Bu doğal translate Spanish
2,505 parallel translation
Bu doğal bir döngü.
Es un ciclo natural.
Siz ona can verdiniz o da sizi kurtardı. Bu doğal değil mi?
Tu lo trajiste a la vida, por lo que es justo.
Yeni tıbbi tedavi yöntemlerinden evreni daha iyi anlamaya, yaşam değiştiren ilhamlara kadar uzanan tüm bu doğal araçlar bize daha fazla bilgiyi araştırabilme yeteneği kazandırıyor.
Desde nuevas formas de tratamientos médicos hasta un mejor entendimiento del Universo hasta cambios de vida y revelaciones espirituales, estas herramientas naturales nos ofrecen la forma de alcanzar grandes conocimientos.
Hayır, bu doğal falan değil.
No es natural.
Bu doğal değil.
Es antinatural.
Tamam, fakat bu doğal yetenek testleri bir yönetici olarak doğru insanları seçmenize yardımcı olacak.
Pero esas pruebas de capacidad te ayudarán como administradora... a poner a la gente adecuada en- -
- Bu doğal yeteneklerini harcamak olur.
Eso sería un desperdicio de recursos nacionales.
Çünkü bu adamın doğal sebeplerden öldüğünü sanmıyorum.
No creo que haya muerto de causas naturales.
Biliyorum ilişkin bittiği için üzülüyorsun, bu çok doğal.
Sé que tienes que llorar por la relación, es natural.
Bu gayet doğal.
Pues naturalmente.
Bu tabloda, dünyada dondum doğal madenlerden vücudum enfeksiyon kaptı.
En éste me congelé en la tierra, mientras los metales naturales infectaban mi cuerpo.
Bu benim doğal kokum.
Es mi aroma natural.
Ben sadece bütün bu eşcinsel olayının doğal olduğunun düşünmüyorum.
Yo no creo que lo gay sea natural.
Doğal besinler tüketmediğimiz için bu kadar acı çekiyoruz.
Sufrimos sin suficientes productos naturales.
Ölüm en doğal şeydi ve hepimiz bu konuda usta sayılırdık.
La muerte es lo más natural que hay. Todos tenemos habilidad para morir.
Onları bu yaşta kaybedeceksek, her dakikamızı onlarla geçirmek istememiz doğal.
Si vamos a perderlos jóvenes, quieres pasar cada minuto que puedas con ellos.
bu bir doğal çekim yaratır ve her şeyi temizler.
Este material crea un polo de gravedad anormal. Lo atrae todo hacia ella. Y lo destruye todo.
Eğer onu katıksız doğal olarak tanımlarsak bu havadaki titreşimler olur.
Si se define el sonido como algo natural, habrá vibraciones en el aire.
Yasaya göre bu park artık doğal koruma alanı.
La ley dice que este parque es una reserva natural protegida.
Bu dürtülerin doğal olduğunu biliyorsun, değil mi?
Sabes que esos impulsos son naturales, ¿ no?
DMT'nin kaynağının pineal gland olması çok da çıIgınca bir fikir gibi gelmemişti. Bu da pinealin, doğal olarak oluşan mistik durumlarla bağlantıIı olduğu teorime çok uyuyordu.
Creo que no era tan difícil asumir una posible relación entre la glándula pineal y la producción de DMT, lo cual de hecho encaja con mi teoría de que la glándula pineal está relacionada con los estados místicos espontáneos.
Çünkü ilk çalışmalarda DMT güvenle kullanıImış olmasına ve beynin doğal bir bileşimi olmasına rağmen bu aynı jenerasyon üzerinde yapıIan ilk çalışmaydı.
A pesar de que la DMT ha sido usada de manera segura en estudios anteriores como un componente natural del cerebro la DMT es una de los psicodélicos más potente y profundo que se conocen.
Doğal bir şey, doğal bir süreç. Ve bu, bu öğrenme eğrisi için mükemmel bir sayı.
Es un... preceso... natural y un número perfecto que darle a este aprendizaje.
Bu yüzden doğal olarak da kolayca söylemeyeceksiniz.
Así que naturalmente tú no lo dirás fácilmente.
Bu oldukça doğal.
Es natural.
Bu aletlere "doğal" demen biraz zor olurdu ama eminim onlara iğrenç şeyler de demezdin.
Uno no dice que sean "naturales", - pero dudo que los llame abominaciones.
İntiharlardan oluşuyor dediğiniz bu sayı aslında doğal ölümler.
Muchos de estos llamados suicidios, son en realidad muertes naturales.
- Bu gayet doğal bir şey.
- Eres realmente muy amable. Es normal.
Doğal olarak, bu otelde ne aradığınızı sormayacağım.
Naturalmente no les preguntare por qué estan en un hotel como yo.
Parklar, çocuk bahçeleri hastaneler Bay Gıtgıt'ın çocuk yuvası eşsiz yardımseverliği bizi bu akşam burada California Doğal Tarih Müzesi'ndeki Hugo Reyes Paleontoloji Bölümü açılışında bir araya getirdi.
Parques, áreas de recreación.. .. hospitales..... la casa para niños del Sr. Cluck Esta filantropía no tiene precedentes, lo que nos trae a esta noche y la inauguración del ala de paleontología Hugo Reyes.
Bu organizasyonların doğal narinliği için en üst düzey özen gösteriyoruz.
Tomamos hasta el último detalle con la delicada naturaleza de estos arreglos.
Bu çok doğal bir durum, anlıyorum,... ama tüm yetişkin dünyası mı?
Lo entiendo, es algo natural pero, ¿ a todo el malvado mundo adulto?
Doğal olarak bu kadar büyük olduklarını sanmıyorum.
No creo que haya crecido tanto naturalmente.
- Tüm bu olanlarda muhteşem bir doğal simetri...
- Es una especie de alucinante y natural simetría de..
Bu oda tersine ayın doğal gelgit kuvvetinin tersine basınç uygulayacak.
Esta cámara será presurizada de modo que contrarrestará la fuerza de mareas natural de la luna.
Hayır, bu gayet doğal.
Es normal.
- olacağı bu. - Rengin hiç doğal değil.
- cuando sales de la fábrica?
Olaylar bu derece basit ise, çabalarımız da doğal olarak boşu boşunadır.
Si las cosas fueran tan simples, nuestros esfuerzos serían en vano.
Doğal bir bağ. Ama bu yine de onu, kendisini kurtarmak için kızını öldürmeye çalışmaktan alıkoyamadı.
Pero ni siquiera eso fue suficiente para que no intentara matar a su propia hija y salvarse él.
Bu, çalışan her polis memurunun en doğal hakkıdır, bayan.
Ese es el derecho divino de cualquier oficial de policía trabajador, señora.
Bu hisleri hissetmem doğal.
¿ Sabes? , es natural tener esos sentimientos.
Bu çok doğal.
- Es natural. - ¿ Lo es?
Bu doğal bir tepki.
Estoy asustado todo el tiempo.
Ve bu sadece Amerika'nın doğal gaz sanayisinin değil, büyük olasılıkla ülkemizin, ekonomimizin ve çevremizin de kaderini değiştirecek.
Son determinantes para la industria estadounidense, para la nación, la economia y el medio ambiente.
Birleşik Devletler ve dünyanın geri kalanı geleceğin yakıtı olarak doğal gazı benimserse bu ne anlama gelecekti?
¿ Si EE.UU. y el resto del mundo, remplazaran el petróleo por el gas?
Müdürlük, Cabot Oil and Gas'in doğal gaz için sondaj yaparken bir düzineden fazla su kuyusunu kirlettiğini söyledi. - Bu benim ön bahçem.
Según la Agencia del Medio Ambiente, Cabot ha contaminado una docena de pozos de agua perforando...
Yetiştirebileceğimiz en iyi, doğal açıdan en temiz ürünü yetiştirmek istiyoruz ama kirli havada soluyup hastalık yapabilecek bir su içersen bu kızların içine ne girecek, bu ineklerden ne çıkacak.
Podemos producir la carne la plus sana posible. Pero a fuerza de respirer un aire contaminado y de tomar un agua sucia, vaya a saber qué ingieren las vacas.
Bu eti yetiştirmek için içine koyduklarının olabildiğince doğal olmasını istersin.
Queremos estar seguros que nuestra carne es lo más sana posible.
Bu başıma gelen en tuhaf, acayip şey. Bu ölü mahlukları saklamak tüyler ürpertici, tuhaf ve doğal değil.
Cierto que es extraño, guardar esos animales muertos para protegerlos...
Doğal gaz üretiminin durumu da bu, mükemmel değil.
Cierto, la producción de gas natural no es perfecta.
Doğal olan bu değil.
No es natural, G.
doğal 40
doğal olarak 460
doğal davran 20
bu doğru 2940
bu doğru mu 716
bu doğru değil 1332
bu doğru değil mi 82
bu doğru olamaz 126
bu doğru olabilir 25
bu doğru olabilir mi 20
doğal olarak 460
doğal davran 20
bu doğru 2940
bu doğru mu 716
bu doğru değil 1332
bu doğru değil mi 82
bu doğru olamaz 126
bu doğru olabilir 25
bu doğru olabilir mi 20