Ile translate English
50,637 parallel translation
Yine de Wasim'le içmeye gidecek.
He will still go to drink with Wasim.
Artık Wasim'le görüşmeyeceksin.
'Stop meeting Wasim now.
Amit'le o kasap arasındaki meseleyi ben öğrenirim.
I'll find out what's going on between Amit and the butcher.
Hep Wasim'in neden Amit'le buluşmaya tiyatroya gittiğini merak etmiştim.
I kept wondering why Wasim went to that theatre to meet Amit.
Annen ne zamandan beri Casey'le görüşüyor?
How long's your mum been seeing Casey?
Annem pastırmalı seviyor, o yüzden gidip Jack'le konuşabilirsin sen.
My mum likes a lot of bacon so, you should go talk to Jack.
Yani ateş ederken Raymond Casey'nin Marteen McGuire'le olan bağlantısı hakkında hiçbir fikrin yok muydu?
So, you're telling me at the time of the shooting you had no idea about Raymond Casey's connection with Marteen McGuire?
Kirkpatrick'le çalışıyor.
Works for Kirkpatrick.
Matteo Godardes'le fotoğrafım.
My photo. My photo with Matteo Godardes.
- Anne?
Le livre est sur la table. Mother?
Le traître était pendu.
Le traître a été pend...
Buralarda bir yerde H.G. Wells'le alakalı bir sahne gösterisi mi vardı?
What is it, some stage play about H.G. Wells in the Village somewhere?
Frank'le kavgan yüzünden mi üzgünsün?
Fighting with Frank got you down?
Tank'le yarışmayı çok ileri götürdü.
He just got carried away competing with Tank.
Arabanda biri var mıydı, neredeydin... Costley'le konuşmadan önce bile bulabiliriz.
Who was in the car with you, where you were... that's even before we've had a proper chat with Costley.
Mark Costley'le ilişkin nedir Yvonne?
What's your relationship to Mark Costley, Yvonne?
Eh, Mark Costley'le ilişkiniz varmış.
So, you and Mark Costley were an item.
Davada senin Costley'le Selway'yi öldürme planını sunarlar.
The prosecution will argue that you and Costley cooked up the idea to kill Selway together.
Ayrıca akşam 8'le sabah 8 arası sokağa çıkmanız yasak olacak.
You will also abide by a curfew between the hours of 8pm and 8am.
Mark Liam Costley'le veya dava tanıklarıyla direkt veya dolaylı olarak iletişim kurmayacaksınız.
Mark Liam Costley or any of the prosecution witnesses.
Dava, bu konuda yalan söylediğinle ilgili gelişebilir, Selway'le rızan olup seks yaptığını gösterebilir ve Costley'nin başını derde sokmak için martaval görebilir.
The prosecution could try to claim you were lying about the whole thing, that you and Selway had consensual sex and you were spinning Costley a yarn to get him into trouble.
Bay Costley'le bir ilişkiniz olduğu mu, yoksa bittiği mi?
That you and Mr Costley were in a relationship, or that it was over?
İş çıkışı Bay Costley'le bir şeyler içmeye gittiniz, Sanıyorum ki, üç dört defa
You went for drinks with Mr Costley after work on, I believe, three orfour occasions.
Sizi utandırmak gibi bir niyetim yok, Çavuş, ama sizin Bay Costley'le yaklaşık 6'dan beri içtiğinizi söyleyebilir miyiz?
I have no wish to embarrass you, Sergeant, but can I suggest that you and Mr Costley had been drinking together since around 6pm?
Tutuklu olduğu sürede, Mark Costley'le ilgili bir değerlendirme yürüttünüz.
You conducted an assessment of Mark Costley while he was on remand.
Ve bu görüşmelerin sonuncusunda Mark Costley'le tanıştınız?
And it was at the last of these occasions that you met Mark Costley?
Mark Costley'i görmeye gittiğinizde, George Selway'le ilgili tavsiye istediğinizde, niyetiniz neydi?
What was your intention when you went to see Mark Costley to ask his advice about George Selway?
George Selway'le iki gün geçirdiğiniz etkinliği hatırlıyor musunuz, öldürülmesinden bir ya da iki ay önce?
Do you remember the occasion you spent two days with George Selway, a month or so before he was killed?
Eminim Bay Selway'le birçok konuda şakalaşıyorsunuzdur.
I'm sure you were bantering away with Mr Selway on all manner of subjects.
Apple Tree Yard..... bu dar sokak Westminster'da, tam olarak St James'in orda, sevgiliniz, Mark Costley'le cinsel ilişkiye girdiğiniz yer açık bir alanda, hızlıca, sanıyorum ki, kalabalık bir saatte bir kapı girişinde.
Apple Tree Yard... is the alleyway in the Borough of Westminster, St James to be precise, where you had intercourse with your lover, Mark Costley, in a public street, quite quickly, I imagine, during rush hour, standing up in a doorway.
Eğer Mark Costley'le aranda böyle bir şey varsa..... eminim evliliğin zaten bitmiştir?
If you were having this thing with Mark Costley, then... surely your marriage was over anyway?
Mark Costley'le bir ilişki yaşamak, bunu gizlemek, Dr Carmichael'ı bir katil yapar mı?
Does having an affair with Mark Costley, keeping it secret, make Dr Carmichael a murderer?
Takıma girmek isteyen birinci sınıflara yardım etmek için Brett'le buluşacağım.
Brett's meeting me to help the freshmen that wanna make First Line.
- Gil'le mi?
- With Gil?
Gidip Chase'le takılabilesin diye mi?
So you can go hang out with Chase?
Bana Bayan Charles Blaine'le romantik bir ilişkideymiş gibi geldi.
Sounds to me like miss Charles here was romantically involved with Blaine.
- Peyton Blaine'le yatıyor. - Yattım, bir kere.
- Peyton's sleeping with Blaine.
Bu davada kalmama izin vermezler Wally'le bağlantımdan dolayı.
They'd never let me stay on this case, given my... Connection to Wally.
- Annem Olive'le Phoenix'e taşındı.
- Mom moved to Phoenix with Olive.
Pearl'le başlayalım.
Let's start with Pearl.
Atwood'un ana bilgisayarına bağlandım Frank'le alakalı bir şey var mı ona bakıyorum, ama genelde tüm dosyalar Annalise ile alakalı.
Uh, I got into Atwood's server looking for stuff that they had on Frank, but it's mostly stuff they had on Annalise.
IŞİD'le birlikte çalışıyordu.
He's been working with isil.
Alexis'le yemek yemesinin tek yolu bu.
It's the only way he can eat with Alexis.
Mikey'le ilgili.
It's about Mikey.
Mikey'le tekrar konuşmak istiyorum.
I wanna talk to him one more time.
Sid'le nasıl tanıştın?
So, how do you know Sid?
Ayrıca Talia'yla ilişkisi Sam'le arasını bok etti. Ne ilişkisi?
Plus, the whole relationship with Talia complicated shit with Sam and pfft.
-... Jace'le ilgili söylenenler?
What they're saying about Jace?
Alaric'le konuştuklarınızı duydum.
I heard you back there with Alaric.
Asil İblis'le çarpıştıktan sonra kaybettiğin güçlerin için.
From when you lost your powers after being blasted by that Greater Demon.
Suikastçılar Birliği'nin eski lideri Malcom Merlyn'le birlikte üçümüz geleceği yeniden yazma gücüne sahip, sihirli bir nesne olan Kader Mızrağı'nı bulacağız.
Together, with Malcolm Merlyn, a former head of the League of Assassins, the three of us are going to locate the Spear of Destiny ; a mystical object which can rewrite reality itself.
iletişim 44
ileri 762
ilerleyin 224
ile ne demek istiyorsun 18
ilerleme 17
ileri marş 161
ileride 61
ilerle 193
ileri bak 19
ilerliyor 22
ileri 762
ilerleyin 224
ile ne demek istiyorsun 18
ilerleme 17
ileri marş 161
ileride 61
ilerle 193
ileri bak 19
ilerliyor 22
ilerliyorum 16
iletirim 38
ilerleyelim 21
ilerliyoruz 19
ilerlemeye devam edin 25
ile mi 17
ilerleme var mı 16
ile başlıyor 37
iletirim 38
ilerleyelim 21
ilerliyoruz 19
ilerlemeye devam edin 25
ile mi 17
ilerleme var mı 16
ile başlıyor 37