English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ B ] / Ben de öyle

Ben de öyle translate Spanish

15,719 parallel translation
Ben de öyle dedim.
Es lo que les digo.
Ben de öyle düşünmüştüm.
Eso pensé.
Ben de öyle.
Yo tampoco.
Ben de öyle zannetmiştim. Çünkü son altı yıldır buradan ayrılmadı.
Ya me parecía a mí, porque ella no se movió de aquí en los últimos seis años.
Evet, ben de öyle tahmin ediyorum.
Sí, espero lo mismo.
Kalıcı bir barış yaratmaya çalışıyorlar, ben de öyle.
Están tratando de forjar una paz duradera, y yo también.
Ben de öyle!
¡ Yo también!
Ben de öyle söylüyorum.
Eso es lo que estoy diciendo.
Ben de öyle.
Bueno, pues yo también.
- Ben de öyle.
- Yo también.
Evet, ben de öyle duydum.
Mm. Eso es lo que he escuchado.
Ben de öyle düşünüyorum.
Yo también.
Ben de öyle yapmasını umuyordum.
Bien. Esperaba que lo hiciera.
Ben de öyle düşünmüştüm.
Me lo imaginaba.
Ben de öyle yapıyordum, sohbete katılıyordum, Josh da dedi ki
Y por lo que estaba haciendo eso, yo estaba uniéndose,
- İstemem. - Ben de öyle düşünmüştüm.
No.
- Ben de öyle dedim ya işte, "Sis-on."
Eso dije, Sasong.
En azından herkesin iyi olduğuna sevindim. Evet, ben de öyle.
Solo me alegro que todos están a salvo.
- Kesinlikle öyle. - Ben de öyle diyorum işte.
- Por supuesto que sí.
Ben de öyle, Bay Russell.
Yo también, Sr. Russell.
Ben de öyle.
Yo también.
Ben de öyle düşünmüştüm.
Eso pensaba yo también.
- Evet ben de öyle düşünmüştüm.
Sí, no lo creo. I Ca...
Ben de öyle.
A mí también.
Sabah zinde olmak zorundasın ben de öyle.
Has de estar descansado por la mañana, al igual que yo.
Evet, ben de öyle düşünüyorum.
Sí, creo que sí.
- Ben de öyle.
También yo.
Ben de öyle.
- Igualmente.
- Ben de öyle. Sizleri burada görmekten çok memnunuz.
Nos encanta tenerlos aquí.
Ben de öyle Majesteleri.
Como yo, su majestad.
Eskiden ben de öyle yaşardım, pislik ve sefalet içinde.
Yo solía vivir de esa forma, entre la mugre y la miseria.
Nassau yoluna sensiz devam ediyor, ben de öyle.
Nassau te ha olvidado y yo también.
Ben de öyle düşündüm.
Eso pensé.
- Ben de öyle düşünmüştüm.
Demasiado imaginativa
Ben de öyle. Bobby Dorfman ile tanıştırayım.
Te presento a Bobby Dorfman.
- Evet, ben de öyle.
- Yo también.
Ben de öyle.
Qué bueno verte. Es bueno verte también.
- Ben de öyle.
- Como yo.
Dedektif Box geldi ve ekip otomuzdaki Bay Khan'ı fark etti ve onu birisinin eve geri götürmesini söyledi, ben de öyle yaptım. - Ev mi?
Llegó el detective Box vio al Sr. Khan en nuestro patrullero y dijo que alguien lo llevara a la casa y así fue.
- Bay Lester'in ne dediğini biliyorum ama ben uyanığım ve bana öyle gözünü dikip bakmana gerek yok.
Sé lo que dijo el Sr. Lester, pero estoy despierta. Así que deja de mirarme.
Belki Alice aşırıya kaçabilir ama ben Vince ben öyle değilim.
¿ Ves? A Alice le gustarán los excesos, pero yo, Vince, yo soy de Phoenix, y estudié con niños indios muy pobres.
Ben de asla öyle olmayacağından emin olacağım.
Y me aseguraré de que nunca lo seas.
Tüm saygımla söylüyorum, Koç. Ben öyle bir hamle yapmazdım.
Con todo respeto, entrenador, no movería de esa manera.
Bu havayı ben daha çocukken soluyordum. Gospel'i de öyle.
El blues, hombre... lo respiré desde pequeño, y también el góspel.
Ben bir erkeğim. Boris de öyle.
Ahora soy un hombre... al igual que Boris.
Ben de öyle düşünmüştüm.
No me parecía.
Ama ben öyle bir adam değilim.
Pero yo soy un tipo diferente de hombre.
"Mümkün değil, ben yapmam öyle şey"
¡ De eso nada! ¡ Yo no!
- Ben de öyle düşünmüştüm.
Me lo imagino.
Evet, orası öyle ama asıl sorun ben odayı seçip erotik romanlarımla odaya yerleştikten sonra içeri müşterinin tekinin girip rahatımı bozup bozmayacağını hiç kestiremiyorum.
Bueno, sí, pero el problema es que, después de que elijo una y me pongo cómoda con mis novelas eróticas, nunca sé si un huésped va a entrar y me va a molestar.
Ama ben öyle düşünmüyorum, çünkü olmadığı halleri de gördüm.
Pero no yo, porque he visto las dos cosas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]