Çok üzgündü translate English
341 parallel translation
Umarım Alvin içeride size karşı nazik davranmıştır. Çünkü çok üzgündü.
I hope Alvin was polite to you in there because he's very upset.
Çok üzgündü.
She's sad.
Çok üzgündü.
He was upset.
Çok üzgündü.
She was upset.
Suçlandığı için çok üzgündü.
She was so upset because she felt she was to blame.
Palm Beach'ten sonra çok üzgündü.
She was dreadfully upset after Palm Beach.
Ama takdir etmelisiniz ki... - Bay Holmwood çok üzgündü.
But you must appreciate Mr. Holmwood was very upset.
çok üzgündü.
Pai Niang is sad.
Önceki gün burada geçen bir şey için çok üzgündü.
He was very upset about something that happened here the other day.
Geçen gün, trende, çok üzgündü.
The other day, on the train, he was sad.
Hayır, dün akşam saat 7'de eve geldiğinde... çok çok üzgündü.
No, he was terribly upset when he came back home at 7 : 00 last night.
Bir süre yanında oturup onu izledim. ... hıçkırarak salya sümük ağlıyordu ve çok üzgündü. İçimi dökmüş ve rahatlamıştım ama sebep olduğum şeyin neticesi korkunçtu.
So I just sat there for a while, watching her snivel away and feeling very awkward, pleased I'd landed my blow but appalled at my own behavior.
Çok üzgündü ve 1 saat onu teselli etmeye çalıştım.
She was sad, and I consoled her for an hour. That's all.
Marty dün yolumu çevirdi, çok üzgündü.
Marty stopped me in the hall yesterday, very upset.
Dolayısıyla çok üzgündü.
It was very annoying e I find that.
Oh, sırası gelmişken sen yemekteyken bir adam aradı çok üzgündü, kiralık kasa anahtarlarını kaybetmiş.
Oh, by the way, a man telephoned when you were at lunch, all upset because he'd lost the keys to his safety deposit box.
Çok üzgündü.
It was touching.
İçeriye girişini kaçırdığımız için üzgünüm Kim ama Vi çok üzgündü.
I'm sorry we missed your grand entrance, Kim, but Vi's been very upset.
Çok üzgündü, derhal eve gitmek istedi.
He was so upset, he wanted to go home right away.
Onu aramadığın için çok üzgündü.
She was torn up you didn't call her.
Dul kadın çok üzgündü.
The widow was so upset.
Kendine hakim olup soğukkanlı görünmeye çalıştı... ama çok üzgündü.
She tried to keep up a calm front... but she was just too upset.
Gerçekten çok üzgündü.
He was real upset.
Sesi çok üzgündü.
He sounded very upset.
Sesi çok üzgündü.
She sounded very upset.
Önce çok üzgündü.
She was sad at first.
Arkadaşları için çok üzgündü.
Oh, he was so upset about his friends,
Çok üzgündü.
He was very upset.
- Çok üzgündü.
- She was upset.
Gerçekten de çok üzgündü.
He was really upset.
Çok üzgündü.
He's very upset.
Çok üzgündü, bu yüzden sizi bulduğumuzu ona haber verdik.
He was very upset, so we let him know we'd found you.
Milli bir gazetedeki politika muhabirliği işini kaybettiği için çok üzgündü.
She was very upset about losing her job as a political correspondent.
Çok üzgündü.
She was so sad.
Çok üzgündü.
She's very upset.
Meclis üyesi Vernon Trent tanıdığı bir memur öldüğü için çok üzgündü.
Assemblyman Vernon Trent distraught over the loss of an officer he knew.
Çok üzgündü. Ona ne yaptın?
She looked like she'd seen a ghost.
Aldığı ceza yüzünden çok üzgündü.
He's been very upset about this sentence that he got.
"Oduncu çok üzgündü..."
"The woodcutter was very sad"
Evet, buraya geldiğinde çok üzgündü.
He was very upset when he arrived.
Scooter daima çok üzgündü.
I mean, Scooter was so sad all the time
Ellen çok üzgündü.
- She's heartbroken.
Çok üzgündü.
He was quite upset.
Bay Poole çok üzgündü.
Mr. Poole was that upset.
Annem çok üzgündü.
Mommy was all broken.
Kramer'a verdiğim o şifonyer yüzünden çok üzgündü.
He's upset that I gave Kramer that chest of drawers.
Çok üzgündü.
A man like Griffith let his shoulders droop.
Çok sevecendi, ama hep üzgündü.
Kind... but sad.
Bunun için çok da üzgündü çünkü hepsi özel yapımdı.
Real unhappy about it, too,'cause it's all custom stuff.
Çok da üzgündü.
I was pretty broken up, too.
O çok üzgündü.
We're old friends, and he was very heavy-hearted.
çok üzgünüm 1758
çok üzüldüm 280
çok uykum var 28
çok uzaklarda 16
çok uzun zaman oldu 115
çok üzgün 38
çok uzun bir süre 23
çok uzak 78
çok üzücü 155
çok üşüyorum 45
çok üzüldüm 280
çok uykum var 28
çok uzaklarda 16
çok uzun zaman oldu 115
çok üzgün 38
çok uzun bir süre 23
çok uzak 78
çok üzücü 155
çok üşüyorum 45