Bir oğlan translate Spanish
2,404 parallel translation
* Bir oğlan kap ve bir kız kap * * Zaman doluyor *
Toma un chico y toma una chica. El tiempo se está acabando.
Ama bir oğlanın kız gibi görünmesi alçaltıcıdır çünkü kız olmanın alçaltıcı olduğunu düşünüyorsun.
Pero para un hombre es degradante lucir como una chica. porque piensas que ser una chica es degradante.
Ama doğumdan hemen sonra yatırıldığımız yataklarda başlıyor bu. Hani denir ya, bir kızla bir oğlan var diye.
Sin embargo, el cuadro de la primera sección viene justo después de nuestro nacimiento, donde dicen, que esta es una niña y este un niño.
Bir kız var. Babasının cenazesinde bir oğlan görmüş.
Hay una chica, que vio a un chico en el funeral de su padre.
Bir oğlan.
Es un niño.
Bir oğlan babasıyım demek.
Soy su padre.
Merhaba. Adım Kate. Erkek arkadaşım da çok yaramaz bir oğlan.
Hola, mi nombre es Kate, y mi novio ha sido un chico muy malo.
Bir oğlan?
¿ Un chico?
Beyaz bir oğlanı doldurmak üzereyim.
Hombre, voy a atracarme con ese chico blanco.
Çok güzel bir oğlan.
Es tan precioso.
Burgess denen bu adam gösteriş yapan yaramaz bir oğlan.
Este hombre, Burgess sólo es un chico travieso llamando la atención.
Sally, telefonda bir oğlan var. Stanley.
Sally, hay un joven al teléfono.
Hanımefendi, ana kuzusu bir oğlan mı istiyorsun, yoksa sana torunlar verebilmek için sürekli pompa yapan gerçek bir erkek mi?
Señora ¿ Quieres un pequeño niño de mamá cortés y confundido..... ¿ O quiere un semental macho que si le de nietos?
Majesteleri, sağlıklı bir oğlan dünyaya getirdi.
Su Majestad dio a luz a un bebé saludable.
Çok tatlı bir oğlan.
¡ Es un niño muy dulce!
Brahman bir oğlanın "Kutsal İplik Töreni" için tam zamanı!
¡ Gran momento Sagrado para un muchacho Brahmin!
Bir oğlan, bazen.
Es un niño... algunas veces.
bir oğlan.
Un niño.
- Bir oğlan.
- Un chico. - ¿ Un chico?
Bunun yanında aileme hiçbir şekilde beyaz bir oğlan götüremem.
Y además, no podría llevar a un chico blanco con mis padres.
- Bir kız, bir oğlan.
Un hijo y una hija.
Bir oğlan çocuğu. Üç dört yaşlarında.
Sabe, un niño, puede que tres o cuatro.
Altı üstü bir oğlan meselesi. Önemli bir şey değil.
Solo es un chico, no es para tanto.
Lemon, biliyorsun ki o genç bir oğlanın ergenlik daskikisi.
Lemon, sabes que ese es un dashiki para la pubertad de un niño.
Yahudi bir oğlan, 13 yaşına geldiğinde on emirlere karşı yükümlü olur.
Cuando un chico judío cumple trece años se convierte en hijo de los mandamientos.
"Bir oğlan!" diyor.
¡ Es un varón!
" Bir oğlan!
¡ Un varón!
Bir oğlan! "
¡ Un varón!
Ve siz ikiniz, bir oğlan için kavga etmek Bütün dünya parmaklarınızın ucundayken çıldırmak zorunda mısınız?
Y vosotros dos, peleando como niños cuando tenéis el mundo entero a vuestros pies.
Bayan Gregg bir de oğlan mı evlat edinmişti?
¿ La Srta. Gregg no adoptó también a un niño?
Birçok erkek, annesinin rahminden aynı, saf bir süt oğlanı gibi kayıp düştüğünü sanır ama şampiyonlar babalarının taşaklarından geldiklerini bilir.
La mayoría de los hombres piensan que ellos simplemente han salido del útero de sus madres. como alguna medusa glorificada, Pero los campeones saben que vienen de las pelotas de sus padres.
Kızlar kot pantolon giyebilir ve saçlarını kısa kestirebilir tişört ve bot giyebilir, çünkü oğlan çocuk gibi görünmenin bir sakıncası yok.
Las chicas pueden usar pantalones y cortarse el cabello, usar camisas y botas, porque está bien ser un chico.
Plaj bu kızla oğlanı seviyordu,... ama bunu onlara söylemenin bir yolu yoktu. Son kez beraber olduklarını da biliyordu.
" La playa amaba al chico y a la chica aunque no tenía modo de decírselos, y sabía que esta sería su última vez juntos.
Plaj bu kızla oğlanı seviyordu, ama bunu onlara söylemenin bir yolu yoktu. Son kez beraber olduklarını da biliyordu.
La playa amaba al chico y a la chica aunque no tenía modo de decírselos, y sabía que esta sería su última vez juntos.
Oğlanı yeniden görebilmek için bir başka cenaze organize etti.
Ella quería celebrar otro funeral, para poder volver a ver al chico otra vez.
- Oğlanın diğer bileğinde de var. - Bir dakika. Erkek mi?
Sí, sobre el tobillo también Esperad, es un niño?
Dalga geçmiyorum, bir idam mangası Havana'da bu oğlanı bekliyordu.
Un escuadrón de fuego, no bromeo, estaba esperando ese chico en La Habana.
Kendi evinde esas oğlan olabilirsin ama tıp fakültesinde herkesin bir esaslığı var.
Puedes ser un pez gordo en casa, luego entras en la facultad de medicina y todo el mundo es brillante.
- Ünlü oğlan bize bir masa ayarlayabilirmiş.
- Bigshot cree que nos puede conseguir una mesa.
Bir asri mektebe gönderseydik oğlanı.
Debimos haberlo enviado a una escuela moderna.
Anası bir gün oğlanı yuğmuş yıkamış hamamda bohçasını toplamış koyulmuşlar yola.
Un día, la madre lavó su agradable hijo en el baño público. Entonces recogieron sus cosas y se fueron.
Kadın maktül aptallığının yanında kavgacı bir sarhoş, terastan atılan oğlan bir kızın yüzüne yumruk atmış, ve duyduğuma göre senin maktül de geçen yıl kızın tekini bir seks videosunda ciddi şekilde. küçük düşüren olayda elebaşıymış.
Bueno, a riesgo de ser grosero, la víctima femenina era una borracha agresiva según dicen... el tipo que arrojaron del techo golpeó a la chica en el rostro... y por lo que escuché... su víctima fue el protagonista de la humillación a esa chica el año pasado mediante una cinta de sexo
Cunku size soyleyeyim sizin oglan John Edwards tek bir seyi dogru soyluyor.
Porque les digo, Su chico John Edwards dijo una cosa bien.
Bu bir oğlan.
Es un niño.
İki oğlan, bir kız... Bir buçuk, yedi ve on.
Dos niños y una niña, uno y medio, siete y diez años.
Bir tek kilise okulundaki şu garip oğlan dışında. Sanırım adı Curtis gibi bir şeydi.
A excepción de que un niño un poco raro en la escuela dominical Creo que su nombre era Curtis.
Bir oğlan.
Un chico.
Ricos'un güçlü oğlan kreasyonundan güzel bir blazer ceket giyiyorsun.
Estás usando una hermosa chaqueta de la colección "chico robusto" de Rico's.
Bir de sempatik esas oğlan.
Y líderes queribles.
İlk olarak, o bir adam değil, o yüzden "oğlan" kelimesini kullan.
Un hombre ocupado. En primer lugar, no es un hombre, así que di "chico".
Aptal bir üvey oğlan, sadece taksitle aldığım hediyeler için benimle görüşen torunlar. Artık yeter.
Estoy acabado.
oğlan 71
oğlanlar 22
oğlan mı 25
bir önemi yok 44
bir oyun 38
bir öpücük ver 95
bir oda 17
bir otel 16
bir oğlum var 25
bir oda istiyorum 30
oğlanlar 22
oğlan mı 25
bir önemi yok 44
bir oyun 38
bir öpücük ver 95
bir oda 17
bir otel 16
bir oğlum var 25
bir oda istiyorum 30