English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ T ] / Te

Te translate English

31,308 parallel translation
- Atlanta Braves'te çift oyuncular, eşler, özel jetler, bir sürü şey için.
- Couple players on the Atlanta Braves... wives, private jets, the whole thing.
"Paris'te benimle kalmaya gelsene."
Come stay with me here in Paris. "
Bu tutulma 1970'te de yaşanmıştı.
This eclipse... There was, uh... One back in 1970.
Sanırım, ta 1970'te de bu kampta aynı şeyler olmuştu, unuttuğum ya da belki de unutmaya çalıştığım şeyler ;
I think some things happened at this camp, back in 1970, things that I...
Biz gidip onu ararken, senin çocuklara göz kulak olmanı istiyorum. Amy Alex'le Eagle Creek'te, ben de sizinle geliyorum.
She's at Eagle Creek with Alex, and I'm going with you.
Saat 5'te DJ gelecek.
There's a DJ, comes in at 5 p.m.
Sene 1803'te...
Back in 1803...
Milyonlarca Amerikalı, Lee Harris'le 2015'te tanıştı.
Millions of Americans met Lee Harris in 2015...
Matt'in güvenlik kaydı, Lee'nin evden 22 : 13'te çıktığını açıkça gösteriyordu.
We had Matt's security footage clearly revealing Lee leaving that house at 10 : 13 p.m.
"Roanoke'a Dönüş" te niye yoktun?
Why weren't you involved with Return to Roanoke?
Bu benim için hiç te kolay değil.
This isn't easy for me.
Seni seviyorum.
Te amo.
Beni İnternet'te buldular. Daha büyük bir şebekeyi istismar etmek için elektrik çevirgeci kurmamı istediler.
Look, they hit me up online, they wanted me to build some power converter to leech off a larger network.
- İnternet'te okuduklarıma göre...
I read on the Internet that you're not supposed to...
Eğer burada bizimle grev hattında olmak yerine Venedik'te dünyanın en güzel kadınlarından birini yönetmeyi seçiyorsa bu onun kaybı.
If he'd rather be over there in Venice conducting one of the most beautiful women in the world instead of on the picket lines here with us, that's his loss.
Grant'te bu şöyle oluyor... bir şey üzerinde çalışıyor, yaratıyor... sonra da "Şimdi de tamamen farklı bir şey yapmalıyım." diyor.
And the way that it works for Grant is that, he works at something, works at something, works at something, creates it... He goes, "Oh, now I need to go do something radically different."
Pope'un ilk dizaynı 1925'te seçilmesine rağmen 1938'teki Pope'un yeni dizaynı ile yapımına başlanmıştır.
Though Pope's first design was chosen in 1925, construction began with a new design by Pope in 1938.
3'te toplantım var ama değiştirmeyi deneyebilirim.
I have a meeting at 3 : 00, but I could try and change it. No.
Titanik'te Kate Winslet'in nişanlısını oynayan adamı bulmaya çalışıyordum.
I'm trying to figure out who played Kate Winslet's fiancé in "Titanic."
Titanik'te nişanlıyı oynayan adamın adını bulmaya çalışıyoruz.
We're trying to figure out who played the fiancé in "Titanic."
- Titanik'te nişanlıyı oynayan oyuncunun adını söyle.
Tell us the name of the actor who played the fiancé from "Titanic"
Son araştırmalar Omega-3 ağırlıklı diyetlerin bunamayla mücadeleye iyi geldiğini söylüyor, Paris'te de bolca aldık.
The latest research shows that diets high in omega-3 fatty acids help combat dementia, which we gorged on in Paris.
Hemşire 03 : 00'te uyandığını ve havalandırma tüpünü çıkarmaya çalıştığını söyledi.
Nurse said you woke up at 0300 and tried to pull out your ventilator tube.
- Phoenix'te doğdum.
Uh, well, I... I was born in Phoenix.
Phoenix'te doğdun.
You were born in Phoenix.
Peki Pakistan'da doğdum, Londra'da büyüdüm, Paris'te okudum ama bence burada olmamın en önemli sebebi yardım derneklerine topladığım bağışlar.
Okay, well I was born in Pakistan, raised in London, schooled in Paris, but I think the primary reason that I'm in the Good Place is that I raised quite a lot of money for non-profit groups.
Tao Te Ching kitabında Lao Tzu diyor ki ;
In the "Tao Te Ching," Lao Tzu wrote,
15 : 00'te Lobster Roll'a uğra.
So come by the Lobster Roll at 3 : 00.
Evet, yani MS'te o kadar eğri büğrü oluyor ki ilaç kutusunu bile açamadı.
Yeah, I mean, the MS, it... made them so gnarled that she... she couldn't open the pill bottle.
Daha önce Guilt'te...
Previously on Guilt...
Guilt'te, önceki bölümlerde...
ng wrong.
Aftermath'te daha önce.
Previously on "Aftermath"...
13.00'te.
1 : 00.
Washington'a 329 nolu uçuş bugün 14.53'te düşecek.
Flight 329 to Washington goes down at 2 : 53 p.m. on this day.
Alex, ben de Metropolis'te yaşasaydım Clark'la birlikte hem şehri, hem de birbirimizi korurduk.
Alex, if I was in Metropolis, Clark and I could protect the city and keep each other safe.
Ve siz burada olursanız, Metroplis'te onun karşısında kimse olmaz.
And if you're here with me, then you're not in Metropolis with him.
Paris'te Kim ile öğle yemeği yiyeceğim.
I have lunch with Kim In Paris.
O uzaklarda, çok uzaklarda, Detroit'te.
I meant she's far, far away in Detroit.
- Devam edin ve Bella'yı bulun! - Nasıl Detroit'te kalabilirdim. Her gün Kraliyetten cam ayakkabı denemeye gelmiyorlar!
- How could I stay In Detroit when it's Royal Try On a Glass Shoe day!
Uçağım 3'te kalkıyor.
My plane leaves at 3.
Seçim kurulundan bir temsilcinin 5'te burada olacağını söylemiştin.
You said the rep from the election commission would be here at 5 : 00.
Eşim, babasının onu 22 Haziran 1999'da sabah 5'te uyandırdığını söyledi.
My wife mentioned to me that her dad woke her up at 5 : 00 a.m. on June 22, 1999.
Brian Long'un güvenlik sistemi, öldürüldüğü gece saat 3 : 48'te etkisiz hale getirilmişti.
Brian Long's security system was disarmed at 3 : 48 a.m. the night of his murder.
Aftermath'te daha önce.
Previously on Aftermath...
Venedik'te aklıma takılan bir şeydi.
Just something that was buzzing around my head in Venice, you know.
Ben İsveç'te çalmıştım ve...
I did it in Sweden and it's, uh- -
Saat 7 : 45'te.
7 : 45.
İnternet'te yaşadığınız yere baktım.
I took a look at where you live on the Internet.
Paris'te bir adamla tanışıyorsun, dünyanın en romantik şehrinde.
You meet a man in Paris, the most romantic city in the world.
Hough Sokağı'nda ve A533'te yollara barikat kuruldu.
We've got roadblocks on Hough Lane and the A533.
Zamanlaman daha iyi olamazdı. Yarın akşam Champs'te hızlı-randevu var.
But for Bobby, no helmet, no nothing... just his roguish charm and his skilled stickwork.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]