Böyle iyi translate Spanish
7,059 parallel translation
Böyle iyi mi?
¿ Esto te parece bien?
Böyle iyi.
Así está bien.
Hayır, böyle iyi.
No, estoy bien.
Peki neden ona böyle iyi davrandın?
¿ Entonces por qué demonios estás siendo tan buena con él?
- İlk başlarda aramız böyle iyi değildi.
Al principio no.
- Hayır, böyle iyi.
- No, estoy bien.
Aklıma girmeye çalışmak için bana böyle iyi davranıyorsun.
Solo estás siendo simpático conmigo para ponerme nerviosa.
Böyle iyi 8 : 00'i bekle.
Estoy bien. Espera hasta las 8 : 00.
Üç kutu en az. - Böyle iyi.
Tres cajas, por lo menos.
- Bardakla mı istersin? - Hayır, böyle iyi, dostum.
No, estoy bien, amigo.
- Böyle iyi.
- Estoy bien.
- Böyle iyi savaşmaya devam et.
Sigan peleando la buena pelea.
Hayır, böyle iyi.
No... Simplemente estoy bien como estamos.
Tutmak ister misin? Böyle iyi.
¿ Quieres cargarla? No, está bien.
Böyle iyi hareketlere sahip olmana şaşırmamalı.
Ahora entiendo por qué te mueves tan bien.
İyi fikir Boyle.
Buena idea, Boyle.
Ancak eğer biri "kara büyü" sayesinde dünyayı daha iyi öğrenip kavrayabiliyorsa iyi bir kralın böyle bir vasıfla donatılmış olmasının da elzem olduğunu düşünüyorum.
Pero si uno puede aprender y entender más sobre el mundo... gracias a esa "magia negra"... creo que esa sería una cualidad necesaria de un buen rey.
İyi şeyler böyle mi hissettiriyor?
Oh, ¿ es así como sienta lo bueno?
Birlikte çok güzel bir gün geçirdik ve böyle de iyi bırakalım, olur mu?
Ya sabes, hemos tenido un bonito día, y deberiamos dejarlo de buenas, ¿ vale?
Senin iyi biri olduğunu biliyorum ve ben de böyle davranmamalıyım.
Sé que eres una buena persona... y que no debería actuar así.
Böyle daha iyi.
ASí está mejor.
Ki bu iyi bir şey ve hatta gösterişli de, tabii böyle bir şey olana dek ve sonrasında saçmalık oluyor.
Que es todo fino y elegante hasta que sucede algo como esto y entonces es una mierda.
Yıllar sonra böyle şeylerden bahsedip gülmek iyi oluyor.
¿ Sabéis? Está bien que años después nos podamos reír de esto.
Sonra küvete gittiler, seks yaptılar, Daycia'nın boynundaki ve Zach'in göğsündeki izler böyle oldu. Ama burada Daycia hala yaşıyor ve iyi.
Se metieron en la bañera, y tuvieron sexo, de ahí las marcas en el cuello de Daycia y los arañazos de Zach, pero, también dejó a Daycia con vida.
İyi değilsin. Aklımı kaçırdıysam, aşk böyle bir şey olduğu içindir.
Si estoy loca, es porque esto es lo que es el amor.
Şimdi böyle daha iyi.
Ahora, eso está mejor.
Sizce iyi bir vakit geçirmek isteyen Usta'nın aklında böyle bir şey olabilir mi?
¿ Crees que esto es la idea que tiene el artesano de pasarlo bien?
Kendini sürekli karşılaştıracağın böyle zengin arkadaşların olmasına sevindim. Suzie için iyi.
Bien por Suzie.
Evet, Haven gibi bir yerde böyle bir yer belirlemek iyi olur. Godzilla ya da Mothra saldırdığında falan.
Sí, bueno, ya sabes, es bueno tener uno de esos en un pueblo como Haven por si Godzilla o Mothra atacan.
Böyle daha mı iyi?
¿ Estás mejor?
İyi mi böyle?
¿ Estás bien?
iyi bir insan böyle birşey yapabilir mi?
¿ Sería una persona muy amable de hacer esto?
- Sırf daha iyi hissedeyim diye böyle söylüyorsun.
Solo dices eso para hacerme sentir mejor.
Arkadaşları böyle olacaksa, Emma belki de yalnız otursa daha iyi olur.
Con amigos como estos, Emma podría estar mejor sentada sola.
Sanırım iyi biri olduğunda böyle oluyor. Evren sana yardım ediyor.
Sí, y creo que cuando haces el bien, el universo te ayuda.
Herhangi bir şeye üzüldüğümde, böyle ağır gelen bir şeylere annem, ulumanın sağlığa iyi geldiğini öğretmişti.
Mi madre me enseñó eso, cuando estoy molesto por alguna cosa, cosas importantes, es saludable aullar.
Niye böyle bir şey yaptın ki? İyi tırmanamadığını ikimiz de biliyoruz.
Sabemos que no eres un buen escalador.
- Böyle gayet iyi.
- Él está bien.
Böyle toplanıp da iyi geçinebilmemize sevindim!
me alegro de que estén todos aquí llevándose bien.
İyi böyle.
Eso es bueno.
İşte böyle, iyi gidiyoruz, Capp.
Ahí vamos, vamos llegando, Capp.
Özür dilerken böyle söylemesen iyi olur.
Igual es mejor que te ahorres eso en la disculpa.
- Yok, iyi böyle.
- Ah, no, realmente no.
Beth, iyi bir anne çocuklarının böyle bir ortamda büyümesini istemez.
Beth, una buena madre nunca expondría a sus hijos a este tipo de ambiente.
Ronny, en iyi arkadaşlar işte böyle konuşur.
Ronny, así es como los mejores amigos hablan.
İyi o zaman, böyle bir toplulukla yarışmak onur olacak.
Entonces será un honor competir con ellos.
Lamar iyi bir çocuk. Böyle bir şeye bulaşmasın.
Lamar es un buen chico, no necesita de esta mierda.
- Senle hep böyle başlıyor. - İyi misiniz Dr. Naday?
Esto se está empezando a convertir en algo contigo.
- Böyle daha iyi.
- Así está mejor.
Ki bu böyle araçların içindeyken çok da iyi bir durum değil.
- Lo que no era ideal en autos como estos.
Daha iyi vakit geçirdiğim konusunda kendimden eminim çünkü böyle şeyler için tasarlanmış bir araçtayım.
- Estoy absolutamente confiado de que estoy pasándolo mejor porque estoy en el auto que fue diseñado para esto.
böyle iyiyim 107
böyle iyi mi 62
iyi akşamlar 4224
iyi aksamlar 25
iyiyim 3981
iyi bayramlar 19
iyi şanslar 1942
iyi sanslar 16
iyi geceler canım 50
iyi geceler sevgilim 30
böyle iyi mi 62
iyi akşamlar 4224
iyi aksamlar 25
iyiyim 3981
iyi bayramlar 19
iyi şanslar 1942
iyi sanslar 16
iyi geceler canım 50
iyi geceler sevgilim 30
iyi günler dilerim 40
iyi eğlenceler 520
iyi günler 2648
iyi geceler tatlım 84
iyi geceler 8675
iyi uykular 287
iyi değilim 99
iyi seyirler 39
iyimisin 185
iyi geceler millet 19
iyi eğlenceler 520
iyi günler 2648
iyi geceler tatlım 84
iyi geceler 8675
iyi uykular 287
iyi değilim 99
iyi seyirler 39
iyimisin 185
iyi geceler millet 19
iyi günler hanımefendi 25
iyi misin 6507
iyi bakalım 18
iyi yolculuklar 414
iyi uyudun mu 167
iyi birisin 30
iyiyiz 138
iyi hafta sonları 22
iyi geceler de 23
iyi geceler hayatım 33
iyi misin 6507
iyi bakalım 18
iyi yolculuklar 414
iyi uyudun mu 167
iyi birisin 30
iyiyiz 138
iyi hafta sonları 22
iyi geceler de 23
iyi geceler hayatım 33