Bildiğini sanıyordum translate Spanish
385 parallel translation
Beni affedin, belki de bundan bahsetmemeliydim. Madamın bildiğini sanıyordum.
Perdone, quizá no tendría que haberlo mencionado.
Tanrım Bay Pip, bildiğini sanıyordum.
¿ Y eso por qué? Cielos, Pip, pensé que lo sabías.
Bildiğini sanıyordum.
Creía que lo sabías.
Bildiğini sanıyordum.
Pensé que usted lo sabía.
Vay be, bende bunu herkesin bildiğini sanıyordum.
Caramba, pensaba que todo el mundo sabía eso.
- bildiğini sanıyordum.
- Supuse que lo sabías.
Bildiğini sanıyordum. Sana şehirde bir kelle tüccarı olduğunu söylememiş miydim?
Creí que lo sabía. ¿ No le dije que estaba en la ciudad vendiendo cabezas?
Durumu bildiğini sanıyordum.
Creí que sabías de qué iba.
Ama bildiğini sanıyordum.
Pero pensé que lo sabías.
Gayet iyi bildiğini sanıyordum.
Creo que lo sabes muy bien.
Bildiğini sanıyordum.
Creía que Io sabías.
- Bildiğini sanıyordum.
- Creí que ya lo sabía.
Bildiğini sanıyordum.
Pensé que lo sabías
- Senin bildiğini sanıyordum.
Pensé que tú lo sabías.
Lanet olası yaşlı tilki, çok şey bildiğini sanıyordum.
Yo sabía que el viejo zorro sabía demasiado.
İkimizin de bildiğini sanıyordum. Maskeli baloya katılmış gibi yaptığımızı sandım.
Pensaba que los dos sabíamos que estábamos fingiendo.
Bildiğini sanıyordum teğmen.
Creía que lo sabía, teniente.
Bildiğini sanıyordum...
Creí que sabías lo que...
Bunu bildiğini sanıyordum.
Pensé que lo sabías.
Zaten bildiğini sanıyordum.
Imaginaba que Ud. ya lo sabía.
Bildiğini sanıyordum.
Oh... pensé que lo sabías.
Herkesin bildiğini sanıyordum.
Pensé que todos lo sabían.
Bildiğini sanıyordum?
Pensaba que lo sabía.
Bildiğini sanıyordum.
Creí que sabías.
Onun da bildiğini sanıyordum.
Pensé que ella también lo imaginaría, pero me tomó en serio.
Bunu bildiğini sanıyordum.
Pensé que sabías eso.
Burada olacağını bilmiyordum, senin bildiğini sanıyordum.
Yo no sabía que él venía. Pensé que tú sí lo sabías.
Bildiğini sanıyordum.
Creía que sabía de estas cosas.
Sadece dalkavuk rolü oynamayı bildiğini sanıyordum.
Wilkie, creía que sólo sabías jugar a hacer la pelota.
- Bildiğini sanıyordum.
- Pensé que sabía. - ¿ Basada en qué?
Dilimizi bildiğini sanıyordum.
¿ Es el Inglés su segunda lengua?
- Bildiğini sanıyordum.
- Pensé que lo sabías.
Bildiğini sanıyordum.
Creí que lo sabías.
- Senin bildiğini sanıyordum! Ne deha!
- Pensé que sabías!
"Müzakere" mi? - İngilizce'yi bildiğini sanıyordum. Bu başka bir şey.
- "Creía que entendía inglés." - "Powwow" no es inglés.
- Herkesin bildiğini sanıyordum.
- Creía que todos lo sabían.
- Üzgünüm, bildiğini sanıyordum.
- Lo siento, Tracy. Creí que lo sabías.
Senin bildiğini sanıyordum.
Pensé que usted lo sabría...
Bildiğini sanıyordum.
Creí que lo sabía.
Üzgünüm. Bildiğini sanıyordum.
Lo lamento, creí que lo sabías.
- Herkesin bildiğini sanıyordum.
Creía que lo sabía todo el mundo.
- Bildiğini sanıyordum.
- Creímos que lo sabías.
Ben senin sadece bir bölüm bildiğini sanıyordum.
- Creí que sólo sabías una parte.
Bunu bildiğini sanıyordum.
Creí que lo sabías.
Prometheus'un yaşadığı yere giden yolu bildiğini sanıyordum.
Creí que conocías el camino hacia Prometeo.
- Fransızca bildiğini sanıyordum.
- Pensé que hablaba francés.
Senin de bildiğini sanıyordum.
Creía que tú también.
- Bildiğini sanıyordum.
- Creí que sabías.
Doğruyu söyle. - Bildiğini sanıyordum.
¿ Qué precauciones, Luise?
Swing hakkında her şeyi bildiğini sanıyordum.
Pensé que sabías todo sobre el swing.
Bunu bildiğini sanıyordum.
Apuesto a que no lo sabías.