Da buldum translate Spanish
1,692 parallel translation
Bu kadar zeki, tatlı, kusursuz ve mükemmel bir kızı nasıl oldu da buldum?
Una chica tan perfecta que es inteligente, dulce y... tan increíble.
Kimyasal bir toksine ait kalıntılar da buldum. Long Island'daki bitkiler federal koruma altında.
Encontré rastros de una toxina química.
Onu da tam zamanında buldum.
La encontré también, justo a tiempo.
Yaralarda kağıt da buldum.
Pero también encontré trazos de papel en las heridas.
"... ve sık sık babanın açıklanmış sırrını da oğulda buldum. "
"... y a menudo el hijo se me ha revelado como el secreto develado del padre ".
Çok çekmiş bir kız da buldum.
He visto a una linda chica también, se veía mal.
Aşağıda buldum.
Lo encontré abajo.
Ayrıca Peter'ı da Rusya'da buldum.
También encontré a Peter en Rusia.
Yaşamak için ne iş yaparsın, onu da buldum.
Y yo se lo que puedes hacer para ganarte la vida si te quedas.
Bunu dışarıda buldum, And.
Encontré esto afuera, Andy.
Dahası... Numarasını da buldum. Numarasını da buldum.
Y... # tengo su número... #, # tengo su número... #
Aynı yeteneğe sahip başka insanlar da buldum.
Encontré a más personas con a misma facu tad.
Onu Amerika'da buldum.
Yo lo encontré en América.
Harcın yarısını karşılayacak burs da buldum.
Sí, y conseguí una beca para pagar la mitad.
Mike Amca, um... Biliyorum ki benim için kendi güvenliğini tehlikeye attın... Bunu Sara ile bebarer tutulduğumuz oda da buldum.
tio Mike, um... yo queria ( ) pero... encontre esto en el cuarto donde sara y yo estabamos retenidos
- Bak, bunları da buldum.
- Mira, también encontré esto.
Dışarıda buldum!
¡ Lo encontré afuera!
Dün gece Greenwich Parkın'da buldum.
Encontrado en el parque Greenwich anoche.
- Nasıl oldu da seni buldum ben?
¿ Cómo te he encontrado?
Tırnak aralarında kağıda benzeyen küçük maddeler buldum.
Encontré pedazos de un material como papel bajo sus uñas.
Bunu yatağının başında buldum. Kızların da gece vakti okuma ihtiyacı olur.
Acostarme con un federal no es mi prioridad.
Kaçakları aldığımız yerde, kanal boyunda gizli bir yerde buldum iyi yağlanmış ve oldukça temiz Üçüncü dünya ordusu için çok da kötü değil.
La encontramos en una galería cerca de donde tomamos a los prisioneros. Está bien lubricada, bastante limpia. No está mal para un ejército del Tercer Mundo.
Fotosentez yapan tek hücreli deniz yosunları epifitik ve epipelik algler ve Chironomus riparius ya da tatarcık sineği buldum...
Encontré microphytobenthos algae diatomos episamicos y epipelicos y también Chironomus Riparius, una mosca.
Karşılarına çıkacaktım ama içeri girince karımı baygın, adamı da yatağa kelepçeli buldum.
Iba a enfrentarme a ella, pero... entro y... la encontré desmayada y a él esposado a la cama.
Şüphelimizle aynı anda Chico'da bulunan bir cuadrilla buldum.
Ahora bien, hallé una cuadrilla en particular, que estuvo en Chico al mismo tiempo que nuestro su-des.
Bak, ne buldum. Wilma'da hiç görmüyoruz seni.
Nunca te vemos por el Wilma ´ s sales por alli alguna vez?
Niye ben kafayı buldum da sana hiçbir şey olmadı?
¿ Por qué es que estoy casi borracho y tú estás bien?
Hislerimi dinleyip buraya geldim ve haftalar önce yapmam gerekeni yaptım dekanı aradım ve Columbia'da ders vermeyi bıraktığımı ona söyledim hatta yerime birisini bile buldum.
Entré en razón e hice lo que debí haber hecho hace semanas. Llamé a la decana, le dije que he terminado de dar clases en Columbia. - Y gestioné para encontrar un reemplazo.
Yaşı henüz tutmayan kızımı aşağıda dans pistinde buldum.
Encontré a mi hija menor de edad en su pista de baile.
Bir Alman casusluk şebekesinin izini sürüyordum ve İskoçya'da ki bir köye kadar takip edip merkezilerini buldum.
He estado siguiendo la pista a una red de espionaje alemán y les seguí el rastro hasta su cuartel general en un pueblo de Escocia.
Bir Alman casusluk şebekesinin izini sürüyordum ve İskoçya'da ki bir köye kadar takip edip merkezilerini buldum.
He estado siguiendo la pista a una red de espionaje alemán y les seguí el rastro hasta su cuartel general en un pueblo de Escocia...
Aradığınız adamı buldum. Nerede? Indio'da.
Digo, quizás Ricky es mucho mejor persona de lo que nosotros pensamos.
Onun yerine katiline ve tacizcisine ait deliller buldum. Bu da beni Philip Hawkin'e götürdü.
En su lugar encontré pruebas de su violación y asesinato, y eso me condujo a Philip Hawkin.
Oradan da ayrıldım. Sonra atlarla ilgili bir iş buldum.
Entonces conseguí otro repartiendo con un carro de caballos.
Benim istediğim sendin, ama beni terk ettin, Roy, terk ettin! Böylece Moss'da teselliyi buldum, Roy. Moss benin yanımda oldu, Roy.
Eras el que yo quería, pero luego te marchaste, te marchaste, Roy, y entonces recurrí a Moss, y Moss estuvo ahí para mí, Roy.
ve tüm bilgi yığını orada, ortada duruyordu, tüm bilgi ve daha da içine daldıkça çok daha fazlasını buldum.
y no había en el centro, este cuerpo de conocimiento. Este conjunto de conocimientos. Y cuanto más lo miraba, más que he encontrado.
Arizona'da bir tane buldum.
Encontré uno en Arizona.
Bunu buldum da.
Acabo de encontrar esto.
Çok şükür bir kitapçıda iş buldum.
Afortunadamente, el Book Barn estaba contratando empleados.
" Neyse ki bu işsiz mekanda geçen zorlu bir yılın ardından yüküm için uygun bir mekan buldum. Tesadüfi ya da kasti gaspa karşı doğa tarafından sağlamlaştırıldı. Dilimizi, güvenine ihanet etmeye zorlayacak olanlara karşı bile.
" Para mi eterno alivio y después de años de trabajo en este solitario lugar por fin he encontrado un lugar apropiado para mi carga fortificado por la naturaleza para evitar una intrusión accidental o deliberada de aquellos que forzarían nuestras lenguas a traicionar su confianza.
Stresi atmanın ufak bir yolunu buldum.
Hola. Un poco de estrés da para mucho.
Çocukluğumda Hindistan'da... Harenmahkeester adında küçük bir köyde büyürken bir kayıt cihazı buldum. Bugün hala onu kullanmaktayım.
Cuando era niño, en la India creciendo en el pueblito de Pelonminalga encontré una máquina de doblaje que uso hasta el día de hoy.
Kumun içinde beş adet boş mermi kovanı buldum. Duvarlar ; ağaç ve kayalifinden yapılmış bu yüzden mermiler, oturma odasına girmiş ki orada da beş tane boş mermi kovanı buldum.
Recuperé cinco cartuchos vacíos en el exterior, y siendo que las paredes están hechas de madera y asbestos, la balas atravesaron la sala, donde además encontré otros cinco cartuchos vacíos.
Sanırım Bush'un arayıp da bulamadığı kitle imha silahlarını buldum. Onları Arap ev kadınları olarak sanması onun ne kadar zeki olduğunu gösteriyor.
Qué ingenioso, hacerlas pasar por dos amas de casa árabes.
Her neyse, Arizona'da bir iş buldum.
En fin, conseguí un trabajo en Arizona.
Önce Sara Tancredi'yi buldum, sonra da seni.
Primero encuentro a Sara Tancredi, luego a ti.
Sonra da bir pasaport buldum.
Y después encontré un pasaporte.
Ve onu da ben buldum.
Yo la descubrí.
Buldum. Bu da ne tip birisi?
Lo he encontrado ¿ Qué es esto?
O kadar umutsuzdum ki Jack's Steak House'da asistan müdür olarak bir iş buldum. O zaman da, şu anda Shenaniganz'ın sahibi olanlar sahibiydi.
Y pues, me desesperé y tomé un trabajo de subgerente en Jack's Steak House, el cual compró la empresa dueña del Shenaniganz.
Buldum... Vista Vierra'da iki kişi.
Yo tengo... dos en "Vista Vierra."
buldum 1029
buldum seni 20
buldum onu 66
buldum işte 16
da bulundu 18
da bulundun mu 22
da buluşalım 27
da bulundum 17
da buluşacağız 21
da bulundunuz mu 17
buldum seni 20
buldum onu 66
buldum işte 16
da bulundu 18
da bulundun mu 22
da buluşalım 27
da bulundum 17
da buluşacağız 21
da bulundunuz mu 17