English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ Y ] / Yarına kadar

Yarına kadar translate English

3,843 parallel translation
Yarına kadar yeni bir şeyler dinlemek için gelecek.
And he's gonna come by tomorrow, hear some new stuff.
Çekici yarına kadar gelemez.
The tow truck can't come until tomorrow.
Yarına kadar...
Until tomorrow.
Yarına kadar mürekkep lekesi çıkar.
The ink will come out for tomorrow.
En azından yarına kadar bekle.
At least wait till tomorrow.
Yarına kadar bekleyemedim. Bu yüzden seni bu saatte rahatsız ettim.
I just couldn't bear to wait until tomorrow, so I called you here at this time even though it's late.
Yarına kadar çözemezsen ben kazanmış olacağım.
If you do not solve it by tomorrow, that means I have won.
Yarına kadar çözemeseydin ben kazanacaktım.
If you didn't solve it by tomorrow I would have won.
Ne yapmam gerektiğini biliyorum yarına kadar senden haber alamazsam her şeyi kapatmaya başlayacağım ve saklanacağım, aynen konuştuğumuz gibi.
I'll start shutting everything down and go dark like we promised.
Seni yarına kadar beklemiyordum.
I wasn't expecting you until tomorrow.
Her şey yarına kadar bekleyemez.
Not everything waits for tomorrow.
Yarına kadar vaktimiz var diyorum.
I say, we have until tomorrow.
Yarına kadar burada olmamanız gerekiyordu.
You weren't supposed to be here till tomorrow.
Günde iki kere sür. Yarına kadar iyileşirsin.
Apply it twice a day, and you should be fine for your date.
Yarına kadar 147 şişe şarap içemezsin.
You can't drink 147 bottles of wine by tomorrow.
Yani diyorsun ki yarına kadar bir fotoğraf stüdyosu ve bir konseptin olacak.
Didn't you say that before the shoot starts tomorrow, you'd think about the shoot's concept and location?
Sen. Yarına kadar bir daha buraya gelme.
You. Until tomorrow, don't come to the gym.
Yarına kadar bu konu hakkında soru sorma ve tartışma.
Until tomorrow, don't ask and don't argue.
Yarına kadar çalışmayacaksın.
You can't work out until tomorrow.
Yarına kadar dinlenin.
Rest until tomorrow.
- Yarına kadar bekleyemez miydi?
- I could have gotten it tomorrow. - Yes.
Sadece yarına kadar buradayım.
I'm only staying till tomorrow.
Yarına kadar parti yok.
The party's not till tomorrow.
Yarına kadar bekleyemeyen bu acil şey neymiş?
What is this big, urgent thing that couldn't wait till tomorrow?
Parayı toparlamak için yarına kadar zamanın var.
You have till tomorrow to raise the money.
Yarına kadar görüşemeyeceğiz baba.
Daddy?
Bana olan aşkından bahsedip duruyor ve yarına kadar kalbini kıramam.
He keeps declaring his love to me, and I can't break his heart until after the game tomorrow.
Yarına kadar bekleyemez misin?
Time out. Can this not wait until tomorrow?
Yarına kadar bekleyemez mi?
This can't wait till tomorrow because...?
Şimdi senden odana gitmeni ve yatağa girmeni istiyorum ve yarına kadar da çıkmanı istemiyorum.
I want you to go into your room and I want you to get in your bed and I don't want you to come out until morning.
Sana yarına kadar mühlet.
You've got until morning.
Yarına kadar kimse buraya gelmeyecek.
No one will be in until tomorrow.
Manhattan'ın yarısına yetecek kadar elektrik üretebilir.
It can put out enough power for half of Manhattan.
Birbirimizin fincanının yarısına kadar içtik.
We drank half of each other's cup.
Gece yarılarına kadar uyumamak istiyorum.
I want to stay up half the night.
Isabelle gece yarısına kadar yazıyı Web sitesini koymamız gerektiğini söyledi.
I can't. Isabelle says we have to get the column on the Web site by midnight tonight.
O akşam hastanede koluma dikiş atıldı. Neredeyse gece yarısına kadar sürdü.
I was getting my arm stitched at the hospital till almost midnight that night.
Olur da ön camın çatlarsa kapına kadar gelip yarım saat içinde tamir ediyor, garantili hem de.
If you get a crack in your windshield, he will come and fix it in less than half an hour guaranteed.
Gece yarısına kadar vaktimiz var.
We have until midnight.
Bu şu demek, mahkum Gece yarısına kadar yaşarsa infazı ertesi güne Ertelemek zorundasın.
It means that if the prisoner is still alive at midnight, you have to postpone the procedure to tomorrow.
eğer bu adam Gece yarısına kadar ölmezse, Aynı şeyleri Yarın da yapmak zorunda kalırız.
If this guy is still alive at midnight, we'll have to do it again tomorrow.
Üzgünüm ama gece yarısına kadar tamir edilemeyebilir.
I'm sorry, but we may not be able to fix it by tonight.
Kanlı Mary gece yarısına kadar beleş.
Bloody Mary's free until midnight.
Yarın gece yarısına kadar kazma işini bitirebilir miyiz?
Will we finish digging by midnight tomorrow?
Gece yarısına kadar bitireceğimizi düşünüyorum.
I think we'll be finished by midnight.
Yani gece yarısına kadar, Lucas'ın yaşama şansı var.
So until midnight hits, there's a chance Lucas is alive.
Tamam, bu gece yarısına kadar vakit ver.
Okay, just give me until midnight.
Gece yarısına kadar bekleyeceğim lafına ne oldu?
What the hell happened to waiting until midnight?
Bu melek yarınki Thurlow maçına kadar kalmalı.
That mojo has to stay until after the Thurlow game.
Ve kredi kartı kayıtlarına göre Sears ve Deniz Donanma bilim adamımız Stone'un geçen ay aynı restorana yarım düzine kadar uğramışlıkları var.
And I've got credit card records here that show Sears and our Naval scientist, Stone, frequenting the same restaurant half a dozen times over the past month.
Dinle, eğer bize dün gece 6 : 00 ila gece yarısına kadar nerede olduğunu kanıtlayabilirsen sana inanmak için bir sebebimiz olur.
Well, listen, we'll be more inclined to believe you if you gave us your whereabouts between 6 : 00 and midnight last night.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]