Duruşma sona ermiştir translate Spanish
43 parallel translation
Duruşma sona ermiştir.
Se levanta la sesión.
- Duruşma sona ermiştir.
- Se cierra el caso.
Duruşma sona ermiştir.
¡ Se levanta la sesión!
Duruşma sona ermiştir.
Se disuelve el tribunal.
- Duruşma sona ermiştir.
- Se disuelve el tribunal.
Duruşma sona ermiştir.
El tribunal se retira.
Başka bir yagıç atanacaktır. Duruşma sona ermiştir.
Lo has hecho muy bien
- Duruşma sona ermiştir.
- La Corte cierra su sesión.
- Duruşma sona ermiştir.
- Se levanta la sesión.
Duruşma sona ermiştir.
Es todo.
Duruşma sona ermiştir.
Se cierra la sesión.
Duruşma sona ermiştir.
La corte se disuelve.
Duruşma sona ermiştir.
A los dos.
Telefon şirketlerini reklam yaptıkları için dava etmek yarınki duruşmada ikinizi de dinleyeceğim. Duruşma sona ermiştir.
Los veré a ambos en la vista de mañana.
Duruşma sona ermiştir.
El caso será aplazado hasta entonces.
- Hangi gerekçeyle Sayın Yargıç? - Duruşma sona ermiştir dedim.
¡ Dije que el caso está cerrado!
Duruşma sona ermiştir.
Se suspende la sesión.
Duruşma sona ermiştir.
La audiencia ha terminado.
Buna dayanarak, duruşma sona ermiştir.
Basado en eso, este proceso se termina.
O zaman bu duruşma sona ermiştir.
Entonces esta audiencia ha concluido.
Bu duruşma artık sona ermiştir.
El juicio ha concluido.
Bir sonraki celseye kadar duruşma sona ermiştir.
Se suspende la vista.
Şikayetçilere davalarını rahatsızlık verme adı altında yeniden açmaları için izin veriyorum. Araştırmaya devam edilip Ocak ayında tekrar duruşma yapılacakdır. Oturum sona ermiştir.
Fijamos la fecha del juicio para Enero.
Görünürde size karşı ağır suçlamalar olsa da,... sorumlu olduğunuz gücü kötüye kullandığınızı itiraf etmenizle İç İşlerinin kurum içi soruşturması sona ermiştir. Artık duruşma tarihine kadar Clairvaux hapishanesinde engelleyici hapis cezası almış bir tutuklusunuz.
Visto los duros cargos que pesan sobre usted....... y paralelamente a una investigación interna en el seno del SDPJ es desde este momento un sospechoso en detención preventiva en la prisión de Clairvaux a la espera de su procesamiento judicial
Duruşma sona ermiştir.
El juicio ha concluido.
Duruşma sona ermiştir dedim.
He dicho que el caso ha acabado.
Duruşma sona ermiştir.
Esta sesión se ha aplazado.