Söz verdiniz translate English
188 parallel translation
Bunun asla duyulmayacağına söz verdiniz.
You swore that nothing should be heard of this.
Söz verdiniz, ayrıca insanların konuşmasını istemiyorum.
But you have an engagement, and I don't want people to talk.
- Ama söz verdiniz.
- But you promised.
Bana söz verdiniz. Gayet açıktı.
It was quite definite.
Sizin de kalbiniz çok temiz, Efendim, çünkü bize yardım etmek için söz verdiniz.
You have a good heart too, sire, because you've promised to help us.
Ona zarar vermeyeceğinize söz verdiniz.
You promised not to hurt him.
- Söz verdiniz!
You promised.
- Bizi ziyaret edeceğinize söz verdiniz.
- You promised to come visit us.
- Kime söz verdiniz?
- Your word to whom?
- Eminim söz verdiniz...
- Surely a word given to an
Bana söz verdiniz!
You promised me!
Bayan Keller, yardım etmeye söz verdiniz.
Mrs Keller, you promised me help.
Söz verdiniz.
You promised.
İşbirliği yapacağınıza dair söz verdiniz.
Now, you've given your word to cooperate.
Bay Bodine, kış basmadan bizi Kaliforniya'ya götürmeye söz verdiniz.
Mr Bodine, you promised to get us to California before winter set in.
Babası öldükten sonra Simon'a göz kulak olacağınıza söz verdiniz.
And when he died, you vowed to keep an eye on Simon?
- Yapmamalısınız. Söz verdiniz.
Dr. Zaius, you mustn't!
Unutmayın ama, yoldaş başçavuş! Söz verdiniz.
Don't forget, Comrade Sergeant!
Onunla konuşacağınıza söz verdiniz.
You promised to talk to him.
Döndükten sonra burada bir kaç gün geçireceğinize söz verdiniz, sakın unutmayın.
Do not forget, young lady, who promised stay here a few days until you return.
- Ansok! - Ama ban söz verdiniz.
If you can have the woman, why can not I have the boy?
Bay Hart, bana söz verdiniz.
Mr. Hart, you gave me your word.
Ortak kararlara saygı göstereceğinize söz verdiniz.
You promised to respect the collective decisions.
Hımmm bir dizi resimlerimi çekeceğinize söz verdiniz.
Well you promised to take a bunch of pictures of me.
Siz bana... söz verdiniz!
You gave me your word.
Salı günü ödeme yapmaya söz verdiniz, sonra çarşamba, sonra da perşembe oldu.
You promised to pay me on Tuesday, then on Wednesday, then on Thursday.
Beni dinleyeceğinize söz verdiniz.
You promised that you would hear me out.
Yiyecek miktarını arttıracağınıza söz verdiniz.
You promised to improve our food ration.
Bir şey alacağınıza söz verdiniz.
You promised to purchase something.
İnsan kanı içmeyeceğinize dair söz verdiniz. Ama içtim.
You promised you'd take no human blood.
Ama söz verdiniz.
But you promised.
# Uzakta olduğunuzu düşünelim # # bana yazdınız diyelim # # ve mektubunuzda söz verdiniz #
♪ Let's Pretend That you're far away ♪ Let's Say You Write To Me ♪ And You Promise In your letter
Ama demiştiniz ki... 4 ay önce konuştuğumuzda, bana söz verdiniz...
But you... When we spoke just four months ago, you assured me that...
Bana söz verdiniz.
You gave me your word.
- Hayır, dostum ama siz, siz bana beşer pound vereceğinize söz verdiniz.
No man, but you, you... You give me your word you are going to give me five pounds.
Siz bana bir söz verdiniz.
No man, you give me your word. We don't...
Sıradaki benim ve ayrıca bana söz verdiniz.
I deserve this. I'm the next one in line. And besides, you promised.
Ah, Kaptan Carter, söz verdiniz.
Oh, Captain Carter, you promised.
İneklere mektup atacağınıza söz verdiniz mi?
Did you promise the cows you'd write?
- Kopya çekmeyeceğinize söz verdiniz.
- This indicates a promise not to cheat.
Bayan Gordon ve çocukları için en iyi olanı yapacağınıza söz verdiniz.
You promised to do your best for Mrs. Gordon and her children.
Söz verdiniz!
You promised!
Evin üç buçuk gün boyunca bana kalacağına söz verdiniz.
You guys promised me this place for three and a half days.
Hayır Donald, söz verdiniz.
No, no, Donald, you promised.
Ama bana söz verdiniz.
But you gave me your word.
- Söz verdiniz!
- You promised.
- Söz verdiniz.
- You promised.
Tanıklığımın gizli tutulacağına söz verdiniz ama avukatlardan gazete editörlerine kadar herkese gönderildi.
You promised my testimony would be confidential, yet It's been sent to lawyers, newspaper editors. Everyonel
Ve şahitler önünde söz verdiniz, bana verilen otoriteyle, sizi karı koca ilan ediyorum.
And as you have exchanged vows before witnesses, by the authority vested in me, I pronounce you husband and wife. - Congratulations!
Söz verdiniz!
You promised.
Hastanede yatan bir çocuğa iki home-run yapacağıma dair söz mü verdiniz?
You promised a kid in the hospital I'd hit two home runs?
söz veriyorum 1721
söz ver 128
söz verdim 82
söz vermiştin 151
söz verdin 108
söz veriyor musun 72
söz verdiğim gibi 30
söz ver bana 56
söz veremem 25
söz veririm 57
söz ver 128
söz verdim 82
söz vermiştin 151
söz verdin 108
söz veriyor musun 72
söz verdiğim gibi 30
söz ver bana 56
söz veremem 25
söz veririm 57