Anlayacaktır translate Spanish
1,168 parallel translation
Anlayacaktır.
Ella lo comprenderá.
Anlayacaktır.
Lo comprenderá.
Morpheus anlayacaktır.
Morfeo comprenderá.
- Bunu FBI'da anlayacaktır.
- El FBI se dará cuenta.
Martin anlayacaktır.
Martin lo entenderá.
Ne olacağını anlayacaktır.
Se dará cuenta de lo que pasa.
Ne kastettiğimi o anlayacaktır.
El va a saber de qué hablo.
Bu ilk seferdi. O seni anlayacaktır.
Es tu primera vez, él entenderá.
Anlayacaktır.
Lo entenderá.
- Lillian seni anlayacaktır.
Lillian no va a por ti.
İçinde yaşadığımız dünyanın ne kadar zorluklarla dolu olduğunu yakında anlayacaktır.
Pronto sabrá en qué mundo vivimos.
Yani o büyük bir adam, öyle değil mi? Eminim bunu anlayacaktır.
Creo que el va entender.
Ama eminim bir gün anlayacaktır.
Pero estoy segura de que él entenderá pronto.
- Hemen anlayacaktır.
Se dará cuenta enseguida.
Eric anlayacaktır.
Eric lo comprenderá.
Böylece, her şeyde bir hayır olduğunu da anlayacaktır.
Así sabrá que hasta a los mejores les ocurren cosas así.
Eminin annemle babam bunu anlayacaktır.
Mis padres lo entenderán.
Maurice eski dostumuzdur, anlayacaktır.
Maurice es un viejo amigo. Lo entenderá.
O bunu gördüğünde anlayacaktır.
Ella lo entenderá cuando vea el pañuelo.
Yine işine geldiği gibi anlayacaktır.
Déjala que aproveche mientras pueda.
Ama pasaportunu getirirsen, karın olmadığımı anlayacaktır.
Me quedan dos días. Si se lo traes a la mujer, sabrá que no soy tu esposa.
Joe, her filmde böyle şeyler var... belki şimdi ters gelebilir ama sonra,..... efendimiz senin ailenin geleceği için paraya ihtiyacın olduğunu anlayacaktır.
A veces, las películas son un poco groseras... el Señor entenderá que necesitas dinero para el futuro de tu familia.
Onun serbest bırakılmasını istiyorum böylece onu hastaneye götürebileceğim, sanırım bebeğin durumunu kendi gözleriyle görürse neden destek ünitesinden çıkartmak istediklerini anlayacaktır.
Solamente quiero una orden para poder llevarlo al hospital. Creo que cuando vea el estado del bebé entenderá por qué le quitarán el respirador.
Durumu anlayacaktır.
Así sí entenderá.
Voyager bunu duyarak bizden geldiğini anlayacaktır.
El Voyager leería la firma y sabría donde estamos.
Zeyna, er ya da geç ne yaptığını anlayacaktır.
Xena, a la larga entenderá lo que hiciste.
Ama B ve C görmek istemiyorum. Tüm finallerden A alırsan herkes kararlı olduğunu anlayacaktır.
Si sacas 8 ó 7, no te puedo ayudar pero con puros 10 les demuestras a todos que eres serio.
Bir şeylerin peşinde olduğumuzu anlayacaktır.
- Va a pensar que pleneamos algo.
Bunun güvenliği sağlayacağını anlayacaktır.
Creo que se dará cuenta que esto nos dará la clase de seguridad...
Anlayacaktır.
- Él va a entenderlo.
Sanırım anlayacaktır.
Seguro que lo entenderá.
Eğer Frank'e şarkıyı hiç hata yapmadan söylersem ne kadar çok çalıştığımı ve geçen bu kadar seneden sonra onu hala ne kadar sevdiğimi anlayacaktır.
Si canto para Frank sin equivocarme él sabrá cómo me esforcé y cuánto lo amo, después de todos estos años.
Wessex'le evlenmezsem, kraliçe nedenini anlayacaktır ondan sonra Will Shakespeare de tarihe karışır.
La Reina descubrirá la razón y no habrá más un Will Shakespeare.
O zaman beni anlayacaktır.
Entonces sabría cómo me siento yo.
İnan bana, oğlumun yaşı geldiğinde beni anlayacaktır.
Cuando sea mayor lo entenderá.
Anlayacaktır.
Ella lo entiende.
Bundan sonra X Dosyaları'nı araştırmayacaksınız. İşiniz bitti. Ve er geç Mulder, ikiniz için de bunun, en iyisi olduğunu anlayacaktır.
Usted ya no investiga los Expedientes-X Usted está terminada y cuanto más pronto usted y Mulder comprendan eso, es bueno para ustedes dos.
Beni anlayacaktır.
Ella también es madre y me entenderá.
Muhtemelen beni anlayacaktır.
Seguro que lo entiende.
Anlayacaktır.
Va a entender.
Gerçekten de öyle.Ama benim sadece arkadaşım Bayan Gibson için endişelendiğimi anlayacaktır.
En efecto, no lo tenemos. Pero comprenderá que estaba preocupada por mi amiga la Srta. Gibson.
Anlayacaktır.
Entenderá.
Sanırım Piper hepimizin saklaması gereken sırlarımız olduğunu anlayacaktır.
Creo que Piper comprende que a veces tenemos que guardar ciertos secretos.
Aşağıda, gömülü bir yerde sanırım bunu anlayacaktır.
Muy en su interior, ella lo comprende.
Mantıklı bir adam. Anlayacaktır.
Es un hombre razonable, él entenderá
Anlayacaktır, benim için yaptığını bilir.
Lo comprenderá. Sabrá que lo hiciste por mí.
- Hayır deseydim bir sorun olduğunu anlayacaktı.
Si hubiera dicho que no, hubiera sospechado.
Freddie bunu anlayacaktır.
- Freddie lo entenderá.
Bunu bir şekilde anlayacaktır.
Si eso no la compromete.
- Bunu anlayacaktır.
- Lo entenderá.
Anlayacaktır.
Él entenderá.