Yavaşlayın translate English
236 parallel translation
Bay Briggs, dururcasına yavaşlayın.
Mr. Briggs, dead slow.
Yavaşlayın.
Easy, now.
Yavaşlayın!
Easy!
Hey, yavaşlayın.
Hey, hey, slow down.
Koşmak istemiyorsanız yavaşlayın.
Don't feel like running, slow down.
Lütfen yavaşlayın diyor işgalcilere karşı savaşabilmek için hayatta kalmak istiyorlarmış.
He says to please slow down as they would rather like to live to fight the invaders.
Ellerimi iki yana açarsam, bu yavaşlayın demektir.
If I spread my hands apart, it means slow down.
Biraz yavaşlayın.
A little slower.
Yavaşlayın.
Take it easy now.
Bölmeyin! Yavaşlayın!
Don't split them up!
Yavaşlayın.
Slow down.
- Millerand, yavaşlayın!
Millerand, slow down!
Yavaşlayın.
Ease your aircraft up.
Biraz yavaşlayın.
Ease it up a little.
Yavaşlayın!
Slow down
Yavaşlayın, yavrum.
Take it down, baby.
Yavaşlayın, yavaşlayın.
Back'em down.
Çüş, yavruma, yavaşlayın artık.
Whoa, babies, slow down, now.
Hey bekleyin, yavaşlayın. Çişim geldi.
Hey, wait, slow down, I have to pee
Yavaşlayın.
Slow down!
Yavaşlayın.
DlSHPAN : Whoa, whoa! Slow down.
"Yavaşlayın salaklar, üzerine çıkacaksınız."
"Slow down, you yutz, you're going past her."
İtiş gücüne yavaşlayın.
Reduce to impulse power.
- Yarı itiş gücüne yavaşlayın.
- Slow to half impulse.
İtiş gücüne yavaşlayın.
Slow to impulse.
Lütfen daha yavaş, Yavaşlayın.
Please, slow down. Go slower.
- Yavaşlayın!
- Slow down!
- İtiş hızına yavaşlayın.
- Slow to impulse.
Üçte bir itiş gücüne yavaşlayın.
Slow to one-third impulse power.
Yarım itiş gücüne yavaşlayın.
Reduce to half impulse.
- İtiş gücüne yavaşlayın.
- Slow to impulse speed.
- İtiş gücüne yavaşlayın.
- Slow to impulse.
Yarım itiş gücüne yavaşlayın.
Slow to half-impulse.
- İtiş gücüne yavaşlayın.
- Slow to impulse power.
Yarbay, yavaşlayın.
Colonel, slow it down.
- Lütfen yavaşlayın.
Slow it down, please.
Yavaşlayın!
Pull over.
- Yavaşlayın.
Slow down!
Yavaşlayın.
Pull over to the curb, here.
- Çeyrek itiş gücüne yavaşlayın.
- Drop to one-quarter impulse, ensign.
Yavaşlayın!
-'Wild, wild life - Go!
Tam orada, biraz yavaşlayın.
Uh, right there, bring it down a little bit.
Yarım itiş gücüne yavaşlayın, bizi 3. gezegenin yörüngesine getirin.
- Orbit the third planet.
Çocuklar, çocuklar, yavaşlayın!
Boys, boys, slow down!
- Warp hızı 3'e yavaşlayın.
- Slow to warp 3.
Hey, yavaşlayın bakalım, çocuklar!
Hey, slow down, boys.
Asteğmen, yarı itiş gücüne yavaşlayın.
Ensign, slow down to half impulse power.
Yavaşlayışını duyabiliyor musun?
Can you hear the speed at which it's slowing down?
Azıcık yavaşlayın.
Slow it down a little, Colonel.
Yavaşlayın!
Colonel, slow it down!
Tepeye varınca... yavaşlayıp yükün çoğunu benim çekmeme izin vermek yerine... arabanın boyunduruğuna asılıp dosdoğru yokuş yukarı ilerledi.
When we came to the hill... instead of slowing down and leaving me to do the work... she threw her weight into the collar and pulled away, straight up.
yavaş 1319
yavas 21
yavaşça 402
yavaş ol 505
yavaşla 327
yavaşlıyor 23
yavaş konuş 19
yavaş yavaş 157
yavaş git 31
yavaş ol biraz 20
yavas 21
yavaşça 402
yavaş ol 505
yavaşla 327
yavaşlıyor 23
yavaş konuş 19
yavaş yavaş 157
yavaş git 31
yavaş ol biraz 20