Şöyle düşün translate English
362 parallel translation
Gözlerini kapa topuklarını üç kez birbirine vur ve kendi kendine şöyle düşün : ... " Evim gibisi yok.
Then close your eyes and tap your heels together three times and think to yourself TTheresss no place like home.
Ama şöyle düşün.
But look, you just figure it this way.
Şöyle düşün Helen.
Look at it this way, Helen.
Pekala, şöyle düşün, babalık kısa bir süre için benim misafirim olacaksınız.
Well, put it this way, Pop... ... you're gonna be my guests for a little while.
Şöyle düşün tatlım, olan oldu.
Look at it this way, cookie. The harm's been done.
Bak, şöyle düşün.
Look at it this way.
Bir de şöyle düşün.
Let's put it this way.
Şimdi, şöyle düşün...
Now, consider this...
Bir de şöyle düşün. Cadillac'ımı satmışım, otobüsle yanına gidiyorum.
Now suppose I go down there, I sell the Cadillac, and I go by jitney bus.
Bilmiyorum, istersen şöyle düşün ben...
I don't know, you could think of me as...
Şöyle düşün.
Think about it.
- Şöyle düşün ona pay vermek zorunda olmayacağız.
- Look at it this way we don't have to give him a split.
- Bir de şöyle düşün.
- I have another argument.
Bir de şöyle düşün.
Take it that way, then.
Şöyle düşün.
Picture it this way.
Şöyle düşün, Charlie Brown,... harika bir maceraya atılıyorsun.
Think of it this way, Charlie Brown, you're going on a great adventure.
Fakat bir de şöyle düşün.
But consider this.
Şöyle düşün...
Just think of it.
Şey, aslında, şöyle düşün- - Sen her ne yapıyorsan yap ama, ve zavallı küçük Valerie, bizim hakkımızdaki gerçekleri duyduğu gün- -
Well, now, think of it- - You working at whatever it is you can do, and that poor little, uh, Valerie, the day she hears about us- -
Bir de şöyle düşün. Arada ki farkı sadece sen biliyorsun.
But you know a few, or else you wouldn't know the difference.
Bir de şöyle düşün, biz uzaya çıkalı 20 yıl oldu, neticede sadece 3 yıl yaşlandık, üstelik etrafa bakman için bol bol vaktin var.
I mean, think of it this way : We've been in space for twenty years now, right? And we've only aged three years... so there'll be plenty of time later on for staring around.
Şöyle düşün Kizzy.
Think of it this way, Kizzy.
Şöyle düşün... konuşacak çok şeyimiz olduğu zaman.
Think of it this way- - When we do, we'll have everything to talk about.
Hatta şöyle düşün : Gisaburo'yu sen öldürmedin. Hiçbir şey olmamış gibi davran.
Just remember : you didn't kill Gisaburo It's as if nothing happened
Bir de şöyle düşün ;
It's not that simple
Bir de şöyle düşün, onlar olmasa biz ne iş yapardık?
If there weren't, what the hell would we have to do?
şöyle düşün.
Think of it this way.
Pekala, KITT. Şöyle düşün.
Well, KITT, think of it this way.
Şöyle düşün.
Look at it this way.
Tamam, şöyle düşün.
Look at it this way.
Tabii, ama şöyle düşün. Burada gördüğün her şey senin.
Hey, what do you mean?
Şöyle düşün, Harry.
Well, think of it this way, Harry.
Şöyle düşün.
Just think.
Bir de şöyle düşün.
Think of it this way.
Şöyle düşün, Hastings : Carla Romero, o belgelerin satılmasını beklerken para kazanmak için eski mesleğine dönmüş olabilir.
Suppose that Carla Romero it was obliged returning to his ancient profession, while it waits to sell the documents.
Şöyle düşün : Cennete gidersin.
Just think of it this way, you'll go to heaven.
Ama değilsin, bir yandan şöyle düşün, burası bir sanatçı olarak yeteneklerini sergileyeceğin yer değil mi?
But don't you, on the one hand, feel like that's where your gifts as an artist are working?
Şimdi şöyle düşün, sigaraları onlara vermek adına....... onlara satsan....... bu, pratikte, sigaraları onlara vermek olmaz mı?
Now, what if instead of giving them away... you sold them at a price... that was practically giving them away?
Şöyle düşün,...
Think of it this way.
Bir de şöyle düşün.
Look at it this way.
Sabah masama şöyle bir not yaz : "İnce düşün."
Put a note on my desk in the morning : "Think thin."
Madeleine, düşün bir kağıda şöyle yazıldığını :
Madeleine, imagine something written like this :
Kendi kendime şöyle dedim : " Keşiş Cicillo! Düşün!
I said myself : "Fray Cicillo Think, use your brain."
Şöyle bir dur ve düşün!
You've got to stop and think!
Tabii. Onları aradığında yarın olacak heyecanlı sürprizi bir düşün... ve onlara şöyle söyle, "Ben artık Bayan Charles Martin'im."
Think of the exciting surprise it will be tomorrow when you call them... and tell them, "I am now Mrs. Charles Martin."
Şimdi, hangisini uygulayacağım tamamen senin elinde. Onun için iyi düşün ve bana söyle.
Now, which of these I next apply, that decision is in your hands, so take your time and tell me.
Burası sadece- - Sana söylediğimizi yap, sana söylediğimizi düşün sana söylediğimizi söyle, tekrarla, papağan ol!
Do what we tell you, think what we tell you say what we tell you, squawk, be a fuckin'parrot!
Şöyle bir düşün.
Think it over
Şöyle bir şey, " Düşün ki cennet yok...
It just goes, " Imagine there's no heaven...
Şöyle düşün : şimdi dinlenirsen, daha erken iyileşirsin.
if you rest now you'll get better sooner. Well, think of it this way :
Bir de şöyle düşün.
If you only had one life to live... which you do...
düşündüm 122
düşünüyorum 297
düşünüyorsun 44
düşün 451
düşünün 108
düşüneceğim 105
düşünmüyorum 81
düşünceler 16
düşünmek 24
düşünmedim 36
düşünüyorum 297
düşünüyorsun 44
düşün 451
düşünün 108
düşüneceğim 105
düşünmüyorum 81
düşünceler 16
düşünmek 24
düşünmedim 36
düşünemiyorum 69
düşünceli 20
düşünme 63
düşünürüm 38
düşünüyor 23
düşüneyim 58
düşünmeliyim 39
düşünmem lazım 60
düşünüyordum 129
düşününce 41
düşünceli 20
düşünme 63
düşünürüm 38
düşünüyor 23
düşüneyim 58
düşünmeliyim 39
düşünmem lazım 60
düşünüyordum 129
düşününce 41
düşünüyorum ki 20
düşünüyor musun 27
düşünsenize 76
düşünsene 342
düşünüyorum da 210
düşündüm de 330
düşündüğüm gibi 49
düşün bunu 33
düşündüm ki 259
düşün bakalım 35
düşünüyor musun 27
düşünsenize 76
düşünsene 342
düşünüyorum da 210
düşündüm de 330
düşündüğüm gibi 49
düşün bunu 33
düşündüm ki 259
düşün bakalım 35