Daha fazlası translate Spanish
17,058 parallel translation
Daha fazlası için mi geldin?
¿ Vuelves a por más?
Hayır, daha fazlasına ihtiyacım var.
No. Necesito más.
Bir milyarder zamparadan çok daha fazlasıydı.
Él era... mucho más que un simple... millonario mujeriego.
Bu şehir ve şehrin insanları için daha fazlasını yapmak istedi çünkü bu şehri çok sevdi.
Quería hacer más por esa gente y por esta ciudad porque quería mucho a esta ciudad.
Bu haberin daha fazlası için Tricia Takanawa'ya bağlanıyoruz.
Para más sobre esta historia, vamos con Tricia Takanawa.
Bu yol, yol, yol, yol, yol, bundan... -... daha fazlası.
Hay algo más.
Aslında daha fazlasını talep edeceğim zaten.
Digamos que voy a requerir más de vosotros.
Veya biraz daha fazlasıyla.
Una solo.
Daha fazlasını buluruz demiştim ama burası özel bir yer olduğundan... Aram emri çıkarmadan elimizden bir şey gelmez.
Esperaba... obtener más, pero este es un lugar especial, no se puede hacer más sin un mandato de un juez.
Hiç fena değiller ama daha fazlasına ihtiyacımız var.
No es un mal grupo, pero necesitamos más.
Bizim çocuklarımız, aslında. Bizim soyumuzdan. Ve daha fazlasını da yapacağız.
Nuestros hijos, en realidad... de nuestra propia carne y sangre... y vamos a hacer más.
Bence söylediklerinden daha fazlasını biliyor.
Creo que sabe más de lo que dice.
Daha fazlasına ihtiyacım var.
Tengo hambre de más.
Bu bayrak basit bir bez parçasından daha fazlasıydı.
Esta bandera es algo más que un simple trozo de tela.
Daha fazlasını ifade ediyor.
Significa algo más.
O da daha fazlasını ifade ediyor.
Significa algo más.
O karanlık ahırda kitap okuyan çocuktan daha fazlası değilsin.
Así que, cómo podrías ser alguna vez algo más que ese niño en los establos, leyendo libros en la oscuridad.
Belki daha fazlasını.
Quizá más.
Bu komutanımın bana duyduğu güvensizlikten daha fazlası, Teğmenim.
'Tis no simplemente el voto de censura De mi comandante, teniente.
Sen, çok daha fazlasına katlandın, Teğmen.
Has sufrido mucho, teniente.
Pandora'nın talimatlarına göre, bundan daha fazlası.
De acuerdo a las instrucciones de Pandora, 'Tis mucho más que eso.
Biz daha fazlasını bulana kadar trolleri yatıştıracaktır.
Debería ser suficiente para pacificar a los trolls hasta que podamos tener más.
Edemem, daha fazlasını istiyorum.
No puedo. Quiero más.
Sen takılmaktan çok daha fazlasısın.
Eres más que algo físico. Te lo prometo.
Silah sesi daha fazlasını çekeceğinden sessizce halletmemiz gerek.
Trae más disparos, así que tenemos que trabajar en silencio.
1960 yılında sıkışıp komşularımızla fondü yemekten daha fazlasını hak etmiyor muyuz?
¿ No te parece que estamos destinados para algo más grande que estar atrapados en 1960, y comer founde con los becinos?
Bir suçlu ve kundakçıdan daha fazlası olduğu kesin.
Él es más que un criminal y un incendiario
Çok daha fazlası var!
¡ Ahí hay más!
Başlattığımız bu şey, daha fazlasını hak ediyor.
Esto que iniciamos, se merece más que eso.
Daha fazlasını incelemek isterseniz- -
Si quiere profundizar y ver más, presione...
Artık daha fazlasını teslim ediyorsun.
Representas otra cosa.
- Ama daha fazlası lazım.
Pero vamos a necesitar un lio mas, jimjack.
Genç kadının sunacağı çok fazla şey olduğunu öğrendim. Görünenden çok daha fazlasını.
He aprendido la joven tiene mucho que ofrecer, y mucho mas de lo que es obvio.
Bir Unutulmuş'dan çok daha fazlası olacaksın.
Deberías ser algo más que un repudiado.
İlk ve ikinci adını. Ve daha fazlasını.
Primero y segundo, y sé más.
Daha fazlasını da biliyorum.
Y sé más que eso.
Birkaç ay önce bundan biraz daha fazlasını yapıyordun.
Hace unos meses hacías algo más que eso.
Ve bilmiyorum işte. Keşke daha fazlasını yapabilseydim.
Me gustaría poder hacer algo más.
Umarım toparlanmana ve daha fazlasına yeter.
Con suerte, alcanza para ponerte al día y un poco más.
Ama... - Daha fazlası olduğunu düşünüyorsun.
- Crees que hay algo más.
Gösterdiğinden daha fazlasısın.
Eres mucho más de lo que pretendes.
- Canımı acıtması için daha fazlası gerek.
- Lastimarme requiere mucho más.
Derinlerde daha fazlası olmalı.
Tiene que haber algo más en esta historia.
Yani sen.. sen diyorsun ki onda daha fazlası var.
Dices que hay más para contar sobre él.
Sanırım bunca zamandan sonra senden daha fazlasını bekliyordum.
Después de todo este tiempo, esperaba más de usted.
Stick, fal kurabiyesi bilgeliğini seviyor, ama daha fazlasına ihtiyacı yoktu çünkü çocuklara savaşmayı öğretiyordu.
A Stick le gusta su sabiduría barata, pero no necesitaba otra cosa porque entrenaba a niños para combatir.
Çok daha fazlası geliyor.
Vienen muchos más.
Aşağıdan daha fazlası geliyor.
Vienen más desde abajo.
Hayır, daha fazlası da vardır. - Bu... bu... bu...
- No, hay más.
- Keşke daha fazlasını diyebilsem.
Quisiera poder decir más.
Daha fazlasını yapmadığım için.
Por no haber hecho más.
daha fazlası değil 36
fazlasıyla 93
fazlası var 17
daha önce hiç böyle hissetmemiştim 22
daha fazla 180
daha sonra 654
daha neler 80
daha iyi olur 49
daha iyi 561
daha iyiyim 141
fazlasıyla 93
fazlası var 17
daha önce hiç böyle hissetmemiştim 22
daha fazla 180
daha sonra 654
daha neler 80
daha iyi olur 49
daha iyi 561
daha iyiyim 141
daha iyisini yapabilirsin 39
daha iyi olacak 29
daha iyi misin 168
daha sonra gel 18
daha yeni geldim 61
daha sonra da 30
daha iyisin 19
daha iyi misiniz 18
daha sonra konuşuruz 47
daha iyi olurdu 21
daha iyi olacak 29
daha iyi misin 168
daha sonra gel 18
daha yeni geldim 61
daha sonra da 30
daha iyisin 19
daha iyi misiniz 18
daha sonra konuşuruz 47
daha iyi olurdu 21
daha az 29
daha sonra görüşürüz 59
daha ne olsun 43
daha iyi mi 68
daha iyi ya 37
daha sert 154
daha yeni 32
daha iyisi 53
daha ne 26
daha erken 68
daha sonra görüşürüz 59
daha ne olsun 43
daha iyi mi 68
daha iyi ya 37
daha sert 154
daha yeni 32
daha iyisi 53
daha ne 26
daha erken 68