English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ A ] / Anlayamıyorum

Anlayamıyorum translate Spanish

5,939 parallel translation
Sebebini anlayamıyorum bir türlü.
No entiendo por qué.
Bunu anlayamıyorum.
Entonces no lo entiendo.
Bana ulaşmaya çalışıyor ama nerede olduğunu bilmiyorum ve ne demeye çalıştığını anlayamıyorum.
Él intenta contactar conmigo, pero no sé donde está, ni puedo entender qué quiere decirme.
Saatim dijital olduğundan söylediğinin ne demek olduğunu anlayamıyorum! Karımın resminin senin kontrol panelinde ne işi var?
No sé qué significa eso, ¡ yo tengo un reloj digital! ¿ Qué hace la foto de mi esposa en tu tablero de control?
Kendimi ne kadar zorlasam da sebebini anlayamıyorum.
Y por mi vida que no puedo entender por qué.
Sizin asla anlayamayacağınız bir konu hakkında. Altı yılın sonunda arkadaşım Carol'ın beni neden operaya çağırmadığını anlayamıyorum.
Bajo la categoría de cosas que ninguno de ustedes podría comprender no puedo entender por qué, después de seis años, mi amiga Carol repentinamente dejó de invitarme a la ópera.
- Ne söylediğini anlayamıyorum.
No entiendo lo que dice.
Altyazı falan koymamız gerekecek, dediği hiçbir şeyi anlayamıyorum.
Tendremos que poner subtítulos o algo así, porque no le entiendo una palabra.
Anlayamıyorum bile.
Ni siquiera lo sé.
Anlayamıyorum seni.
No puedo entenderte.
Anlayamıyorum.
No entiendo.
- Sadece anlayamıyorum niye ona yardım etmek için kendini yoruyorsun.
- No puedo comprender por qué has movido un dedo para ayudarle.
Ne olduğunu anlayamıyorum.
El Sr. Yuan dejo esto ayer. No puedo entenderlo.
Ben... Ben anlayamıyorum.
No lo entiendo.
İnsanların, bizim yaptığımızı nasıl daha iyi yaptığını anlayamıyorum.
No puedo imaginar que los demás están haciendo lo que hacemos nosotros mejor.
Anlayamıyorum.
No lo entiendo.
Anlayamıyorum. Sorunları ne olabilir ki?
No lo entiendo. ¿ Cuál es su trato?
Anlayamıyorum.
No lo comprendo...
Anlayamıyorum...
No lo comprendo...
Ne yapmayı çalıştığını anlayamıyorum.
No puedo averiguar su papel en esto.
İnsanları bazen anlayamıyorum.
A veces no entiendo a las personas.
Ne alâkası olduğunu bir türlü anlayamıyorum.
Difícilmente veo como eso tiene relevancia.
Evet, haklısın! Anlayamıyorum.
Sí, claro que no te entiendo.
Anlayamıyorum ya.
No estoy seguro.
- Seni anlayamıyorum, Rebecca.
- Sí. No te estoy entendiendo, Rebecca.
Anlayamıyorum. Açıklağa kavuşturayım diye söylüyorum, onun psikopat olduğunu- - sosyopat olduğunu söylüyorsun bu yüzden otomatik olarak kardeş olduğunuzu mu düşünüyorsun?
Pero solo me queda claro que dices que es un psicópata, es un sociópata, y tú solo asumes automáticamente que sois hermanos.
Bütün bunları niye söylediğini anlayamıyorum.
No sé por qué ha dicho eso.
Ebba Larsen ile neden konuşamadığını anlayamıyorum.
¿ Pero no entiendo por qué no puedes hablar con Ebba Larsen, también?
Farkettin değil mi, artık şaka mı ciddi mi konuşuyorsun anlayamıyorum?
Te das cuenta de que ya no sé cuando me estás tomando el pelo, ¿ verdad?
Bu adamın O.C.D şablonlu bir kutuyu nereden bulduğunu anlayamıyorum.
No tengo idea de cómo su hombre pudo coger una caja con las iniciales de O.D.C. impresa.
Neden gittiğini anlayamıyorum.
Y, a propósito, todavía no logro comprender por qué se fue de aquí.
Bu tür yerleri anlayamıyorum.
Yo no entiendo estos sitios.
Seni anlayamıyorum ya.
No consigo entenderte.
Ne yapmaya çalıştığınızı anlayamıyorum. Fakat inandığım şey şu ki birşeyleri örtbas etmek için bunu yapıyorsunuz.
No sé qué es lo que está haciendo, pero esto es lo que creo.
Senin numaranın kurbanın telefon rehberinde "Molly" diye kayıtlı olmasının sebebini anlayamıyorum.
¿ Probabilidad? No entiendo por qué tu número está... en el celular de la víctima bajo el nombre "Molly".
Neden avukat istemediğini anlayamıyorum.
¿ Por qué no pide un abogado?
Hughes'ün bu evrak işlerini nasıl hallettiğini anlayamıyorum.
No sé cómo Hughes se las apañaba con todo este papeleo.
Neden onları ölüme terk etmemiz gerektiğini anlayamıyorum!
¡ No entiendo por qué los estamos dejando morir!
Ama kimsenin ne dediğini anlayamıyorum.
- Pero no comprendo lo que dicen.
Bu arada garajdan nasıl kaçabilir anlayamıyorum doğrusu.
Por cierto, no puedo entender como salió de la cochera.
Ben de garajdan nasıl kaçtığını anlayamıyorum.
Yo tampoco se como salió de esa cochera.
Pekala, hayatıma bakarsak... Neden bu başarılı, güzel, yetenekli avukatın benim gibi birini savunduğunu anlayamıyorum.
Vale, porque por más que lo intento, no puedo entender por qué una abogada de éxito, guapa y de gran categoría,
İnsanların onu neden sevdiğini bir türlü anlayamıyorum.
No entiendo por qué todos estáis tan enamorados de ese tipo.
- Anlayamıyorum.
¿ Qué quiere decir?
Ama anlayamıyorum.
No lo entiendo.
Bunu gerçekten anlayamıyorum.
Realmente... no puedo comprender esto.
Neden bunların hepsini üstlendiğini anlayamıyorum.
No puedo ver por qué quieres hecharte toda la culpa.
Anlayamıyorum. Bu yüzden merak ettim.
No lo entiendo, así que siento curiosidad.
- Üzgünüm, Ann. Seni anlayamıyorum.
Lo siento, Ann, no te entiendo.
Anlayamıyorum.
¿ Qué?
Anlayamıyorum.
No lo comprendo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]