Sevimli değil mi translate English
436 parallel translation
- Ufak tefek ama sevimli değil mi?
- Cute little fella, isn't he?
- Sevimli değil mi?
He's cute, isn't he?
Ne kadar sevimli değil mi?
She's adorable, isn't she?
Çok sevimli değil mi?
Lovely too, wouldn't you say?
Sevimli değil mi sence?
Wouldn't you say she was lovely?
Sevimli değil mi?
Isn't she lovely?
Çok sevimli değil mi?
Isn't he adorable?
- Ne kadar da sevimli değil mi?
- Isn't he cute?
- Ne sevimli değil mi?
- Isn't that cute?
Ne sevimli değil mi?
Isn't she lovely, folks?
- Sevimli değil mi!
- Isn't he cute!
Sevimli değil mi?
Aren't they cute?
Sevimli değil mi?
Isn't that pretty?
Şu kıza baksana! Sevimli değil mi?
Isn't this girl pretty?
Candy en azından sevimli olmalı ama bu korkunç değil mi?
Candy girl was kind of cute... but this is scary, isn't it?
Kaptan ne kadar sevimli, değil mi?
The Captain is charming, isn't he?
- Ne kadar da sevimli, değil mi?
- Isn't he charming?
Eskiden sevimli birisiymiş, değil mi?
Pretty little thing, in her way, wasn't she?
Küçük eşeğim sevimli, değil mi?
Isn't my little donkey cute?
Sevimli bir vahşiyim ama, değil mi?
But I'm a nice brute, aren't I?
Ne sevimli, değil mi?
- Well. - Isn't he cute?
Halalarımın sevimli, yaşlı hanımlar olduğunu sanıyorsunuz, değil mi?
You think my aunts are sweet, charming old ladies, don't you?
Ne sevimli bir beyefendi, değil mi?
Oh, isn't he a lovely gentleman?
Sevimli bir şey, değil mi?
Sweet little fellow, isn't he?
- Sevimli bir çift oldular, değil mi?
They make a lovely couple, don't they?
Sevimli değil mi?
Isn't he cute?
Çok sevimli, öyle değil mi?
Pretty, isn't she?
- Sevimli yavru, değil mi? - Onu sevdim.
- Cute little puppy, isn't he?
Sevimli, değil mi?
It's pretty, huh?
Çok sevimli, değil mi?
Isn't that lovely?
O çok sevimli olabiliyor, öyle değil mi?
He can be very endearing, can't he?
Bu gece çok sevimli, değil mi?
She's a lovable one tonight, isn't she?
Ne sevimli, değil mi?
Isn't he sweet?
- Çok sevimli, öyle değil mi?
- Lovely, isn't it?
- Ne sevimli, değil mi?
- Isn't she cute?
- Sevimli adam, değil mi?
- lsn't he adorable?
Kızınız mı? İnsanın öyle sevimli, uzun... güzel küçük bir kızı olması harika, değil mi?
Isn't it great to have a lovely, tall pretty, little daughter like that?
Oh, anne, Sevimli oldu değil mi?
Oh, Mother, isn't it lovely?
- Sevimli ve güzel, değil mi?
- She's charming, ravishing...
Sevimli, değil mi?
Isn't that cute?
Çok sevimli, değil mi?
Isn't that funny?
- Sevimli, değil mi?
- They are cute, aren't they?
Ufak tefek, sevimli bir şey, değil mi?
She's a cute little thing, ain't she?
Çok sevimli, bu tür çok sevimli olur, değil mi?
It was cute. It was kind of cuddly, too, wasn't it?
Her gün daha da sevimli oluyorlar, değil mi?
Oh, they get lovelier every day.
Sen sevimli yaşlı bir hanımefendisin, değil mi?
- You are a pretty old dame, aren't you? - Oh!
Çok sevimli, değil mi?
She's cute, isn't she?
Bu mu sevimli? Harika değil mi?
You think he's bitching?
Ne sevimli, değil mi?
Isn't he charming?
- Çok sevimli, değil mi?
- lsn't he darling?
Ne kadar sevimli, değil mi?
Aw, isn't that sweet?
değil mi 44479
degil mi 350
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi çocuklar 56
değil mi efendim 66
değil mi ya 25
degil mi 350
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi çocuklar 56
değil mi efendim 66
değil mi ya 25
değil misiniz 34
değil mi evlat 40
değil mi hayatım 33
değil mi jack 21
değil miyiz 24
değil mi kaptan 17
değil mi oğlum 33
değil mi beyler 17
değil miydi 73
değil mi joe 23
değil mi evlat 40
değil mi hayatım 33
değil mi jack 21
değil miyiz 24
değil mi kaptan 17
değil mi oğlum 33
değil mi beyler 17
değil miydi 73
değil mi joe 23