Artïk translate Spanish
2,544 parallel translation
sen dünyaya artik o kadar kızgın deilsin gibi.
No deberías pelearte nunca más con el mundo.
dur artik Nikhil!
¡ Basta Nikhil!
düşündüm ki artik sen geldin... gelmişsin... ama aşk için değil.
ya que estás aquí y encima bajas pero no por amor.
eğer bu kadar rahatsız oluyorsan geri dönmeliyim geri dönmek yok artik, bayan Krishnan.
si quieres me voy. No más "me voy" señorita Krishnan.
Onlari satin alirsan senin malin olurlar artik.
Y si les compras, permanecerán comprados.
Biliyoruz, artik büyük oynuyorsun ama bize ihtiyacin olursa...
Lo único que decimos es que sabemos que ahora juegas en primera. Pero si hay algo más que necesites de nosotros....
Ahbaplarinizla takilirken "bir sey kaldirdin mi?" denilirse "ben biraktim artik" diyeceksiniz.
Y si estás por ahí con tus colegas y te preguntan si has tenido una buena propina en un banco, les decís que no tenéis nada. Estás fuera del juego.
Bana kalirsa is isten geçti artik.
aquel hombre de los pollos. Hasta donde yo sé, demasiado poco y demasiado tarde.
Artik yok.
Ya no.
Bunun için çok geç artik.
Es demasiado tarde para eso.
Artik saçmalamak yok.
Deja de hacer el capullo.
Ama bana öyle geliyor ki bana bütün bu hepsi hakkinda yalan söylüyorsun ve artik seni dinlemiyorum.
Pero se me ha ocurrido pensar que tú me has estado mintiendo sobre todo, y he terminado de escucharte.
Duymak istemiyorum artik.
No quiero nada de eso.
Quinn öldü, Sarah evde, her sey bitti dostum. Artik görev yok.
Quinn está muerto, Sarah está a salvo en casa, así que hemos acabado, tio.
Evet ama artik Sarah döndü.
Sí, sí.
Sanirim bazi seyler artik degisti.
Supongo, que son las pequeñas cosas que son diferentes.
Artik Bilgisayar bende, onu yok edemezsiniz ya da baskalarina zarar veremezsiniz.
Ahora tengo el Intersec, y no puedes destruirlo, y no puedes hacer daño a nadie más con eso.
Artik Quinn'in istedigi seyi elde etti, Bilgisayar'in son versiyonu.
Ahora tiene exactamente lo que ha estado buscando : la última versión del Intersec.
Sarah artik o bedende degil.
Ya no está ahí.
Bizimle ilgili anlattigin seyler ve bizim hikayelerimiz artik o sekilde hissedemiyorum.
Todo lo que me dijiste de nosoros y nuestra historia... Yo.. no lo siento.
Ama artik hersey degisti.
Pero todo cambió.
Sus artik!
¡ Apágalo!
Dön artik.
Da media vuelta.
~ Onun artik bir kiz arkadasi var. ~
"Antes amigos... ahora novios."
Ikiniz birden artik hayati olmayacagi düsüncesine dayanamamisti.
No pudo digerir que ambos os fueseis tan repentinamente.
- Sus artik.
- Basta...
- Sus artik.
- Basta.
Bana artik gülümsemiyor musun bile, Ram.
Ni me sonríes, Ram.
Benimle artik yatmiyorsun!
nunca hacemos el amor.
Ram, lütfen artik gelip,'hayati'meseleler hakkinda konusma.
Ram, no quiero más cuestiones que dependan de tu vida, por favor.
Ben solgun bir gölgeyim. Anlamsiz bir dünyada dolaniyorum artik.
No soy más que una pálida sombra atormentando a un mundo que perdió su significado.
Adam oldu artik.
Es un hombre ahora.
Onlar artik benim halkim degil.
No los considero más como tal.
Artik sarabi açalim mi?
Bien, ¿ estamos listos para pasar del vino al siguiente nivel?
Seninle bir isim yok artik.
He acabado contigo.
Artik biliyor.
Ya lo sabía.
Artik bana ait.
Es mía.
Artik önüme bakmaliyim.
Tengo que seguir adelante.
Artik beraber olmamizin anlami kalmamisti.
Simplemente, no podíamos seguir juntos.
Artik aramayi birakabiliriz demektir.
Significa que podemos dejar la búsqueda.
Bir sebepten artik ilginizi çekmiyor, tamam mi?
Por alguna razón, ya no le interesa, ¿ de acuerdo?
Bir arkadas. O da artik yardim edemiyor.
Una amiga, y ya no puede ayudarme.
Artik pes.
Esto tiene que ser una broma.
Artik sen busun.
Esto es lo que eres ahora.
Hiçbir insan sana zarar veremez artik.
Ningún humano puede herirte nunca más.
Bizimle ilgili herhangi bir seyi isteyecegini saniyorum artik.
No creo que quiera hacer nada con nosotros de nuevo.
Hadley, git artik.
Hadley, vete ahora.
Ben artik gerçegin ne oldugunu bile bilmiyorum.
Ya no sé ni cuál es la verdad.
Artik yol verelim, degil mi?
Pongámonos manos a la obra, ¿ de acuerdo?
Demek istedigim Philip evlilik disi gebelikti. Artik hepiniz biliyorsunuz ama birisine asla söyleyemezsiniz.
El caso es... que Philip fue concebido fuera del matrimonio. Y ahora ya lo sabéis, pero nunca se lo contéis a nadie.
Ofis artik daha farkli görünüyor.
La oficina se ve diferente ahora.
artık 611
artık yeter 112
artık değil 377
artık biliyorum 66
artık bitti 204
artık bilmiyorum 31
artık istemiyorum 47
artık yok 173
artık özgürsün 32
artık dayanamıyorum 176
artık yeter 112
artık değil 377
artık biliyorum 66
artık bitti 204
artık bilmiyorum 31
artık istemiyorum 47
artık yok 173
artık özgürsün 32
artık dayanamıyorum 176
artık var 39
artık her şey bitti 29
artık çok geç 412
artık senin 35
artık korkmuyorum 38
artık gidebiliriz 26
artık güvendesin 54
artık önemi yok 34
artık gidebilir miyim 65
artık gidebilirsiniz 36
artık her şey bitti 29
artık çok geç 412
artık senin 35
artık korkmuyorum 38
artık gidebiliriz 26
artık güvendesin 54
artık önemi yok 34
artık gidebilir miyim 65
artık gidebilirsiniz 36