Şunu açıklığa kavuşturalım translate English
464 parallel translation
Şunu açıklığa kavuşturalım.
Let's get this straight.
Pekala dostlarım, şunu açıklığa kavuşturalım hiçbir suretle, buradan kıpırdamayacaksınız.
So, my friends, let's be clear, under no circumstances are you to move from here.
Şimdi şunu açıklığa kavuşturalım.
Now look, let me get this straight.
Ne ürkütücü bir düşünce! Şunu açıklığa kavuşturalım, doktor.
Dear me, what a morbid notion!
Şunu açıklığa kavuşturalım.
Now let's get this straight.
Şunu açıklığa kavuşturalım.
LET'S GET THIS CLEAR.
Ve şunu açıklığa kavuşturalım, size hayal kırıklığına uğramış demedim.
And just to keep the record straight, I didnt call you frustrated.
Şunu açıklığa kavuşturalım.
I think there's something we should get in the clear.
Şunu açıklığa kavuşturalım.
Let me get this straight, sir.
Şunu açıklığa kavuşturalım.
Let's get our stories straight.
- Şunu açıklığa kavuşturalım.
- Let me get this straight.
Ama beni vurursan, tüm bu adamların önünde şunu açıklığa kavuşturalım, siz Julie Maragon'u almak için burada değilsiniz.
But, if you shoot me down, let's have it clear, in front of all these men. You're not here to get Julie Maragon out.
- Şunu açıklığa kavuşturalım.
- Let's get this straight.
Şimdi, şunu açıklığa kavuşturalım.
Now, let me get this straight.
Bak, Chalmers, şunu açıklığa kavuşturalım.
Look, Chalmers, let's understand each other.
Şunu açıklığa kavuşturalım.
Let's get it straight.
Şunu açıklığa kavuşturalım.
Let me get this straight.
Ama şunu açıklığa kavuşturalım :
But be clear about one thing :
Şunu açıklığa kavuşturalım.
Let me put it this way.
Öncelikle şunu açıklığa kavuşturalım ki, sizi tehdit etmiyorum.
I'm not threatening you, let's make that clear.
Haydi şunu açıklığa kavuşturalım.
Let's get something straight right now.
Şunu açıklığa kavuşturalım.
Get this straight.
Şunu açıklığa kavuşturalım.
Let's get this clear.
Şunu açıklığa kavuşturalım, Bay Melon.
Let me get this straight, Mr. Melon.
Şunu açıklığa kavuşturalım.
let's clear this up.
Durun, şunu açıklığa kavuşturalım.
Wait, let me get this straight.
Şunu açıklığa kavuşturalım.
I want to make one thing clear.
Şunu açıklığa kavuşturalım. Beni sadece para için önemsiyorsun.
The only important thing about me to you is gettin'your money.
Şunu açıklığa kavuşturalım.
Get something straight.
Öyleyse, şunu açıklığa kavuşturalım.
So, just get that clear.
- Cesar, şunu açıklığa kavuşturalım.
- Let's get it straight.
Şunu açıklığa kavuşturalım.
Let's just get this straight.
Şunu açıklığa kavuşturalım.
Now, let me get this straight.
Şunu açıklığa kavuşturalım.
Now let me get this straight.
Şunu açıklığa kavuşturalım, posterleri süsleyen büyük bir aktör olabilirsin!
"Get this clear, you maybe a big actor on big posters"
şunu açıklığa kavuşturalım, Mr. Klein... bu resimleri bana aynı gün vermiş olmanı biraz garip bulmuyormusun? karım ve ben kötü bir kazamı geçirdik?
Let me put it this way, Mr. Klein... don't you find it a little odd... that on the same day you gave me those pictures... my wife and I had a terrible accident?
Şunu açıklığa kavuşturalım, tekne kazasında ölmedin yani.
Now, let me get this straight. You didn't die in the boat accident.
Şunu açıklığa kavuşturalım.
Let us get something clear.
Önce şunu açıklığa kavuşturalım, benim saçım yeşil, mavi değil.
First of all, my hair is green, not blue.
Şunu açıklığa kavuşturalım.
Let's get something straight.
Şunu açıklığa kavuşturalım.
Let's get beyond that.
Çocuklar, şunu bir açıklığa kavuşturalım.
Boys, let's get this straight.
Haydi şunu iyice açıklığa kavuşturalım.
Let's get this quite clear.
Bak, şunu bir açıklığa kavuşturalım...
Listen, let's get this straight.
Şunu bir açıklığa kavuşturalım, eğer burada kalacaksan kendine çeki düzen vermen gerek.
If you're gonna stay here, you have to step into line.
- Şunu bir açıklığa kavuşturalım.
- Let's get this over with.
Şunu bir açıklığa kavuşturalım.
Let me get this straight.
Şunu açıklığa kavuşturalım.
WRONG TOWN WITH NO CLUES AT ALL. LET'S GET THIS STRAIGHT.
Şunu iyice açıklığa kavuşturalım.
So let me get this straight.
Şunu iyice açıklığa kavuşturalım :
Now, let me get this straight.
Şunu son kez açıklığa kavuşturalım!
I'm staying in this house solely for the boy's sake!
şunu biliyor musun 19
şunu kafana sok 20
şunu söylemeliyim ki 59
şunu demek istiyorum 22
şunu unutma 42
şunu alır mısın 16
şunu söylemek istiyorum 27
şunu izle 69
şunu kapatır mısın 20
şunu bil ki 30
şunu kafana sok 20
şunu söylemeliyim ki 59
şunu demek istiyorum 22
şunu unutma 42
şunu alır mısın 16
şunu söylemek istiyorum 27
şunu izle 69
şunu kapatır mısın 20
şunu bil ki 30
şunu söyleyeyim 38
şunu da al 21
şunu al 120
şunu alayım 31
şunu görüyor musun 85
şunu keser misin 82
şunu alın 21
şunu bir dinle 33
şunu bana ver 52
şunu söylemeliyim 21
şunu da al 21
şunu al 120
şunu alayım 31
şunu görüyor musun 85
şunu keser misin 82
şunu alın 21
şunu bir dinle 33
şunu bana ver 52
şunu söylemeliyim 21
şunu dinleyin 96
şunu tut 56
şunu oku 25
şunu gördün mü 104
şunu iç 23
şunu yap 25
şunu dinle 257
şunu tutar mısın 45
şunu giy 25
şunu duydun mu 29
şunu tut 56
şunu oku 25
şunu gördün mü 104
şunu iç 23
şunu yap 25
şunu dinle 257
şunu tutar mısın 45
şunu giy 25
şunu duydun mu 29