English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ Z ] / Zamanlarda

Zamanlarda translate English

18,514 parallel translation
Son zamanlarda onu çok düşünüyorum.
I've been thinking about him a lot recently.
O korkunç zamanlarda beni nasıl savunduğunuzu benim için mücadele ettiğinizi unutmadım.
I've never forgotten the way in which you defended me, fought for me during that terrible time.
Evet, o... son zamanlarda bu konuda daha iyi.
Yeah, she's... gotten a lot better about that recently.
Görünüşe göre son zamanlarda unutkanlıktan şikayetçiymiş.
Apparently he's been complaining lately about forgetting things.
Son zamanlarda bazı kiracılarımızdan negatif yorumlar almaya başladık.
Lately, we've been getting negative reviews - from some of our renters.
Son zamanlarda müzik hakkında düşünüyordum ve sonra bu gitarı gördüm Youtube'da... Esteban gösteriyor.
I've been thinkin'about music lately, and, and then I saw this guitar on YouTube that Esteban demonstrates.
Son zamanlarda bazı sıkıntılar yaşadık.
It's just, we've had some trouble lately.
Askerlerimizden bazıları son zamanlarda çok organize yağmacılarla karşılaştı, tamamı kadın ve göçebeler.
Some of our men encountered a very organized pack of marauders... nomads, all women.
Böyle düşünmek, zor zamanlarda insana dayanma azmi veriyor, böyle anlarda bizi koruyup kollayan bir üstün güç var diye düşünüyorsun.
Thinking like that helped us through some hard times... believing that there's something out there helping you out.
Son zamanlarda çok tuhaf şeyler söylemeye başladı.
She's been saying a lot of strange things lately.
Sadece doğru zamanlarda içerim.
I drink just the right amount.
Son zamanlarda orada bayağı bir zaman geçiriyor sanki.
Seems like he's spending an awful lot of time there recently.
Ama bazı zamanlarda bu insanlarla gündemi tartışırken kendimi biraz daha
There are frequently times when I am discussing agendas of the day with these people that I find myself... on the back foot.
- Sadece bazı zamanlarda.
- Only some of the time.
Son zamanlarda hiçbir şey yemedim.
I haven't eaten anything lately.
Günaydın, sanırım son zamanlarda pek burada değildim.
Yeah, guess I'm the one who hasn't been around much lately.
İşin kötüsü, son zamanlarda yaşadığım en heyecanlı şey buydu!
Worst part is it's the most action I've gotten in a while.
İnsanları böyle zamanlarda yargılayamazsın.
You can't judge people in moments like that.
Hasta... Arap Birliği Başkanı Mubarat. Son zamanlarda Orta Doğu'ya resmi olmayan ziyaretler yaptı.
It's President Mubarat of the Arab league, who was returning from his unofficial visit to North Urk to establish agreement on a Middle Eastern peace treaty.
En kötü zamanlarda şaka yapıyorsun.
You joke at the worst times.
Son zamanlarda çok tuhaf davranıyor.
He's been acting really weird lately.
Neden hep böyle zamanlarda...
Oh? At a time like this?
Son zamanlarda olmayan yaratıkları avlamakla çok uğraşıyormuşsun.
And lately, it seems like you've spent a lot of time hunting monsters that weren't there.
Bay Phelps'in son zamanlarda tartıştığı biri oldu mu?
Was there anyone that Mr. Phelps had run-ins with recently...
Ben de tam bayan Creech'e, son zamanlarda işe aldığımız son derece çeşitli insanlardan bahsediyordum.
I was just telling Ms. Creech that we recently hired an exceptionally diverse group of associates.
Son zamanlarda olağan dışı bir şey bir şey görüp görmediğinizi merak ediyoruz değişik yüzler, ya da arabalar mesela?
We wanted to know if you've seen anything out of the ordinary lately, any strange faces or vehicles?
Onu son zamanlarda duymuş muydunuz?
Had you heard from him lately?
Kendi çalışmalarına kendi adını verdiği zamanlarda kitabını imzalatan bir kadındı sadece.
Just some woman he met at a book signing, back when he was still putting his name on his own work.
Kötü Kraliçe olduğum zamanlarda hiç kimseye önem vermiyordum.
When I was the Evil Queen, I spent every day not giving a damn about anyone.
- Son zamanlarda aynaya baktın mı hiç?
Have you taken a look at yourself?
Annen son zamanlarda çok zor şeyler atlattı.
Uh... Mom's been through a lot lately.
O zamanlarda çok pozitif olmaya başladı.
That's when she started being so positive.
Pardon? - Son zamanlarda Drake'i gördün mü?
- Have you seen Drake lately?
Son zamanlarda hastaymışım ve tedavisi hafızamı etkilemiş gibi görünüyor.
I was sick recently, and the remedy seems to have affected my memory.
Son zamanlarda ben de bir yolculuğa çıkmıştım.
Well, I've been on a little trip myself recently.
Prusya savaş teorisyeni Clausewitz, Napolyonik zamanlarda şu ünlü sözü söylemiştir :
The Prussian war theoretician, Clausewitz,
Son zamanlarda, gey bir porno yıldızının bir adamı doğrayıp vücudunun çeşitli parçalarını bazı siyasetçilere gönderdiği olayda... 'KANADALI PSİKOPAT'ÖLDÜRDÜĞÜ ADAMIN PARÇALARINI GÖNDERDİ... adını manşetlerde sıkça görmüştük.
He'd recently made headlines in a case involving a gay porn star who chopped a man up and mailed his body parts to some politicians.
Kredi kartı ve sigorta dolandırıcılığı yapmadıkları zamanlarda uyuşturucu ticareti ve koruma şantajı yapıyorlarmış.
When they weren't scamming credit cards and insurance companies, they were running illegal drugs and protection rackets.
Son zamanlarda çok meşgul.
Well, she's been really busy lately.
Son zamanlarda bazı yasal sorunlar yaşıyorum buraya gelip bildiklerimi anlatırsam bu sorunlar hakkında yardım edeceklerini söylediler.
I've had some... recent legal problems, and they told me that they would help me with- - with those problems if I- - if I came here and I told the truth about what I knew.
Son zamanlarda benim de bir kız sorunum var.
I've had my own share of girl trouble lately.
Son zamanlarda seninle ilgili epey konuşuyor onunla olan her şey...
He been talking a lot about you lately and that... you know, everything going on with him and... and Ghost and his mom, I...
Bizimle aynı zamanlarda Rumen anti komünistleri için savaştı.
He fought for the Romanian anti-communists the same time we did.
Dedektif Dunning'in yüzbaşısını çeteye baskın yapmaya kışkırttığı zamanlarda Farris'in bilgisayarında çeteye karşı bol miktarda kanıt olduğunu iddia ediyordu.
Back when Detective Dunning was urging his captain to raid the gang, he insisted that Farris'computer held a wealth of evidence against them.
Genç kız olduğum zamanlarda garip rüyalar gördüğümü hatırlarım.
I also remember seeing a strange dream when I was young.
- Son zamanlarda kitap üzerinde çalışıyor.
He has been working late, writing.
Sonja ile son zamanlarda konuştun mu?
So, you talk to Sonja lately?
Seviyeler düşüktü. Demek ki son zamanlarda almayı bırakmış.
Levels were low, so it suggests he had stopped taking it recently.
Son zamanlarda uzun bir süreçte olan birisini.
One in a long line lately.
Son zamanlarda pek gelmiyorlar ama.
Not many lately.
Son zamanlarda biraz dikkatin dağınık.
Is everything okay?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]