Bir zevkti translate Spanish
1,093 parallel translation
Bay Chaney... sizi çalışırken izlemek bir zevkti.
Sr. Chaney... ha sido un placer verlo trabajar.
Benim için bir zevkti.
De nada.
Bir zevkti.
Es un placer.
Görmek büyük bir zevkti.
Da pena verlos.
- Benim için bir zevkti.
El placer es mío.
İkimiz için de büyük bir zevkti.
Un placer para los dos, se lo aseguro.
Sana yardım etmek büyük bir zevkti.
Fue un placer servirte.
Seninle tanışmak bir zevkti.
Ha sido un placer.
- Sizinle tanışmak büyük bir zevkti.
- Encantado de conocerte.
Sizinle tanışmak bir zevkti.
Encantado de conoceros.
Benim için bir zevkti.
Ha sido un placer.
Sizinle konuşmak bir zevkti, Madam Joste.
Ha sido un placer hablar con usted, Madame Joste.
Sizinle konuşmak bir zevkti.
Muchas gracias por todo.
Benim için bir zevkti.
El placer será mío.
Sizinle tanışmak özel bir zevkti.
Ha sido un verdadero placer conocerla.
Sizinle çalışmak bir zevkti.
Fue un placer trabajar para Vd.
SizinIe is yapmak bir zevkti, ama ben artik gidiyorum.
Ha sido un placer hacer negocios con vosotros, pero me largo.
Bizim için bir zevkti Kevin.
Kevin, el placer es nuestro.
Birinin benimle, benim Veronika Voss ve ne kadar ünlü biri olduğumu bilmeden ilgilenmesi benim için büyük bir zevkti.
Fue una gran dicha que alguien se interesara por mí sin saber que soy Veronika Voss y que soy famosa.
Sizinle iş yapmak büyük bir zevkti.
Siempre es un placer tratar con usted.
Çok teşekkür ederim. Seninle tanışmak bir zevkti Jerry.
Es un placer conocerte.
Bayanlar, baylar. Benim için bir zevkti.
Damas y caballeros, ha sido un placer.
Sizi tanımak bir zevkti.
Ha sido un gusto conocerlos.
- Bir zevkti.
- Fue todo un placer.
Sizinle konuşmak bir zevkti.
Encantado de hablar con usted.
Sizinle konuşmak bir zevkti Bayan Bronski.
Quiero hablar en privado con la Sra. Bronski.
Sizinle tanışmak büyük bir zevkti, Bayan Fletcher.
Fue un placer conocerla, Sra. Fletcher.
Bu benim için sıra dışı bir zevkti Fisher.
Fue una alegría tan extraordinaria para mí, Fisher.
Seninle çalışmak bir zevkti.
Fue bueno trabajar contigo Dr. Venkman.
Elaine, bu benim için bir zevkti. Ayrılıyor musun?
- Elaine, ha sido un placer.
Sizinle tanışmak bir zevkti.
Ha sido un placer estar con usted.
- Sizinle tanışmak bir zevkti.
-.... Monty?
Sizinle tanışmak büyük bir zevkti. Hoşça kalın.
Ha sido un placer conocerles.
Sizinle tanışmak bir zevkti.
Es un placer.
Benim için bir zevkti.
El placer es mío.
- Sizinle tanışmak büyük bir zevkti.
- Realmente ha sido un placer encontrarnos con usted.
Bir zevkti, Bay Holmes.
Un placer, Sr. Holmes.
- Bizim için bir zevkti.
- Fue un placer.
Sizinle tanışmak bir zevkti Komutan.
Ha sido un placer conocerle, Cmdte.
Pompalı tüfekle işlerini bitirmek büyük bir zevkti!
Estaba bueno acabarlos a patadas.
Seninle çalışmak bir zevkti.
Y gracias por haber trabajado tan bien conmigo.
Benim için bir zevkti efendim.
¡ Fue un placer, señor!
Bu akademide komutanınız olarak hizmet etmek son derece büyük bir zevkti.
Ha sido un gran, gran placer para mí servirles como comandante de esta academia.
Sizinle çalışmak bir zevkti Komutan.
Ha sido un placer trabajar contigo, Comandante.
- Benim için bir zevkti.
- Ha sido un placer.
Sizinle çalışmak bir zevkti Komutan.
Ha sido un placer trabajar con usted, Comandante.
- Benim için bir zevkti.
- Oh, un placer.
Benim için bir zevkti.
Es un placer.
Sizi ikide bir yere fırlatmak benim için zevkti.
Disfruté repetidamente tirándote al suelo.
Nick'in Shakespeare dersimi alıyor olması bir zevkti.
Fue un placer contar con Nick en mis clases de Shakespeare.
Güzel bir hanımla konuşmak zevkti.
- Es un placer hablar con una hermosa dama.