Adınızı bilmiyorum ama, öğle yemeğinde ne yapıyorsunuz?
I don't know your name, but what are you doing for lunch?
Yeri ve zamanı doğru mu bilmiyorum ama sana söylemek isterim ki Sammy ve ben, bebeğimiz eğer kız olursa adını Shelby koymak istiyoruz çünkü onun sayesinde tanışmıştık.
I dont know if this is the right time or place but I wanted to tell you that Sammy and I have decided if this babys a girl wed like to name it Shelby since she was the reason we met in the first place.
bilmiyorum 18446
bilmiyorum ki 83
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum dedim 18
bilmiyorum işte 23
bilmiyorum efendim 100
adını sen koy 18
adınız nedir 169
bilmiyorum ki 83
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum dedim 18
bilmiyorum işte 23
bilmiyorum efendim 100
adını sen koy 18
adınız nedir 169
adınız 139
adını 53
adınız ne 109
adınız lütfen 31
adını unuttum 23
adınız neydi 55
adını söyle 36
adını verdim 16
adını duymuştum 23
adını bile bilmiyorum 34
adını 53
adınız ne 109
adınız lütfen 31
adını unuttum 23
adınız neydi 55
adını söyle 36
adını verdim 16
adını duymuştum 23
adını bile bilmiyorum 34