English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ B ] / Ben açarım

Ben açarım translate Spanish

556 parallel translation
Ben açarım.
Iré yo.
- Ben açarım.
- Voy yo.
Ben açarım, Peg.
Yo abriré, Peg.
- Kapıyı ben açarım.
- Yo iré, cariño.
İşinize bakın. Ben açarım.
Puede empezar, yo contesto.
- Hayır, ben açarım.
- No, Io abriré yo.
Ben açarım.
Déjeme a mí.
Onu ben açarım.
- Yo me beberé una copa.
Siz onu mutfağa götürün Bayan Wilson, kapıyı ben açarım.
- Llévela a la cocina, yo abriré.
Tamam Bayan Wilson, ben açarım.
Déjelo, Sra. Wilson, yo abriré la puerta.
Ben açarım.
Ya voy yo.
- Ver, ben açarım.
Déjame a mí.
- Ben açarım!
- ¡ Sí, lo cojo yo!
Tamam Max, ben açarım.
Está bien, Max. Abro yo.
Ben açarım.
Yo abriré.
Ben açarım. Alo?
Ya voy yo.
Ben açarım.
Voy enseguida.
Bekle, ben açarım.
Espere, yo iré.
Ben açarım, gördüğüm en nazik parmaklar!
Déjeme a mí, abro yo. Ud., con esas manitas tan delicadas...
İşiniz bitince düğmeye basın, ben açarım.
Presione el botón cuando haya terminado y le abriré.
Dur, ben açarım.
No, yo me encargo.
- Dur, açmana yardım edeyim. - Ben açarım.
Espera, te abro de aquí.
- Sen bırak, ben açarım.
- Deja, abro yo.
Kilidi aç, yoksa ateş edip ben açarım.
Abran la puerta o dispararé a través de ella.
- Pompanın kapağını aç. - Ben açarım.
- Quite los tapones del aceite.
- Ben açarım.
- Ya voy yo.
Ben açarım. Yer misin?
Ya voy yo. ¿ Quieres comer?
Ben açarım.
Yo iré.
- O. Ben açarım diye belki de kendini korumaya çalışıyordu.
Solo creo que se cubría en el caso de que lo hubiese hecho yo.
Ben açarım, Delilah.
Ya voy yo, Delilah.
~ Ayrıldığım yapraktan gemim ~ hiç çıkmaz aklımdan ~ Ben burada yanı başımda ~ annemle olsam da ~ O açar yelkenlerini ~ küçücük bir havuzda,
Pensaba en ese barco de papel que dejé cuando estuve aquí con mamá... navegará en un estanque a la sombra de la luna y una nuble clara.
Başımıza iş açar demiştim ben.
- ¡ Te dije que causaría problemas!
O hangi rüzgara eser, ben oraya yelken açarım.
No se preocupe, yo siempre navego con la corriente.
Ben açarım, Mary.
No es necesario, Mary.
Camı kırmayı boş ver, ben onu sana açarım.
No rompa el cristal. Lo abriré para usted.
- Hayır, ben size telefon açarım
- No, yo te llamaré.
- Paketi ben açarım.
- Yo lo desempacaré.
- Ben senin icin acarım.
Te lo abriré.
Yine de ben senden önce dönerim, sana kapıyı açarım.
Volveré antes que tú para abrirte.
- Ama ben hep buradan açarım.
Siempre contesto el teléfono desde aquí.
Onun için yolu açarım. Ben güvenilir, sadık, yardımsever dost canlısı, nazik, itaatli, iradeli, cesur, temiz ve saygılıyım.
Le facilitaré el camino porque soy noble, leal, bueno sincero, cortés, obediente, amable y respetuoso.
Hatta belki en iyi avukatlardan birini tutarak, Verilen rahatsızlık için ben dava açarım.
Y si pillase un resfriado en la celda podría pedir daños y perjuicios.
Ben açarım.
- Yo contestaré.
Sen yaşlanırsın, ben yaşlanırım burada otururuz ikimiz yeriz, içeriz pantalonlarımızın üst düğmelerini açarız şöyle bir kestiririz hemen şurada, yan yana, ufak bir şekerleme.
Te irás haciendo viejo, yo ya lo seré... y nos sentaremos aquí juntos, tú y yo... y beberemos y comeremos... y nos desabrocharemos los pantalones... y nos echaremos a dormir... aquí mismo, uno al lado del otro.
Bırak lan, keserse ben de gider açarım gayrı.
Ya apañaré yo al que se atreva a intentarlo.
Yukarıdaki telefonu kullanacağım. Ben açar açmaz bunu kapat.
Lo cogeré arriba, cuelga tan pronto como lo coja.
Ben açarım.
Yo la abriré.
Ben açarım.
Yo contesto.
Ben delikleri açarım, sen içeri girersin.
A medias, ¿ no?
- Ben de kanunsuz tutuklamadan dava açarım.
- Y yo le demandare por detencion ilegal.
Ben kapıyı açarım, tamam mı?
DÃ © ame abrir la puerta, Â ¿ eh?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]