Anladın değil mi translate Spanish
785 parallel translation
Anladın değil mi?
¿ La tienes? ¿ Ya la tienes?
Anladın değil mi, gemi yanaştıktan bir saat sonra.
¿ Lo ha entendido? Una hora después de atracar.
Her şeyi anladın değil mi?
Y tú ya has sacado tus conclusiones, ¿ no?
Şimdi anladın değil mi?
Ahora comprendes, ¿ verdad?
Bu işin mutlaka yapılması gerek, anladın değil mi?
Comprendes que hay que hacerlo, ¿ verdad?
Yine tıpkı Ely Jacobson ile birbirimize girip de çenesini iki yerinden kırdığımda tellerle tutturdukları seferki gibi, anladın değil mi.
Cuando me enzarcé con Ely Jacobson y le partí la mandíbula por dos sitios y tuvieron que sujetársela con alambres, comprendiste.
Anladın değil mi delikanlı?
Lo entienes, ¿ verdad?
Anladın değil mi?
Sé lo que significa.
Anladın değil mi?
Entiendes, ¿ verdad?
Hangisinden bahsettiğimi anladın değil mi?
¿ Sabes cual te digo? Rápido.
Şaka yapıyorsun. Anladın değil mi?
No me diga. ¿ Lo ha notado?
Şeye yakın bir mahallede yaşıyoruz anladın değil mi? Kadınımızı korumak zorundayız.
Vivimos en un vecindario al lado de... ya sabe... necesitamos proteger a nuestras mujeres.
Önceliklerini iyice anladın değil mi?
Así que tienen sus prioridades claras, ¿ eh?
Hadi Onbirler'i anladık, ama sen Britanyalısın değil mi?
¿ No es así?
Anladığım kadarıyla, fabrikamıza hasta olduğunuzu bildirip... Berlin'de, imkanlarınızın çok ötesinde... eğlencelere dalmışsınız, değil mi?
Creo que informó a la fábrica de que estaba enfermo... y está aquí en Berlín permitiéndose diversiones... que están muy lejos de su alcance.
Maksadımızı anladınız değil mi?
¿ Entienden nuestro objetivo?
Anladın mı? Zor günler geçirdin, değil mi?
No hasta que estemos casados, ¿ comprendido?
Numara yaptığımı anladın, değil mi?
¿ Entendiste, verdad?
- Evet, Anladın, değil mi?
- Muy similar. ¿ Verdad que sí?
İyice anladın, değil mi, Alvin 60 gün sonra paramı getirmezsen tüm bunları kaybedersin ve araziyi de alamazsın.
Entérate bien, amigo Alvin. Si no recibo el dinero antes de 60 días, todo esto queda de mi propiedad y tú te quedas sin tierra.
- Nedenini anladınız değil mi?
Seguro que lo entienden.
Ne demek istediğimi anladığını sanmıyorum, öyle değil mi?
No creo que me entiendas, ¿ no?
Anladın, değil mi?
Lo comprende, ¿ verdad?
Söylenmek isteneni anladın, değil mi?
Pero supiste leer entre lineas, ¿ no?
Lacey'in evinde ben ve Doc'olduğunu anladın, değil mi?
Sabías que yo y Doc estábamos en casa de Lacey, ¿ verdad?
Anladın, değil mi?
Te tocó a ti, ¿ no es así?
Anladınız, değil mi?
¿ Lo entiende, verdad?
Ne demek istediğimi anladınız, değil mi?
¿ Me entiende?
Bu Koreliyi anladın, değil mi?
¿ Entiende el coreano?
- Anladın, değil mi?
¿ Entendido, no?
Ne demek istediğimizi bile anladığını sanmıyorum onun, değil mi, Jake?
No creo que entendiera lo que queríamos decirle, ¿ eh, Jake?
Pekala, sana söylediğim herşeyim anladın, değil mi hayatım?
Entiendes todo lo que dije, ¿ no?
Kendim üzerine konuşmayı neden sevmem, anladınız değil mi?
Entiende ahora porqué no me gusta hablar de mí.
Ne demek istediğimi anladın, değil mi?
Lo comprendes, ¿ verdad?
Umberto, durumu anladın, değil mi?
Umberto ha comprendido la situación. ¿ No es verdad, Umberto?
Ve seni çok iyi anladığımın farkındasın, öyle değil mi?
Y verás que tú a mí también me atraes, no?
Ama siz anladınız değil mi?
¿ Es que no lo entiende?
Neyse, ne demek istediğimi anladın, değil mi?
Entendió, ¿ no?
Çıkarınca aradaki farkı anladın, değil mi?
Ciertamente se puede decir la diferencia, ¿ no?
Anladın, değil mi?
Lo has visto, ¿ verdad?
Buraya kadar anladın, değil mi?
¿ Entendiste esto, no?
Arayan çıtı pıtı Linka'mızsa... oyala. Ne demek istediğimi anladın, değil mi?
Y si es la pequeña Linka... entreténgala.
Anladın, değil mi?
¿ Me entiendes?
Beni kesinlikle anladın, değil mi?
Me ha entendido, ¿ verdad?
ve bu da Andromeda'nın kaynağıydı. Bizim anladığımız kadarıyla bu delikler arasında teorik mekan ve zaman bağlantıları var, değil mi?
Los agujeros de gusano, como los entendemos con conexiones teóricas entre distancia y tiempo, ¿ verdad?
Anladın, değil mi beni?
¿ Entiendes?
- Anladın, değil mi?
- ¿ Entiendes?
- Evet, Hana Ranch. Anladın, değil mi?
- Sí, el Hana Ranch. ¿ Entendido?
Anladınız mı, size bakıyordu ama benimle konuşuyordu, değil mi?
Le miraba a usted, pero hablaba conmigo. - Cierto.
Yani, dediğimi anladınız değil mi?
Ya saben a lo que me refiero.
Anladın, değil mi?
¿ Entienden, verdad?
değil mi 44479
degil mi 350
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
degil mi 350
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değil misiniz 34
değil mi evlat 40
değil mi hayatım 33
değil mi jack 21
değil miyiz 24
değil mi kaptan 17
değil mi oğlum 33
değil miydi 73
değil mi beyler 17
değil mi joe 23
değil mi evlat 40
değil mi hayatım 33
değil mi jack 21
değil miyiz 24
değil mi kaptan 17
değil mi oğlum 33
değil miydi 73
değil mi beyler 17
değil mi joe 23