Benden söylemesi translate Spanish
364 parallel translation
Ben yapmayacağım, benden söylemesi.
¿ Y bien? . Te digo que no lo voy a hacer.
Benden söylemesi.
Se lo digo yo.
- Benden söylemesi. Paçayı kurtaramayacak.
Le doy mi palabra, recibirá su castigo.
Bu kadar basit. Benden söylemesi.
No te preocupes, es así de simple.
Benden söylemesi, Morrison'u Scalise bıçakladı.
Pues así es. Scalise mató a Morrison.
Ama benden söylemesi, ya okula geri dön, ya da bir iş bul.
Joe llegará en cualquier momento. Pero te diré una cosa, o regresas a la escuela o consigues un trabajo.
Bu efsaneye elini atan ihya oldu, benden söylemesi.
Todo el que ha tocado esta leyenda la ha convertido en oro.
- Benden söylemesi, onlar sözlü.
- Le digo que están prometidas.
- Benden söylemesi.
Yo bromeaba solo...
Hemen annenizin evine gidin, benden söylemesi.
Y le aconsejo que se vaya inmediatamente a la casa de su madre.
Ama, benden söylemesi.
Que le quede claro :
Benden söylemesi, iyi kazandırıyor.
Te aseguro que reditúa.
- Buna değermiş, benden söylemesi. - Elbette değer!
- Por una así se puede...
Benden söylemesi, o adamın hakkından geleceğim.
Os lo aseguro, le voy a hacer la vida imposible.
Karaya oturduk, benden söylemesi.
- Hemos encallado. - ¡ Qué tontería!
Benden söylemesi.
¡ Es una obra de arte! Se lo digo yo.
Benden söylemesi.
Cuídala bien.
- Tanrıya şükür ki geldiler. Benden söylemesi!
Ya, pero en este caso, gracias a Dios...
Benden söylemesi, bir yıl burada yatmam.
Te lo digo de veras, no pienso pasar un año en este sitio.
Benden söylemesi. Gerisi sizi alakadar eder. Haydi, hoşça kalın.
Os he avisado, ahora, haced lo que queráis.
" Ama onur duyarım, benden söylemesi, bilirim eski Clyde'ı, okunmasa da esamisi...
" Pero yo afirmo con orgullo que conocí a Clyde,
Benden söylemesi.
Lo intenté.
Benden söylemesi.
Ya lo noté.
Bir de kafasına peruk geçirdin mi hakkında dedikodu çıkar, benden söylemesi.
Te gusta meterte en las cosas de las peluqueras... no te olvides que es lo que más te conviene a ti.
Biz Plata'ya varmadan Komançero'lar... boş sandıklara bakmak isterlerse... cehennemi boylarız, benden söylemesi.
Si los comancheros buscaran en ellos los envases vacíos antes de llegar a Plata, vamos a tener una feliz Navidad en el infierno, les digo.
Benden söylemesi, sadık bir kadından beteri yoktur.
Y te lo digo, si hay algo peor que una mujer firme...
Benden söylemesi!
Solamente te digo.
Benden söylemesi, vaktinizi boşa harcıyorsunuz. İşte geliyor!
Les digo que están perdiendo el tiempo. ¡ ahí viene!
Benden söylemesi, bu herif deli.
- No sé. Te digo que está loco.
Sen gül bakalım. Ama bir şeyler oluyor, benden söylemesi.
Te puedes reír, pero algo está pasando, te lo digo.
Vallahi benden söylemesi, burası bir boka yaramaz.
Mira, honestamente, esto es una mierda.
Benden söylemesi, bu sahneyi daha önce de görmüştüm.
Ya estuve en esta situación antes.
- Benden söylemesi.
- Hasta donde lo conoce.
Kızlar, benden söylemesi ama hiç iyi görünmüyorsunuz.
Tengo que decirles que no se las ve muy bien.
- Saklanıyorlar. Benden söylemesi.
- Te digo que están escondidos.
Benden söylemesi, insanlar bu çağda, gençken yapmayacakları....... şeyler yaparlar.
Cuando los hombres llegan a esta etapa, hacen cosas que nunca habían hecho.
Dinle, senden hoşlanıyor, benden söylemesi.
Oye, tú le gustas, te lo digo yo.
Benden söylemesi, üst makamlardan bu herifi Karanlıklar Prensi koruyor.
Se lo digo, este tipo está protegido por el Príncipe de las Tinieblas.
Bakın, burası artık son olsun. Benden söylemesi- -
- Tiene que ser la última.
Tabii konuşma yapacak insanlar falan için de kolaylaştırır. Benden söylemesi.
Y para otras personas que tienen discursos que dar.
Benden söylemesi. Sizinkiler pazar gübnü gelmeyecek o kadar.
Te dire una cosa, por tu culpa no vendran el domingo.
Benden söylemesi dostum, bu kadar çalışıyorsak zammı da hak ediyoruz.
Te digo, amigo, por lo mucho que trabajamos, nos merecemos un aumento.
Benden söylemesi.
Te lo digo yo.
Dostum, o kız sana iş atıyor. Benden söylemesi. - Benden hoşlanıyor mu?
- Hermano, le gustas a Lindsey - ¿ Le gusto?
Gerçek bu. Benden söylemesi.
Ella le advirtió sobre Edna el otro día.
Sanırım, bundan sonra emirleri benden alacaklarını Bayan Parks ve Grimes'e söylemesi gereken kişi sizsiniz.
Debería ser usted quien los avise de que a partir de ahora yo daré las ordenes.
- Benden söylemesi Sam.
- Te lo advierto.
Benden size söylemesi, piknik filan olmayacak.
Pueden creer lo que les digo, ese dia de campo no llegaré jamés.
Benden söylemesi, kafayı yiyebilir.
Es un psicótico.
- Benden söylemesi.
- Te lo cuento.
Benden söylemesi.
Eso es seguro.
söylemesi kolay 78
söylemesi zor 124
bender 52
bende seni seviyorum 38
bende 490
benden 238
benden bu kadar 130
bende de var 25
benden uzak dur 398
bende seni 17
söylemesi zor 124
bender 52
bende seni seviyorum 38
bende 490
benden 238
benden bu kadar 130
bende de var 25
benden uzak dur 398
bende seni 17
bende yok 35
bende var 92
benden ne istiyorsun 357
benden hoşlanıyor musun 28
benden olsun 24
benden sana 27
benden nefret ediyor 82
benden korkuyorsun 19
benden korkma 17
bende geliyorum 21
bende var 92
benden ne istiyorsun 357
benden hoşlanıyor musun 28
benden olsun 24
benden sana 27
benden nefret ediyor 82
benden korkuyorsun 19
benden korkma 17
bende geliyorum 21