Yorgun olmalısın translate English
357 parallel translation
Yorgun olmalısın.
You must be tired from your journey.
Elbette yorgun olmalısın.
Of course you must be tired.
-... yorgun olmalısınız.
- And I should think you must be tired.
- Yorgun olmalısın.
- You must be tired.
Çok yorgun olmalısın, bu yüzden eve gitmeni öneririm.
You must be very tired, and I suggest you go home.
Uyumaya çalış tatlım, yorgun olmalısın.
Try to sleep darling.
Yorgun olmalısın, oğlum.
You must be tired, son.
Yorgun olmalısınız Bayan Lucia.
Miss Lucia, you must be tired.
Çok üzgün ve yorgun olmalısın.
You must be very tired and sad.
Yorgun olmalısınız.
You must be tired.
Sevgilim, yorgun olmalısın.
Darling, you must be tired.
Ama çok yorgun olmalısınız.
But you must be very tired.
Onca yoldan sonra yorgun olmalısınız.
You must be tired after your drive.
Bu kadar egzersizden sonra biraz yorgun olmalısın.
- I suppose you must be feeling... a little bit tired after all your exertions.
ÖIü gibi yorgun olmalısın.
You must be dead tired.
- Çok yorgun olmalısın.
- You must be dead.
Demek istediğim yorgun olmalısın.
I mean, because you must be tired.
Yorgun olmalısınız.
But you must be exhausted.
- Hayır, yorgun olmalısın.
- No, you must be beat.
Yorgun olmalısın.
Uncle, you must be tired.
Oyû, yorgun olmalısın.
Oyu, you must be tired.
Evet, yorgun olmalısın.
Yes, you must be.
Yorgun olmalısın, Guy.
Oh, you must be tired, Guy.
- Yorgun olmalısınız.
- You must be exhausted.
Gel, yorgun olmalısın.
Come. You must be exhausted.
Yorgun olmalısın.
You must be tired.
İkiniz de yorgun olmalısınız.
You both must be tired
Sen yorgun olmalısın.
You must be tired.
Yorgun olmalısın.
You must be tired
Yorgun olmalısın.
It's just that you're tired.
Sen de yorgun olmalısın.
You must be tired too.
Yorgun olmalısınız, Prenses.
You must be tired, Princess.
Eminim öyledir, yorgun olmalısın.
Of course you could, you must be so tired.
Bankada o uzun, güç günden sonra yorgun olmalısın.
You must be so tired after that long, hard day at the bank.
Dağ geçidini aştığın için yorgun olmalısın.
You must be tired from crossing the mountain pass.
Yorgun olmalısınız ama- -
You must be tired...
Hepiniz çok yorgun olmalısınız. Lakin şarkı söylemek dinlendiricidir.
You must all be very tired, but singing is relaxing.
Çok yorgun olmalısın.
You must be absolutely exhausted.
Yorgun olmalısınız.
You must be tired
Gel ve otur tatlım. Yorgun olmalısın.
You come on over and sit down, honey.
Sen iyi bir atsın, yorgun olmalısın.
You're a good horse. You must be tired.
Yorgun olmalısın, Kurt.
You must be tired, Kurt.
- Çok yorgun olmalısınız.
- You must be very tired.
Lakin yorgun olmalısın.
But you must be tired.
Seyahatten sonra yorgun düşmüş olmalısın.
Oh, yes of course!
Yorgun ve aç olmalısınız.
You're tired, hungry.
Çok yorgun düşmüş olmalısın.
Oh. You must be worn out.
Zaten yorgun da olmalısınız.
And you must be tired.
Öyleyse mutlu olmalısın, fakat yorgun görünüyorsun.
Then you should be happy, but you seem weary.
Aşırı yorgun falan olmalısın.
Lady, you must be exhausted or whatever.
Yorgun ve üşümüş olmalısınız Teğmen. Biraz konyağa ne dersiniz?
You must be cold and tired, Lieutenant.
yorgun olmalısınız 27
olmalısın 39
yorgunum 408
yorgun 65
yorgun musun 109
yorgunsun 91
yorgunluk 18
yorgundum 29
yorgun değilim 53
yorgun görünüyorsun 124
olmalısın 39
yorgunum 408
yorgun 65
yorgun musun 109
yorgunsun 91
yorgunluk 18
yorgundum 29
yorgun değilim 53
yorgun görünüyorsun 124