English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ A ] / Alacaksın

Alacaksın translate Spanish

8,617 parallel translation
- Evet, ama cömert bir kıdem tazminatı alacaksın. Tabii Dow da dâhil tüm müşterilerini Pete'e güvenle aktarmada yardımcı olursan.
Sí, pero tendrás una generosa indemnización si ayudas a Pete a conseguir tus cuentas.
Dante'yle beni saat 3'te bu bardan alacaksın.
Vas a recoger Dante y yo estaré... aquí en este bar, a las 3 : 00 a. m.
Pasaportunu ne zaman alacaksın?
¿ A qué hora puedes recoger el pasaporte?
- Benden haber alacaksın.
Ya sabrás de mí.
Ama büyük bir ceza alacaksın.
Pero estás en problemas.
Ayaklardan destek alacaksın.
Levanta con las piernas, con las piernas.
Bir şeref nişanı daha alacaksınız.
Recibirá otra Legión de Honor.
Fransız şeref nişanı bile alacaksınız.
Incluso recibirá la Legión de Honor francesa.
Kadın havai fişekleri gördüğünde de bir anda her şeyi geri alacaksın.
Y una vez que haya visto la pirotecnia, te doblas como una silla de patio.
Ben paramı alınca alacaksınız.
A ustedes se les paga cuando a mi se me paga.
Buradan nişan alacaksın.
Esta es tu vista.
Burnundan nefes alacaksın
Vas a respirar por la nariz.
- Ne zaman gelip beni alacaksın?
Así que, ¿ qué hora es usted va a venir a buscarme?
Bir saat içinde parayı alacaksınız.
Usted recibirá el dinero en una hora.
Daha kimi karşına alacaksın, Aarav?
Vas a luchar contra todo..
Kameramdan video görüntüsü alacaksın.
Tendrás el video desde mi cámara.
- Sandhya'yı ne zaman alacaksın?
- ¿ Cuando vas donde Sandhya?
Kişi başı 2000 dolar, iş bitince de 1000 dolar alacaksın.
2000 dólares por persona. Y otros 1000 por cada uno al final.
Nasıl olsa paranı alacaksın.
Vas a cobrar igualmente.
Eğer beni sarsmana karşılık vermezsem doğrudan yüzüme soğuk su çarpacaksın ve hemen ardından yolun karşısındaki Corbett'den sıcak koyu bir kahve alacaksın.
Un jarro de agua fría directamente sobre la cara... si no respondo cuando me agites... y seguida inmediatamente por una taza de café negro caliente... de Corbett's, del otro lado de la calle.
Yine de alacaksın.
Los tendrás de todas maneras.
Şimdi, içkinden bir yudum alacaksın ve doğruca yatak odasına gideceksin.
Beberás un sorbo de ese trago... y te irás al dormitorio.
Ve seninle işimi bitirdiğimde, başrolleri alacaksın.
Cuando acabe contigo... te darán papeles protagónicos.
Hadi ama, çok fazla ödeme alacaksın çok eğlenceli olacak.
Te pagaré más y te divertirás.
Sen bana güzel bir hamburger alacaksın ve bana....
Tráeme una hamburguesa.
- Gerçekten bundan zevk mi alacaksın?
- ¿ Como puedes disfrutar eso?
Hadi, sen alabileceğin en önemli ipucunu alacaksın, bende elimi kolunu sallayarak çıkacağım.
Vamos, obtendrás la mayor pista que jamás tendrás y yo quedo impune.
Benden emir alacaksın, tamam mı?
Tú tomas mis órdenes, ¿ de acuerdo?
Bu işin üstesinden gelirsek bu zamana kadar aldığından çok daha iyi bir seks alacaksın.
Si llevamos a cabo esto, será mejor que el mejor sexo que hayas tenido.
Andersen, tüfeğini alacaksın.
Andersen, tendrás un nuevo rifle.
Bu batakhaneyi mi alacaksınız?
¿ Quieres comprar este vertedero?
Kalanını iş bitince alacaksın.
Te daré el resto cuando lo hayas hecho.
Bir valizi alacaksın..... trene bineceksin ve Paris'teki bir adrese gideceksin.
Usted... coge una maleta... se sube a un tren, va a una dirección en París.
Sana vereceğimiz ismi alacaksın.
Coge un nombre que le damos.
Alacaksınız, ateş edilmeyecek.
Hecho. No más disparos.
Sen gireceksin. Ve onların yerini alacaksın.
Ahora vas a entrar y tomar su lugar.
Dinleyeceksin ve bin dolar mı alacaksın?
¡ Vaya! ¿ Sólo por escuchar conseguirás mil dólares?
Seni temin ederim ki, benden haber alacaksın.
Y te aseguro, que volverás a saber de mi.
Arkadaşlığını satın mı alacaksın?
¿ Comprar su amistad?
Çalınan parayı nasıl geri alacaksınız?
¿ Cómo recuperara el dinero robado?
Fakat eğer fırlatma yapacaksanız doları da yanınıza alacaksınız.
Pero si eyectan, llevan el dólar con ustedes.
Övgüyü ve şanı sen alacaksın.
Tendrás el mérito y la gloria.
Bu herifleri ne zaman alacaksınız?
¿ Cuándo llevarás estos?
Araba istiyorsa, ona araba alacaksın.
Si quiere un coche, cómprale uno.
Adresi verdiğinde sen de bunu alacaksın.
Conseguirás esto, cuando tenga la dirección.
Takım elbise bu hafta içinde hazır olacak ve % 15 indirim alacaksın.
Tu traje estará listo este fin de semana,... y te darán un descuento del 15 %.
Bana soracak olursanız 22'lik alacaksınız kendinize bir BB silahı almanızı öneririm.
En mi opinión, también podría llevarse una pistola de aire comprimido si compra una 22.
Ayrıca $ 125 alacaksın.
$ 125 extra.
Siz okültist piçler ne zaman dersinizi alacaksınız?
¿ Cuándo van a aprender putos ocultistas?
Her hafta puan alacaksınız.
Cada semana será evaluado.
Ayrıca, geçen üç yıl içindeki ürün ortalamanıza göre "ürün kaybı tazminatı" denilen bir ödeme alacaksınız.
En relación a la producción media de los últimos tres años.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]