English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ B ] / Ben de öyle düşündüm

Ben de öyle düşündüm translate Spanish

441 parallel translation
Ben de öyle düşündüm.
Eso he pensado.
Ben de öyle düşündüm.
Eso pensaba yo también.
Ben de öyle düşündüm. "Kullanım için üretim." Basit, değil mi?
En eso pensaba, "producir para usar". Es sencillo, ¿ no?
Ben de öyle düşündüm.
Sí, es lo que pensaba.
- Ben de öyle düşündüm.
- Eso creía.
Ben de öyle düşündüm, ama her akşam evi dolaştığımda... başka ışığın yandığını görmem.
Yo también creía eso, pero cada noche recorro la casa... y nunca veo más luces encendidas.
Ben de öyle düşündüm. Parayı nereden buldun?
¿ Cómo obtuviste el dinero?
- Ben de öyle düşündüm.
Supongo que sí, claro.
Ben de öyle düşündüm Bay Evans.
Eso es lo que pensé, señor Evans.
Evet, ben de öyle düşündüm.
Sí, me imaginé que lo harían.
Ben de öyle düşündüm.
¡ Pues vaya!
Ben de öyle düşündüm.
Ya lo he pensado.
Ben de öyle düşündüm.
Lo sabía.
Adama şantaj yapıldığını ve bunu bitirmeye karar verdiğini. Evet, ben de öyle düşündüm.
Supongo que habría deducido que era víctima de un chantaje y que decidió terminar con todo.
- Ben de öyle düşündüm.
Pasé los últimos 20 años en Alemania.
Ben de öyle düşündüm.
Me lo imaginaba.
Ben de öyle düşündüm zaten.
Eso pensé.
- Ben de öyle düşündüm!
- Lo creía!
- Ben de öyle düşündüm.
- Lo immaginaba.
- Ben de öyle düşündüm.
- Me lo figuraba.
Evet, tabii. Ben de öyle düşündüm.
Sí, por supuesto.
İşbirliği demek! Ben de öyle düşündüm.
¡ Cooperar, eso piensa!
Ben de öyle düşündüm.
Eso es lo que dije.
Ben de öyle düşündüm.
Me lo figuraba.
Ben de öyle düşündüm!
Me lo imaginaba.
- Ben de öyle düşündüm.
- Lo sabía.
Başta ben de öyle düşündüm, hatta onu doktora götürdüm.
Yo también pensaba así antes y lo llevaba a los médicos.
Ben de öyle düşündüm, gerçekten çok soğuk bir don.
Eso creo. Va a helar.
- Evet. Ben de öyle düşündüm.
- Eso pensé que quiso decir.
- Ben de öyle düşündüm.
No me tientes.
Ben de öyle düşündüm.
Ya me parecía a mí.
Ben de öyle düşündüm.
Eso pensaba.
Ben de öyle düşündüm.
Es lo que creo.
Ben de öyle düşündüm.
Así lo creo.
- Evet, ben de öyle düşündüm.
- Eso digo yo.
Ben de öyle düşündüm.
Eso pensé.
- Ben de öyle düşündüm.
- Lo que pensaba.
- Ben de öyle düşündüm ama Frank diyor ki bugünlerde böyle şeyler normalmiş.
Sí, me lo pareció. Pero me dijo que sucede con frecuencia.
Ben de öyle düşündüm.
Ya me parecía.
Ben de öyle düşündüm.
Vamos.
- Ben de öyle düşündüm.
- Un millón de gracias.
- Ben de öyle düşündüm.
- Eso pensé yo.
Ben de öyle ama sinirlerimi yatıştırmak istedim, ve bunun yardımı olacağını düşündüm.
Yo también, pero esperaba que me calmara los nervios.
John tartışabilecek biri değildi öyle olunca da ben en iyisinin kendi kararını kendisinin vermesi olacağını düşündüm.
John no era de ésos con los que se puede discutir así que pensé que lo mejor sería dejarlo en paz.
- Evet, ben de öyle düşündüm.
- Sí.
Ben de öyle olduğunu düşündüm.
Eso me había parecido.
Ben de her zaman öyle düşündüm, Willie.
Siempre lo he pensado, Willy.
- Ben de öyle düşündüm.
- A mi también.
Polis bir serserinin ya da bir delinin işi olduğuna karar vermişti. Ben de öyle düşündüm. Çünkü tek olası şüpheli olan kocasının... mükemmel bir tanığı vardı.
La policía pensó que había sido obra de un loco o un vagabundo, y yo, ya que el único sospechoso, el marido, tenía una sólida coartada, establecida por una excursionista que había encontrado el cadáver un poco antes.
- Ben de ilk öyle düşündüm ama Vulkanlar'da çalıntı silah ve parçaların kaydı yok.
- Mi primer pensamiento, pero los vulcanos tienen ningun registro de cualquier tipo de armas robadas o partes de esa materia robada. [Suspira]
- Ben de öyle düşündüm.
- Eso pensé.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]