Annemin translate Spanish
15,370 parallel translation
Duyduğum şey, bilirsiniz, Ete elle vurulma sesi, Ve sonra annemin ağlayışını duydum.
Lo que oí fue, ya saben, el sonido de una mano golpeando a la carne... y luego oía a mi mamá gritar.
- Annemin de ağzı var, dili yoktu.
- Y mamá tenía que callarse la boca.
Evet, annemin tarifi.
Sí, es la receta de mi madre.
Baba, annemin cenazesi ne zaman?
Papá, ¿ cuándo es el funeral de mamá?
Annemin yaptığı onların karşısında durmaktı.
Esto es lo que la madre estaba en contra.
- Annemin cenazesine niye gidemiyoruz?
- Por qué no podemos ir al funeral de mamá?
Annemin hatıraları var aklımda, gülerken.
Tengo recuerdos de mamá, riendo.
Annemin psikolojik atakları vardı.
Mamá tenía episodios psicóticos.
Kayaklar annemin bir hediyesiydi.
Fueron un regalo de mi mamá.
Annemin adı Josephine.
Mi madre se llama Josephine.
Dürüst olmak gerekirse, ne yapardı bilmiyorum Annemin sağlık faturaları hakkında.
Honestamente, no sé cómo hubiera pagado los gastos médicos de mamá.
Ölmekte olan annemin nedeni değildi.
No era por la muerte de mamá.
Annemin dediği gibi.
Es como mi madre dijo.
Annemin
Mi mamá.
Annemin şu anda bunun için endişelenmesini istemiyor.
No quiere que mamá se preocupe por eso ahora.
Dondurma ve kraker, annemin en sevdiklerinden.
Helado y pretzels, le encantan.
Hepsinin ötesinde, annemin hemşiresi benden nefret ediyor.
Y para colmo, el enfermero de mi madre me odia.
Bu adam annemin hayatını ellerinde tutuyor.
La vida de mamá depende de ese tío.
O neden annemin sabahlığını giyiyor?
¿ Por qué lleva la bata de mi madre?
Annemin cenazesini sen mi ödedin?
¿ Has pagado el entierro de mi madre?
Annemin aids olduğunu konuşuyorduk.
¿ Mi madre te dijo que es HIV positivo?
Annemin fikriydi.
Fue idea de mi mamá.
Dört yıl önce annemin kendini bilerek kamyonun önüne atmasından sonra duygusal olarak çöküşe geçtik.
Sabe, ha sido muy difícil para nosotros emocionalmente desde que mamá saltó frente a un camión ganadero tres años atrás.
Kendi soyadını bile bilmiyor. Annemin okuma yazması yoktu.
Mi madre no sabía leer o escribir.
Gerçek kardeşimin ve annemin bütün hayatlarını beni arayarak geçirdiklerini bilmek nasıldır sence, hiçbir fikrin var mı?
¿ Tienes idea de lo que se... siente saber que mi verdadero hermano... y mi verdadera madre han pasado... cada día de sus vidas buscándome?
Annemin fırsatlar konusunda ne söylediğini hatırlıyor musun?
¿ Recuerdas lo que mami solía decir de la oportunidad?
Siz annemin kim olduğunu biliyor musunuz?
¿ Siquiera saben quién es mi madre?
Ve hepsi filmdeydi. İsimler, tarihler ve diğer her şey. Annemin yaptığı her şey.
Todo estaba en la película nombres, fechas, y todo lo que mi madre hacía y una vez que saliera, que estuviera en el cine no podrían reprimirlo.
Itiraf etmekten nefret ediyorum, ama bu düzen, Ah adamım, annemin yeni yıl brunch'ı benden daha iyi görünüyor.
Odio admitirlo, pero este despliegue, hombre, se ve mejor que el almuerzo de Año Nuevo de mi madre.
Bunlar annemin favorisiydi.
Eran los favoritos de mamá.
Sonunda, annemin tüm sevgililerinin pislik oldukları ortaya çıktı. Her zaman yaptığımızı yaptık :
Eventualmente, todos los novios de mi madre... resultaron ser bichos raros.
Her zamankinden daha fazla içtiği için annemin korktuğu zamanı hep bilirdim.
Siempre supe cuando mi mamá estaba asustada... porque bebía más de lo habitual.
11 yaşındayken, annemin tecavüze uğrayışını görmüştüm.
Vi a mi mamá ser violada cuando tenía 11 años.
Annemin beni zorla götürmesinden de beter.
Sí, es peor que si mi mamá me obligara.
Tıpkı annemin eskiden yaptığı gibi.
Como lo hacía mi mamá.
Hatırlıyorum çünkü MS hakkındaydı annemin hastalığı.
Porque recuerdo que, um, Se trataba de MS... y mi madre lo tiene.
Evet, Sac'e geri döndüm. Annemin evini bekliyorum çünkü kendisi Fall Out Boy'la turnede.
Volví a Sacramento le cuido la casa a mi mamá, que está de gira con Fall Out Boy.
Galiba annemin Maximus'u verdiği gün bu.
Creo que es el día en que mamá me regaló a Maximus.
Annemin hep dediği gibi...
Como mi mamá siempre dice...
Çoğunlukla akademik şeyler ama bir mektup vardı ki Peder annemin ve babamın karıştığı bir olaydan bahsediyordu.
La mayoría cosas académicas, pero... había una carta. El reverendo mencionaba un incidente implicando a mi madre y a mi padre, y la forma en que lo ponía me hizo pensar que era algo grande, tal vez algo terrible.
Roger, annemin sanrılarını besliyorsun.
Roger, estás alimentando sus delirios.
Ah, planladığım tek şey annemin doğum günüydü.
Mi único plan es el cumpleaños de mamá.
Annemin beni aradığını neden söylemediğine dair sebebin var mı?
¿ Por alguna razón no me dijiste que mi mamá intentó llamarme?
Yok artık, annemin sahili değil mi o?
No puede ser. La playa de mamá, ¿ verdad?
Tıpkı annemin öğrettiği gibi.
Justo como ella nos enseñó.
- Yok artık, annemin sahili değil mi o?
No puede ser. La playa de mamá, ¿ verdad?
Tıpkı annemin bize öğrettiği gibi.
Como ella nos enseñó.
Şey gibi, bilirsin, yani, sadece oturruz candan bir sohbet olacak. Diler kahrolası annemin hatası dilerse babamın hatası olsun hiçbir önemi yok.
Es decir, quiero que nos sentemos, hablemos con franqueza, si es culpa de mi madre o de mi padre, no importa realmente.
O, annemin feneri mi?
¿ Es la lámpara de mi madre?
Annemin zencefil şarabı.
Vino de jengibre de mamá.
Annemin, onun ne olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu.
Mi madre tampoco sabía qué era.
annem 830
annem hasta 26
annem ve babam 43
annemi 40
annem nerede 136
annem geldi 21
anneme 47
annemle 28
annem mi 79
annemle babam 17
annem hasta 26
annem ve babam 43
annemi 40
annem nerede 136
annem geldi 21
anneme 47
annemle 28
annem mi 79
annemle babam 17