English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ Ç ] / Çok düşündüm

Çok düşündüm translate English

2,793 parallel translation
Gittiğimde çok düşündüm senin, bana yaptığın sürprizleri, bana meydan okumalarını.
Mm-hmm. Man, I thought a lot about you while I was gone, About how you used to surprise me, challenge me all the time.
Harrrison'a geçmesini istemediğim yönlerim hakkında çok düşündüm aslında. Mesela ona geçmesini hiç istemediğim Karanlık Yolcu'm gibi.
To be honest, I've given a lot of thought to what I don't want to pass on to Harrison- - namely my dark passenger- - but very little about what I do want to pass on.
Çok düşündüm.
I thought about it.
Ona söyle : Dediklerini çok düşündüm.
Tell her I thought a lot about her words.
Sana bunu nasıl söyleyeceğimi çok düşündüm.
I'm bound to wonder how to tell you news. If it's the right time...
İlgili Makama... Lee Weathers serbest bırakılırsa nasıl hissederim diye çok düşündüm.
to whom it may concern i have thought a lot about how it'd feel if Lee Weathers was released
Anlayışlı olamaman ihtimaline rağmen bu karara varmak için gerçekten çok düşündüm.
I've really thought hard to come to this decision. Although you probably couldn't understand.
Bu konuyu çok düşündüm ve bence buna yarın sabah karar vermeliyiz.
I've given this a lot of thought, and I've decided we should sleep on it.
Bankayla ilgili haberler çıktığından beri senin hakkında çok düşündüm.
I thought about you a lot, with the banks being in the news.
Ve kendi çoçuğumuz olması konusunda çok düşündüm, ağladım, ama eşim ilgilenmiyordu.
The suicide note. It's definitely the victim's handwriting. Ah, well, maybe he was forced to write the note.
Bu konuda çok düşündüm.
I've thought about it a lot.
Berbat görünüyorsun ve şey kokuyorsun. Çok düşündüm.
You look like hell and you smell like- -
Bunun üzerinde çok düşündüm ve şimdi diz çökmüş biçimde senin karşındayım.
I've done a lot of soul searching, and I come before you on bended knee. Oh, no.
Bana bunu nasıI yapabildiklerini çok düşündüm. Haber başIıkları çalışanlarımın ihanetine uğradığımı söylüyor.
I thought a lot about how they could do this to me articles Media Were Saying That I Had Been Betrayed by my staff.
Bu konuda çok düşündüm tamam mı?
All right, listen, I've been thinking, okay?
Son zamanlarda babanı çok düşündüm.
I've thinking a lot about your dad.
Lee Yun Seong, çok düşündüm.
Lee Yoon Sung, I gave it some thought...
Bunun hakkında çok düşündüm.
I've thought about this a lot.
Bunu çok düşündüm baba.
I've been thinking about this, dad.
"The Third Reich çok saçma birşey, sanırım Führer'i öldürmeliyim" diye düşündüm.
"the Third Reich's a bit rubbish, I think I'll kill the Fuhrer."
Düşündüm ki diğer Mucca Mad Boys üyelerini öğretmen yaparsam... çok daha kolay olabilir.
I worked out that if I got the Mucca Mad Boys involved as instructors, then it was gonna be way easier.
Nath'in sağır okuluna gitmesi ile ilgili... çok fazla düşündüm.
DANIEL, VOICEOVER :
Kurşun geçirmez yelek giymeyi düşündüm ama çok ağırlar ben de formdan düştüm zaten.
Thought about wearing a kevlar vest, but the damn things are too heavy and I'm out of shape.
İstediğin izin belgesini çok detaylı düşündüm ama korkarım bu mümkün olmayacak. Ne?
Listen, I've considered your warrant very carefully, but I'm afraid it's not going to be possible.
- Şey, bunu size söyleyen olduğum için çok üzgünüm ama Gino Genovase bu sabah çocuk pornosu suçundan tutklandı. O yüzden ben de uğrayıp, size bu sorunu çözmekte yardımcı olabilirim diye düşündüm.
Well, I'm so sorry to have to tell you this but Gino Genovase was arrested this morning on child pornography charges, so I've taken the liberty of popping over to help you out this little hole.
Benim yerime gitmeyi teklif etmen çok ince bir davranıştı ama benim sıram olduğu için benim gitmem gerektiğini düşündüm.
You know, it was so nice of you to offer, but I've been thinking, it's my turn. I really should be the one to go.
Çok iyi olduğunuzu düşündüm.
I thought you were very good.
Ama tamamen beklenmedik bir şekilde büyük erkek aslan kalkıp kaçtığında, rahatlamıştım, çünkü onun bize saldıracağını düşündüm, ama gerçekten ama gerçekten çok memnunum.
But all of a sudden, when the big male got up and ran, I was relieved, because I thought he would be the one which will attack us, but I'm really, really chuffed.
Tekrar düşündüm de ; çok garip üniformaları vardı.
On second thought, they were kind of strange uniforms.
Onunla görüşmediğim tüm süre içinde ona çok şey borçlu olduğumu düşündüm.
And even before I stopped resenting him for it, I realized that I owed him a lot.
Gerçek Dylan Schoenfield'ı keşfettiğimde şöyle düşündüm, evet popüler olabilir ayakkabıları çok seviyor olabilir ama o bundan daha fazlası.
And as I discovered the real Dylan Schoenfield, I figured, yeah, she might be popular, she might really like shoes, but she's more than that.
Ve en sonunda bu olanları anlamak için daha çok küçük olduğunu düşündüm.
And I thought she was too young to understand.
O gerçekten birden çok büyüdü ben de bunun söylemeye değer olduğunu düşündüm.
He's really... he's grown up all of a sudden, so I thought that was worth mentioning.
Sonra bu yatkınlığı ve biraz eğitimle, cinayet masasında çok iyi bir dedektif olacağını düşündüm.
With this kid's tenacity and some training, I mean, she'd make a hell of a homicide.
Bu güzel ve çok çekici diye düşündüm.
I thought it's beautiful and very catchy.
Bir çok şeyin değiştiğini düşündüm.
I thought a lot of things have changed.
Çok meşgul bir adam olmama rağmen benim bölgemde yaşadığın için seni ziyaret etmem gerektiğini düşündüm.
Though I am a very busy man but since you live in my area I thought I must visit you.
Senin durumunu duyunca, bir çok defa seni işten çıkarmaya düşündüm.
Listening to your circumstance, many time I thought of turning you down.
Ve yanımda çok kaliteli bir şampanya getirdiğimi hatırlıyorum. Hatta birkaç tane sigara bile almıştım, sigara içmek yasak olmasına rağmen, son bir sigara içmek isteyebileceğini düşündüm.
And I remember I brought a very good bottle of champagne with me and I even brought some cigarettes, and it's not allowed to smoke, but I thought maybe he wants have a last cigarette.
Çok zor olmalı, ben de bunu düşündüm.
It must have been so difficult, that's what I thought.
Sanırım biraz ondan ama biliyorsun, başlarından çok şey geçti. Düşündüm ki biraz arkadaşlığa ihtiyacı olabilir.
I suppose that was partly the reason, but, you know, his family's been through a lot, and I thought he could use some human companionship.
Başta canımı çok sıkacaklarını düşündüm,.. ... ama sayelerinde gençliğimi koruyorum.
I thought it'd be a pain in the ass, but turns out they keep me young.
Ama o zaman düşündüm ki benim büyüklüğümü sana gösterememem çok zalim olacak.
I wasn't. But then I thought it'd be cruel not to let you witness my greatness.
Hiç birşey.Sadece, uzaktayken biraz düşündüm, Ve arkadaşlarının senin kalbin hakkında Çok ilgilimi merak etmeye başladım.
It's just, I've done some thinking while I was gone, and I'm starting to wonder if your friends really have your best interests at heart.
Her şey çok çabuk oldu ve kimse bilmezse daha güvenli olacağını düşündüm.
It all happened so fast, and I figured knew.
Yaptığım şeylerden sonra, Kendimi çok suçlu hissettim. Bunun hakkında ben de düşündüm.
I felt so guilty about the things that I did, that I thought about it, too.
pek çok yönetmenin işe reklam filmiyle başladığını biliyorum ben de düşündüm ki senin tanıtıma benim de deneyime ihtiyacım var
I know a lot of directors get started in commercials, so I was thinking : you need to advertise, right? I need experience.
Orada bulunursam, bunun rahatlatmaktan çok tahrik edici olacağını düşündüm.
So I figured my presence might be more inciting than comforting.
Son zamanlardan karşına bir çok çılgın şey çıktı. Bende düşündüm ki...
You got a lot of pretty severe crap swinging your way lately, and - - and I thought - - what?
Kelsey'in United International'ı satın aldığını öğrendim ve düşündüm ki bu gazeteyi ne kadar çok isteyebilirler gazete için ne kadar fazla ödeyebilirler?
I found out Kelsey owned United International, and I thought if they wanted the paper so badly, how much would they overpay for it?
Böyle bir şeyin eczanede satıldığını düşündüm çünkü çok etkili bir ilaç
I thought that such things are sold in pharmacies because it was a very effective medicine.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]