Anî translate Spanish
4,668 parallel translation
Toksikoloji raporunun onayını beklesek de ölüm nedeni büyük ihtimalle yüksek dozda metamfetamin kullanımına bağlı ani kalp durması.
A falta de la confirmación pendiente del informe de toxicología, la causa de la muerte probablemente será un paro cardíaco debido a una sobredosis por metanfetaminas.
Ani bir adrenalin salgılanması da kalbi şoka uğratabilir.
Una repentina liberación de adrenalina también puede parar el corazón.
Çocuk ani sesler de çıkarıyor.
El chico también ha tenido estallidos verbales.
Biraz ani oldu, biliyorum, ama başka seçeneğimiz yoktu.
Sé que es un poco pronto, pero no teníamos opción, de verdad.
Zengin kurban, korumalara ani baskın, 7.62'liklerle 2 kez vurulmalar...
Víctima rica, ataque sorpresa a la seguridad, asesinato de doble impacto con 7,62s...
Ani ateş basmaları, gece terlemeleri.
Calores, sudor nocturno.
Anladığım kadarıyla, birkaç kez zan altında kalmış zaten üstüne ani kayboluşu da eklenince suçu daha inandırıcı olacak.
Estuvo bajo sospecha varias veces y con su repentina desaparición su culpa es verosímil.
Kutsanmanın etkisi ani oldu.
El efecto de la bendición fue inmediato.
Fed'in bir suçlunun ani ateş basmasıyla ilgilendiğini mi sanıyorsun?
¿ Crees que al estado le importan una mierda los sofocos de una criminal?
Yaptıklarının ani tesiri olarak seni kilisene ait topluluktan çıkarıyorum.
Le relevo de su parroquia, con efecto inmediato.
Sıcak Koşu birinin peşindekilerden kurtulmak için yaptığı ani dönüş ve hız değişiklikleri. - Evet.
Una carrera de calor es cuando alguien hace una series de vueltas al azar y cambios rápidos para evitar que le sigan.
Ani hareketler yapmayın.
No hagán movimientos bruscos.
Doğurganlığını kaybetmenin yanında hormon seviyelerinin ani değişimi yüzünden farklı yan etkiler yaşayabilirsin.
Además de la obvia anulación de la fertilidad, el cambio repentino de los niveles de hormonas puede acarrear efectos secundarios importantes.
Ani aritmik ölüm sendromu kalbin elektriksel fonksiyonunu etkiler. Fakat yapısal anomali yoktur.
La muerte súbita por arritmia afecta a todo el funcionamiento del corazón, pero no hay anormalidades estructurales.
Çok ani oldu.
Solo sucedió.
- Yüzük ani oldu herhalde.
El anillo es un poco inesperado.
Eski çağda Yunanlılar, şehirlerinden birisi ani bir saldırıya uğradığında en değerli vatandaşlarını savaş arabalarına bindirip güvenli bir yere gönderirlerdi.
Cuando los antiguos Griegos sabían de un inminente ataque a sus ciudades, tomaban a los ciudadanos más valiosos, los subían en carrozas y los llevaban a un lugar seguro.
İkinci bir ani yükselme vardı. Bum. Emin misin?
Tuviste otra sobrecarga de datos. ¿ Estás seguro?
Bay Peters'ın deneyimli bir dalgıç olduğu belli ve bence öyle ani şekilde dibe çekildikten sonra sakin kalıp ne yapacağını bilmesini bu tecrübesine borçlu.
Aparentemente, el Sr. Peters es un buzo experimentado y creo que sus conocimientos contribuyeron a que pudiera ser sumergido tan rápidamente manteniendo la calma y sabiendo qué hacer.
Sıcak Koşu birinin peşindekilerden kurtulmak için yaptığı ani dönüş ve hız değişiklikleri.
Una carrera de calor es cuando alguien hace una serie de giros al azar y cambios de velocidad para evitar que le sigan.
Ancak, savunma yaralarının olmaması konusunda tahminde bulunursam, ani bir saldırı olmuş diyebilirim.
Sin embargo, debido a la falta de heridas defensivas, me animo a suponer que fue un ataque por sorpresa.
Ani bölmekten nefret ederim ama San Francisco'da kaydedilen bir mesaj bu.
Lamento interrumpir, pero... Es un mensaje grabado en San Francisco.
Fakat simdi kocamla geçirdigim bana elini sürdügü her ani düsündükçe dokunuslarinin ardindaki hakikati sorgular oldum.
Aun así revivo cada momento. Cada toque que de mi esposo. Cuestionándome la verdad detrás de ellos.
Sıcak Koşu birinin peşindekilerden kurtulmak için yaptığı ani dönüş ve hız değişiklikleri.
Una carrera de calor es cuando alguien hace... una serie de giros al azar y cambios de velocidad... para evitar que lo sigan.
Seni incitmeye ya da delirtmeye çalışmıyorum... daha da. Sadece bu çok ani, bilirsin.
No trato de hacerte daño... o volverte loca... Es tan brusco,
Hayır, ani istek çok daha karışıktır.
No, un crimen pasional es mucho, mucho más sangriento.
Silah vakalarında ise, ani istek kurbanı kişilerde... -... birden fazla mermi yarası olur.
Y en el caso de los tiroteos, una víctima de un crimen pasional... presentaría múltiples heridas de disparo.
- Ani oldu.
Vaya, eso sí que es un cambio repentino.
Ani ve acımasızca saldırı, dedektif.
Conmoción y asombro, Detective.
Biraz ani oldu sadece, o kadar.
Fue muy repentino, eso es todo.
Kafasına aldığı ani bir darbeden ölmüşe benziyor. Fiziksel kanıtları yok etmek için çamaşır makinesinde yıkanmış.
Parece que murió por un fuerte trauma en la cabeza, y luego fue metida en la máquina para lavar cualquier evidencia física.
- Çok ani oldu.
No me esperaba esto.
Ani bir arama olacağını düşünmemiştim.
No me di cuenta de que iba a haber un registro sorpresa.
Bu ani taşınma neden?
¿ Por qué la mudanza repentina?
Çok ani oldu.
Pasó muy rápido.
Arjantin'e bu ani yolculuk neden, Stone?
- ¿ Por qué el súbito viaje a Argentina?
Ani iş seyahatleri olsun, nakit parası olsun ankesörlü telefonlarda yapılan görüşmeler olsun.
Los sorpresivos viajes de negocios, el dinero, las llamadas en teléfonos públicos.
Kaçık halden sakin hale çok ani bir biçimde geçen bir kadın gördünüz mü?
¿ Alguna vez vieron a una mujer pasar de frenética a calmada? Pero, ¿ muy rápido?
Her zamanki gibi Max'ın ani tepkisini, Max'ın yalandan özürleri takip ediyor.
Sí. Es una reacción de imbécil clásica de Max... seguida por una disculpa falsa clásica de Max.
Ani baş dönmesi yaşıyorum.
Me dan ataques de vértigo.
Ani ölümünden dolayı koltuğu boş kaldı.
La inesperada muerte ha provocado que su puesto quede vacío.
Bunu aşırı stres ve ani şok tetiklemiş.
Estas cosas suelen ocurrir si se está expuesta a mucho estrés o si se tiene un fuerte sobresalto.
İkili takımlar mı olacağız herkes kendi başına mı yoksa ani bir saldırı mı?
Es decir, ¿ por parejas, cada uno por su lado, conmocionar e intimidar?
Çok ani olduğunun farkındayım ama seninle aramda özel bir bağ olduğunu hissediyorum.
Sé que parece repentino, pero siento una conexión especial contigo.
İçinde bu büyük çalışmasını bitirmek için ani bir istek oluştuğunu söyledi.
Dijo que de repente sintió un gran deseo de acabar su gran trabajo.
- Üzerinde "ani durdurma" yazan bir düğme arıyorum.
- Estoy buscando un... botón... algo en lo que ponga "fuera".
- Ani durdurma?
- ¿ Fuera?
Kendine hakim ol. Ani hareketler yok.
Resiste el impuso de temblar.
- İdman için bu ani heves neden?
¿ Por qué ese repentino deseo de hacer ejercicio?
Değişken ruh halin, hafızanda ani yanılmalar... bu bir tümördü, tabii ki.
tus cambios de humor, tus lapsos súbitos de memoria... era un tumor, por supuesto.
Gezegendeki en büyük çölün ani ve önlenemez ilerleyişi.
El avance repentino e incontenible del desierto más grande del planeta.
anita 157
ania 34
anılar 31
aniden 176
anında 37
anımsıyorum 30
anımsa 30
anımsamıyorum 29
anımsıyor musun 37
ania 34
anılar 31
aniden 176
anında 37
anımsıyorum 30
anımsa 30
anımsamıyorum 29
anımsıyor musun 37