Anladığınızı sanmıyorum translate Spanish
197 parallel translation
Sahip olacağınız mevkinin önemini tam olarak anladığınızı sanmıyorum.
No creo que te des cuenta de la importancia del rol que ocuparás.
Anladığınızı sanmıyorum, Peder.
Padre, creo que no lo entiende.
Affedersiniz efendim. Müdürün demek istediğini pek anladığınızı sanmıyorum.
Perdón, pero creo que no han comprendido al alcaide.
Bunun nasıl büyük bir manzara olduğunu anladığınızı sanmıyorum.
No creo que se den cuenta cuán linda vista es.
Pek anladığınızı sanmıyorum, efendim.
Creo que no nos comprende.
Beni anladığınızı sanmıyorum.
Creo que no me ha comprendido.
Hayır, anladığınızı sanmıyorum.
No, no lo entiende.
Şu an içinden geçtiğimiz sürecin ne olduğunu anladığınızı sanmıyorum, Bay Graham.
Creo que no comprende lo que hemos pasado, Sr. Graham.
Mevkiimi tam olarak anladığınızı sanmıyorum.
Creo que no se hace cargo de mi posición.
Hayır efendim, anladığınızı sanmıyorum, Bay Shocker.
No, señor, yo... yo... yo... creo que no lo ha comprendido, Sr. Shocker.
Görevimin önemini anladığınızı sanmıyorum.
Capitán Kirk... No puedo creer que no entienda la importancia de mi misión.
- Anladığınızı sanmıyorum, binbaşı.
No creo que comprenda, mayor. Se acabó la guerra.
Bunun ne ifade ettiğini anladığınızı sanmıyorum.
No entendéis lo que esto significa.
Anladığınızı sanmıyorum.
No sé si lo entienden.
Anladığınızı sanmıyorum.
No creo que Ud. Entienda.
Anladığınızı sanmıyorum.
Creo que no me ha entendido.
Durumu anladığınızı sanmıyorum. Bu adamlar dini fanatiklerden. Onları konuşturmanın bir yolu yok.
Creo que no entiendes Ellos son fanáticos religiosos.
Bir dakika. Anladığınızı sanmıyorum.
¿ No lo entiendes?
Anladığınızı sanmıyorum.
No creo que nos esta entendiendo.
Anladığınızı sanmıyorum.
No creo que entienda.
Anladığınızı sanmıyorum, komutanız yarın sabah saat 09 : 00'a kadar başlamıyor.
Creo que no entendió bien. Su mando no comienza hasta mañana a las 9 : 00.
Anladığınızı sanmıyorum.
No entiende.
Anladığınızı sanmıyorum.
Ud. no entiende.
- Anladığınızı sanmıyorum.
- Lo dudo.
Burada ne olduğunu anladığınızı sanmıyorum.
No creo que en verdad entiendas lo que está pasando aquí.
Anladığınızı sanmıyorum.
- No. Me parece que no me entiende.
Anladığınızı sanmıyorum.
Oh, no creo que lo sepa.
Anladığınızı sanmıyorum.
Creo que usted no entiende.
Beni anladığınızı sanmıyorum.
Creo que Ud. no me entiende.
Anladığınızı sanmıyorum.
- ¡ No creo que entienda...!
Beni tam olarak anladığınızı sanmıyorum.
No creo que lo entienda realmente.
Anladığınızı sanmıyorum.
Creo que no me entiende.
Ya da o yarmalarla her ne diyorsanız adına işte. Anladığınızı sanmıyorum, Bayan Boucher.
Me parece que no entiende...
Albay, burada olanları tam anladığınızı sanmıyorum.
Coronel, creo que no comprende la situación que tenemos aquí.
Beni anladığınızı sanmıyorum.
No creo que Ud. comprenda.
-... yanlış anlamışsınız. - Yanlış anladığınızı sanmıyorum.
No he malinterpretado nada de ti.
Anladığınızı sanmıyorum, Bay Broden, onlar benim iş ortaklarım ve ev arkadaşlarım.
No, creo que no entiende, Sr. Broden. Son mis socios y vivimos en la misma casa.
Pek anladığınızı sanmıyorum.
No creo que usted entienda.
Siz bayanların durumumun ciddiyetini anladığınızı sanmıyorum.
Chicas, no creo que entendais la seriedad de mi situación.
İtirazımı anladığınızı sanmıyorum.
Creo que no entienden mi objeción.
Beni anladığınızı sanmıyorum Bayan Valentine.
Creo que no me ha entendido, Sra. Valentine.
- Anladığınızı sanmıyorum.
- Creo que usted no entiende...
Anladığınızı sanmıyorum.
No entendes
Bunun, bana ve projenin tümüne ne yapacağını anladığınızı sanmıyorum.
Creo que no entiendes bien lo que sería del proyecto y de mí.
- Anladığınızı sanmıyorum.
Usted no entiende.
Bu tür işlerden anladığınızı sanmıyorum.
- ¿ Sí? Capitán, usted no entiende de estas cosas ocurren las veinticuatro horas del día y siete días por semana.
Talep ettiğiniz mahkeme emri reddedilmiştir. Anladığınızı sanmıyorum.
Bueno, este tribunal ha tenido una experiencia notable hoy día.
Burada kiminle konuştuğunuzu anladığınızı hiç sanmıyorum.
Creo que no entiende con quién está hablando.
Anladığını sanmıyorum... bir kız arkadaşa sahip olmaktan gelen duygusal yükümlülükler.
Creo que no entiendes. Las responsabilidades emocionales que implica tener novia.
Anladığını pek sanmıyorum. Yapmaya çalıştığımız bir varsayım. Sen bana soru sorarken ben onun yerine cevap vereceğim.
Lo que intentamos es crear una situación hipotética... en la que yo respondo por él mientras tú haces las preguntas.
Anladığınızı hiç sanmıyorum.
No, señor, no creo que lo haga.
sanmıyorum 1596
sanmıyorum efendim 16
anladım 3457
anladim 18
anladın mı 3957
anladin mi 16
anladın 107
anladın mı beni 67
anladın mı şimdi 18
anladınız mı 673
sanmıyorum efendim 16
anladım 3457
anladim 18
anladın mı 3957
anladin mi 16
anladın 107
anladın mı beni 67
anladın mı şimdi 18
anladınız mı 673