Buna izin veremem translate Spanish
780 parallel translation
Buna izin veremem.
La ley no le permite nada.
- Buna izin veremem Duke.
- No lo voy a permitir, Duke.
Bir şey onu elimden almaya çalışıyor, buna izin veremem.
Algo está tratando de llevárselo y no puedo permitirlo.
Buna izin veremem. Kızım, sen annene git.
- Ve a casa con tu madre, hija.
- Buna izin veremem.
- Olvídelo.
- Biliyorum ama buna izin veremem.
- Sé que lo harías, pero no te lo permitiré.
Buna izin veremem.
No lo permitiré.
Buna izin veremem.
No podemos permitirlo.
Buna izin veremem!
¡ No voy a permitirlo!
Buna izin veremem.
No te lo permitire.
Buna izin veremem...
No permitiré...
Buna izin veremem.
No me atrevo, señor.
Buna izin veremem.
No podría permitirlo.
Hava soğuk. Buna izin veremem.
¿ Por qué haces ésto por mí?
Ernie'ye yaptıklarından sonra buna izin veremem,... önce sen vurmuşsun.
Si se trata de presentar cargos contra Ernie, no va a llegar a ninguna parte, usted lo golpeó primero.
Buna izin veremem. Ne bu hâl?
¿ Qué pasa?
Buna izin veremem.
No puedo permitírselos.
Ama buna izin veremem.
Pero no puedo permitirlo.
Buna izin veremem.
No podía permitir esto.
- Buna izin veremem.
- No dejaré que vayas.
Buna izin veremem.
No puedo permitir eso.
Buna izin veremem. Duyuyor musun beni?
No se lo permitiré. ¿ Me oye?
Buna izin veremem.
No puedo permitírselo.
Buna izin veremem. Duyuyor musun?
No voy a permitirlo. ¿ Me oíste?
Buna izin veremem!
¡ No lo permitiré!
Buna izin veremem.
Te lo prohíbo.
Pekala, Buna izin veremem. Ama Polly teyze, Ben de bunun bir parçasıyım!
Pero soy parte de la bandera.
- Buna izin veremem
- No dejaré que te vayas.
Buna izin veremem.
No puedo permitirlo.
Buna izin veremem.
Esto no lo puedo dejar pasar...
Üzgünüm ama buna izin veremem Doctor.
Me temo que no te puedo dejar hacer eso, Doctor.
Buna izin veremem!
¡ No se lo permitiré!
- Yapamam. Buna izin veremem, Marnie!
- No puedo dejarte ir, Marnie.
- Durun! Buna izin veremem.
No lo permitiré.
- Buna izin veremem.
- No te dejo entrar ahí.
Buna izin veremem, duymamış olayım.
No lo permitiré.
Bu cinayettir Duncan ve buna izin veremem.
Es homicidio Duncan, y yo debo impedirlo.
Ahırın etrafında ne arıyorsun? Buna izin veremem.
¿ Qué haces aquí, sabes que no está permitido.
- Buna izin veremem.
- No lo permitiré.
- Buna izin veremem!
- Me opongo.
Buna izin veremem.
No tienes derecho.
Buna izin veremem, Jenny.
No puedo permitírtelo, Jenny.
Buna izin veremem.
No lo aprobaré.
Özür dilerim, buna izin veremem. O halde başka bir yol deneyeceğiz.
LLEVAMOS 10 MINUTOS SIGUIENDO AL SABUESO.
Gitmene izin veremem, dayanamam buna.
No puedo dejar que te vayas, cielo.
Gitmene izin veremem, bayan. Sadece Yargıç, geldiğinde buna karar verebilir.
No puedo dejarle partir sin el consentimiento del juez.
Hayır, buna izin veremem.
Permítame.
- Hayır, buna asla izin veremem.
- Lo será cuando se lo dé.
- İzin veremem buna.
- No puedo permitirlo.
Yoshino kartelinin bir üyesi olarak buna izin veremem. Bırak artık.
Soy de la banda de Yoshino.
Buna asla izin veremem.
Nunca haré eso.
buna izin vermem 58
buna izin vermeyeceğim 69
buna izin veremeyiz 46
veremem 78
buna bayıldım 84
buna sevindim 125
buna inanamıyorum 1067
buna bak 71
buna ihtiyacım var 46
buna gerek yok 406
buna izin vermeyeceğim 69
buna izin veremeyiz 46
veremem 78
buna bayıldım 84
buna sevindim 125
buna inanamıyorum 1067
buna bak 71
buna ihtiyacım var 46
buna gerek yok 406
buna ne dersin 495
buna değer 39
buna dayanamam 103
buna göre 57
buna ihtiyacım yok 72
buna bayılıyorum 48
buna ne demeli 38
buna rağmen 175
buna ihtiyacın yok 25
buna inanmıyorum 513
buna değer 39
buna dayanamam 103
buna göre 57
buna ihtiyacım yok 72
buna bayılıyorum 48
buna ne demeli 38
buna rağmen 175
buna ihtiyacın yok 25
buna inanmıyorum 513