Bir zenci translate Spanish
1,767 parallel translation
Bir zenci mahallesiyle, beyaz mahallesin tek farkı zenciler sizi dövüp soyarlar.
La mayor diferencia entre estar... en un barrio negro y uno blanco, es que los chicos negros te pegarán y robarán.
Aman tanrım, Bir zenci!
¡ Dios mío!
Eğer arkanı kollayacak, sorular sormayan salak bir zenci arıyorsan bana bakma.
porque si estás buscando a otro negro para que te acompañe sin preguntar, no me mires a mi.
Muhtemelen ekmek çalmakla suçlanan küçük bir zenci çocuktur ve onu serbest bırakırım.
Será un joven negro acusado de robar pan, y yo le dejaré en libertad
Hayır Carla, bir zenci klubü.
No, Carla, a un club afro-americano.
Genç bir zenci kadın Dupont'dan kaçırılıp Houseman'da boğazlanmış.
¿ Qué pasó? Una joven negra sorprendida en DuPont... y estrangulada en un terreno baldío de la calle Houseman.
Oğlun da pis bir zenci nonoş!
¡ con un hijo negro maricón!
Diyor ki, Nijeryalılarla beraber genç bir zenci varmış.
Dice que había un negro joven en el auto con los nigerianos.
Kurbanımızı, zenci bir kadın ve başka bir zenci adamla tartışırken gördüğünü söylüyor.
Vio a nuestra víctima y a una mujer negra, discutiendo con un hombre negro.
Kendimi uzun bir zenci gibi hissediyorum.
¡ Me siento como un negro alto!
Eğer uzun bir zenci olmak istiyorsanız iyi bir fikir.
bueno, es una buena idea si lo que quieres es ser negro y alto.
Bay Garrisona cinsiyet değişimi ameliyatı yapan doktor beni uzun bir zenci yapabileceğini söyledi.
El médico que operó al Sr. Garrison, dijo que puede hacerme alto y negro!
- Ne? Uh Kyle! o bir zenci olmuş!
Es Kyle, ¡ Es un negro!
? Çünkü uzun bir zenci olmak isteyen küçük bir çocuğun dizlerinin şekillendirilmesi için testislerinizi kullandım.
Porque ya usé sus testículos como rodillas para un niño que quería ser alto y negro.
Ayrıca, bir zenci aceminin öldüğü olay askeri mahkeme sonuçlarına göre bir silahın "kazara" ateşlenmesi.
También, los resultados de un consejo de guerra por el disparo "accidental" de un arma que mató un recluta negro.
Bebeğim, seksi bir zenci yine de zencidir.
Nena, al pan, pan, por buena que estés.
Bu, ateş üstündeki bir zenci.
¡ Este es un negro en el vecindario!
- Bir zenci.
- A un chico de color.
Adam tıpkı bir zenci gibi dostum.
Es como su criado negro, viejo.
Sabahın 2'sinde düşündüm ki belki Kaliforniya'nın en iyi dedektifi değilim ama tek gözlü bir zenci parçasını Beverly Hills'teki bir evden içeri sızarken yakalarsam artık işi bırakma zamanı gelmiştir.
A las 2 : 00 a. m. Me puse a pensar que quizá yo no fuera el mejor investigador privado... pero si atrapaba a un negro judío y tuerto... entrando en una casa de Beverly Hills, era hora de dejar mi trabajo.
Muhtemelen şuan ortalıkta olmayan bir zenci çocuktandır.
Debe ser de un negro.
O pis bir zenci.
Es un kaffir caradura.
Evet, pis bir zenci.
Sí, es un kaffir caradura.
Pis bir zenci bana böyle hitap ediyor.
Un kaffir caradura... así me llamó.
Daha küçük bir zenci kızı, aptal bir kelime oyununda zar zor yeniyorsan Ulusal Kodlama Yarışmasını nasıl kazanmayı düşünüyorsun?
Si apenas puedes derrotar a una niñita negra en un tonto juego de mesa, ¿ cómo esperas ganar la competencia nacional?
Zenci bir herif, beyaz bir herifin ağzını burnunu dağıtıyor.
Un hombre negro pateandole el trasero a un blanco.
O gün bana "pis zenci" dedi. Bir süre sonra DMX konserinde dedi az kalsın bıçaklanıyordu.
El se escapo con decirme negro ese día pero mas tarde en la vida lo dijo en un concierto de DMX y casi lo golpean hasta la muerte
Beni, zenci mi, nörolog mu yoksa bir araba hırsızı olarak mı tanıtırdın?
¿ Me describirías ante la chica como un negro, un neurólogo, ladrón de autos?
Bir gün zenci bir başkanımız olacak.
Algún día habrá un presidente negro.
Hatta bir gün zenci bir eşcinsel başkanımız bile olabilir.
Quizá incluso llegue a haber un presidente negro y homosexual.
Bir çeşit zenci zımbırtısı olmalı.
Eso debe ser alguna cosa de negros.
Bize bu tanımlanamayan zenci adamın bir tarifini vermeye ne dersin?
¿ Nos puedes dar alguna descripción de este hombre negro sin identificar?
Olay mahallinden kaçan, 30 yaşlarında zenci bir erkek gördünüz?
¿ Vio a un hombre negro de unos 30 años huyendo del lugar?
Zenci polis Tretiak'a bir bilet vermiş.
El policía negro multó a Tretiak.
Şuradaki kadın, babası bir yunus olan zenci bir çocuğun dizinde bulunan taşaklarına ulaşmaya çalışıyordu.
¿ Esa mujer, está intentando buscar sus bolas... que estaban en las rodillas del niño negro cuyo padre es un delfín?
Oh-oh-oh-oh-oh-oh-oh kimse yok. Aramızda kalsın kızlar, zenci bir adamın şarkı söylemesinden başka hiç birşey bu kadar vajinamı ıslatmıyor.
Entre nosotras, nada me excita mas que escuchar cantar a un negro.
Neden Aryan'lar, zenci bir mahkûmun kaçmasını sağlayabilir ki?
¿ Y por qué los arios iban a ayudar a escapar a un prisionero negro?
Benimle birlikte bir bilim adamına, bir mühendise ve tabiki....... birşeyler ters gittiğinde kendini kurban edebilecek zenci bir adama ihtiyacım var.
Junto a mi, necesito un científico, un ingeniero y una persona negra a la que poder sacrificar si algo sale mal.
- Zenci bir işçiyi öldürüldü.
Mato a un trabajador negro.
Bence zenci olmanla bir alakası yok.
Oh, no creo que ser negro importe
Mesela, zenci olup da beyaz bir ailede büyümek garip değil mi?
Quiero decir ¿ No es raro crecer siendo negro en una familia blanca?
Görebildiğimiz kadarıyla, Kafkas bir adam ve zenci bir kadın var.
Como se ve, hay un hombre caucásico y una mujer negra.
Hayır ama bir kadınla seks bile yapmamışsın. Bu zenci olup ta... Jackson Kardeşleri dinlememek gibi birşey... ya da Yahudi olup ta niş yememiş olmak gibi... ya da Hintli olup köri yememek gibi... ya da İskoç olup ta sürekli konuşmak gibi birşey.
No, pero no has tenido sexo con una mujer y, tú sabes, es como ser negro y no haber oído a los Jackson Five o ser judío y nunca haber comido un knish o ser indio y nunca haber probado el curry o ser- -
- Avantaj, zenci. Bir defalığına.
- Ventaja para los negros.
Ama bu akşamki asıl hikaye Haskins'in üç zenci oyuncuyla oyunu başlatmasıydı bu sezonda ortalığı karıştırabilecek maksatlı bir hareket.
Pero lo interesante es que Haskins puso a tres negros de titulares, cosa que va a generar mucha controversia dentro y fuera de la cancha.
Bir şey kesin. Beş zenci, beş beyaz çocuğu yenemez.
Cinco negros no pueden vencer a cinco blancos.
Dedimki "zenci" ırksal bir aşağılamadır.
Sólo dije que "negro" es una calumnia racista.
Ama bir keresinde büyükannem kırık bira şişesini zenci bıçağı anlamında kullandı.
Pero una vez mi abuela sí se refirió a una botella de cerveza rota como cuchillo de negro.
Oregonlu orta sınıf zenci bir aile?
Una familia de clase media de Oregon?
Georgia'nın Cairo şehrinde küçük bir çocukken... Elsa adında zenci bir dadım vardı. Yaşadığı kulübe kasabanın öbür ucundaydı.
Cuando era una niña y vivía en Cairo, Georgia... tenía una niñera de color, Elsa, que vivía en una choza en el otro extremo del pueblo.
Sen bana bire yüz veriyorsun. Ben bire yüz için içinde zenci bulunan bir takıma 5 kuruş yatırmam.
Me diste 100 a 1 100 a 1 a que yo no perdería ni 5 céntimos en el primer equipo que pusiera a jugar a un negro.