Yarım saat translate English
6,284 parallel translation
Her gece sadece yarım saat uyudu.
She only slept for half an hour every night.
Bu onu yarım saat kadar baygın tutar.
This should knock him out for about half an hour.
Bir kağıt alın, laptoplarınızı açın ve yarım saat içinde aklınıza gelen her şeyi yazın...
Take a sheet of paper, open your laptops... and note everything you think of in the next 30 minutes.
Yarım saat sonra küçük odada buluşalım.
- My little office in half an hour.
Yarım saat önce falan geldi.
He came in about an hour ago.
Taksiler yarım saat sonra gelecekmiş.
Hey, cabs are taking 30 minutes, so...
Onu bir yarım saat daha nasıl oyalayacağız?
How are we going to stall him for another half an hour?
Vance'le toplantım var ve şimdiden yarım saat geciktim.
I got a meeting with Vance. I'm already half an hour late.
İlk yarım saat genelde dışarıda takılır kahve içerdik.
We usually just hang out and drink coffee for the first half hour.
Yarım saat sonra çiftler maçında oynayacak.
He's got a doubles match in 112 hour -. He's doin'fine there.
Yarım saat sonra.
Half an hour.
Yarım saat nasıl geçti?
What happened to half an hour?
İkisinin birlikte yattığını düşüyor çünkü kuryenin garaja kamyonla girdiğini ve yarım saat civarı kaldığını görmüş.
She thought the two of them were sleeping together because the courier would back the truck up to the garage and stay for half an hour.
Growler'da iki kabin aşağıda kalan bir adamdan mesaj aldım yarım saat kadar önce.
I just got hit up on Growler about an hour ago by a guy staying two cabins down the road.
Amirim, altı üstü yarım saat. - İyi bir sebebi olsa iyi olur.
Chief, it's half an hour.
Çünkü bu görüntü Emma'nın evinde öldürülmeden yarım saat öncesinin Angelo'nun evinin güvenlik kayıtları!
Because... Well, this is security footage... From inside Angelo's apartment building taken about an hour after his death down at Emma's place.
Affedersiniz, yarım saat daha kapalıyız.
I'm sorry, we don't open for another half hour.
Müşteri yarım saat içinde gelir.
Client's gonna be here in, like, a half an hour.
Bu kamyonların yarım saat içinde yola çıkmaları gerek, McCoy.
Those trucks got to be on the road in half an hour, McCoy.
Yarım saat içinde dönmüş olurum, o zamana kadar depoyu düzenle.
I'll be back in 30 minutes, so set up for me to go through the storage.
Ve sadece yarım saat durdum.
And I'm only showing up half the time.
Yarım saat önce mola verdi.
She took her, uh, break a half hour ago.
Hayır, hayır ; düğün yarım saat içerisinde başlayacak.
No, no, and the wedding starts in a half an hour.
Ona yarım saat daha verecekler, inan ki.
They'll give him a half hour, they will.
Natalie'yle yarım saat önce konuştum.
I just spoke to Natalie a half an hour ago.
Aşağıya bir Jane Doe * getirdiler ama, yarım saat kadar önceydi.
They sent down a Jane Doe about, oh, half an hour ago.
Daniel Keary'yi yarım saat önce taburcu ettik.
We released Daniel Keary a half an hour ago.
Yarım saat sonra gel dostum. Seni araya sıkıştırırız.
Yeah, man, circle back in half an hour, and we can fit you in.
Trevor yarım saat önce bir benzin istasyonunda eyâletler arası doldurmuş.
Trevor filled up at a gas station off the interstate a half hour ago.
- Yarım saat oldu sanırım.
- About 30 minutes ago?
- Yarım saat geciktik!
- We're half an hour late!
Bu 911 aranmadan yarım saat öncesi!
7 : 32? That's a half-hour before our 911 call.
Ben, şey, onu yarım saat içinde senden alırım.Tamam mı?
I'll, uh, I'll pick him up in a half an hour. Okay?
Cesedi yarım saat önce buldular.
Body was discovered about a half hour ago.
Circus az önce hetero kulübü oldu ve Satellite daha yarım saat gey kulübü olmaz.
Circus just became a straight club, and Satellite doesn't become a gay club for a half hour.
Yol boyunca o arabada yarım saat birlikteydik.
I rode in the back of that car with you for half an hour.
Yarım saat sonra görüşürüz.
See you in a half hour.
Tanrım, yarım saat oldu.
God, it's been a half an hour.
Malan JFK'ya varmadan yarım saat kadar önce.. ... civarda ki bir elmas toptancısından LexingtonI aradı.
Malan called Lexington from a nearby diamond wholesaler an hour before he got to JFK.
Son arama yarım saat içindeymiş.
You know, checkout's in half an hour.
Biri yarım saat içinde buraya gelecek.
One of them's gonna come by in about half an hour.
- Yarım saat ara. Sonra jüriye talimatlar için döneceğiz.
Half an hour break, then we'll return for instructions to the jury.
Yarım saat için 50 Euro.
50 euros for half an hour.
Zaten yarım saat içinde oradan geçeceğim.
I have to head over there in about a half hour, anyway.
Tanrım... Yarın saat 10'da ilan panosunun önünde buluşalım.
Gosh... in front of the bulletin board.
Müşterimin yeğeninin telefonunu aldım az önce. Programını ayarlamış. Sana yarın saat 4'te bir röportaj ayarlayabilmiş.
Uh, so I just got off the phone with my client's niece, and her schedule is packed, but she can fit you in for an interview tomorrow at 4 : 00.
Uçacağımızın yarın sabah saat 08.00 de olduğunu sanıyordum.
Hey. I thought our flight was at 8 : 00 in the morning.
Yarın saat 9 : 00'a kadar bir eş üretemezseniz, kapanış sunumlarını yapacağım.
If you don't produce the wife by 9 : 00 AM tomorrow, we're moving on to closing arguments.
Eğer şanslıysak, mezbahayı yarın saat 2 gibi çalıştırmaya başlarız.
With any luck, we'll be firing up the slaughterhouse by 2 : 00 p.m. tomorrow.
Saat 09 : 00'da bırakılmış teslim alma zamanı yarın sabah saat 11 : 00'de.
Set to be dropped off at 9 : 00 a.m., picked up at 11 : 00 a.m. tomorrow.
DVR dört gün önce bugün saat 14 : 00'deki Thoroughbred Kupa Yarışı'nı kaydetmesi için ayarlanmış.
Four days ago, someone set the DVR to record the Thoroughbred Cup Challenge, 2 p.m. Today.
yarım saat sonra 44
yarım saat içinde 16
yarım saat önce 29
yarım saat mi 17
saat 170
saat 16 49
saat 15 32
saat 12 139
saat kaç 1021
saat 6 229
yarım saat içinde 16
yarım saat önce 29
yarım saat mi 17
saat 170
saat 16 49
saat 15 32
saat 12 139
saat kaç 1021
saat 6 229
saat 23 33
saat 4 173
saat 1 132
saat 18 42
saat 5 177
saat 9 217
saat 2 157
saat 8 244
saat 22 41
saat 20 32
saat 4 173
saat 1 132
saat 18 42
saat 5 177
saat 9 217
saat 2 157
saat 8 244
saat 22 41
saat 20 32