Dürüst olmak gerekirse translate Spanish
4,013 parallel translation
Dürüst olmak gerekirse, Pete oltadan kurtulduğu için sevinçten neredeyse havaya uçacaktı.
Sinceramente, en el fondo, Pete está loco de alegría por haberse liberado.
Çünkü... Dürüst olmak gerekirse, ben modadan pek anlamam.
Porque para ser honesto, no sé qué está a la moda.
Dürüst olmak gerekirse, efendim, bilmiyorum.
Para ser sincera, señor, no lo sé.
Aslında dürüst olmak gerekirse, buraya yürüyerek girdiğimde başkaları tarafından izlenmek iyi hissettirdi.
Bueno, para ser completamente honesta, cuando entre aquí se sintió bien que me miraran.
Dürüst olmak gerekirse bu siyasi odunluk Louisville stoklarını da aştı.
Y sinceramente, me ha provocado una erección política del tamaño de un bate de béisbol.
Bu yüzden dürüst olmak gerekirse kıyaslayamam.
Así que en realidad... no puedo comparar.
Dürüst olmak gerekirse, hiç hayalet görmedim ama sıçanları sormayın bana hiç.
Ahora, sinceramente, nunca he visto un fantasma, pero no me preguntéis por las zarigüeyas.
Dürüst olmak gerekirse, onlara ailem diyebileceğiniz için şanslısınız.
Francamente, tendrías suerte de poder llamar a esas personas familia.
Dürüst olmak gerekirse dinlenmek kulağa o kadar da kötü gelmiyor.
Honestamente un descanso no suena tan mal en este- - No.
Lisa ve Malik'in düğününe gelmiyorum çünkü, dürüst olmak gerekirse, ben bir düğün uğursuzuyum.
No voy a ir a la boda de Lisa y Malik porque, siendo franca, soy una gafe de bodas.
Birbirimize takılmamız biraz garipti, biliyorum ama dürüst olmak gerekirse bu beni özgür kıldı.
Sé que enrollarnos fue raro, pero sinceramente, siento que me liberó.
Ve dürüst olmak gerekirse... Bu tamam hissediyor.
Y para ser sincero... me siento bien.
Dürüst olmak gerekirse gitmeyi hiç istemedim ama yapmam gerekti.
Para ser honesta, no quería ir, pero ya me acostumbré.
Dürüst olmak gerekirse evet.
Sí, si digo la verdad.
Dürüst olmak gerekirse onu hastaneden çıkarmalarına bile şaşırdım.
Me sorprende que incluso la hayan dejado salir del hospital, para ser sincera.
Dürüst olmak gerekirse Walker'a pek iyilik yapmaya niyetli değilim.
Para ser sincero, no me inclino particularmente a hacerle ningún favor a Walker.
Dürüst olmak gerekirse, ben de erteleyip durmaktan sıkıldım.
Y, francamente, estoy cansada de detenerlos.
Çünkü dürüst olmak gerekirse bu hayalet ışıklar biraz ödümü patlatıyor.
Porque, siendo honesto, esta luz de fantasma me está asustando.
- Bunun için de teşekkürler ama dürüst olmak gerekirse temiz bir sayfa açmalıyım.
Te lo agradezco por eso, pero... honestamente, necesito empezar de nuevo.
Dürüst olmak gerekirse gençken verdiğim kararları dile getirmeyi gerçekten istemiyorum.
No quiero reflejarme en eso. No quiero verme reflejado en ninguna decisión que tomé cuando era adolescente
Tamam. Dürüst olmak gerekirse.. .. bende nasıl yapılacağını bilmiyorum dostum.
Bueno, si vamos a ser honestos, yo tampoco sé como hacerlo, hombre.
Dürüst olmak gerekirse onları bunun için kim suçlayabilir? Bu amaçla Jeanne'e timimizde daha çok karar verme özgürlüğü veriyorum.
Para ese fin, le he dado a Jeanne mayor margen de maniobra en nuestra fuerza especial.
Dürüst olmak gerekirse neresinden bakarsam bakayım bu evde potansiyel göremiyorum.
Estoy viendo cero potencial para todo este lugar. ¿ De qué hablas, amigo?
Dürüst olmak gerekirse tam bir serseri maymun gibi.
Es una bala perdida.
Biliyor musun, dürüst olmak gerekirse bu beni çok daha havalı hissettirmiyor.
¿ Sabes qué? Para ser honesta, esto no es realmente lo que me está haciendo sentir mucho más guay.
Dürüst olmak gerekirse, içinde ne var bilmiyorum.
¿ El testamento está aquí dentro?
Dürüst olmak gerekirse oluşan hasar oldukça büyük.
El daño, bueno... es francamente terrible.
Sadece okulda gidiyor olmasından fazlasını görmek istiyor adam. Ve dürüst olmak gerekirse ben de öyle.
Él busca más que la simple asistencia, y para ser sincera, yo también.
Tatlım, dürüst olmak gerekirse her anne çocuğunun onları sevdiği kadar sevmeyeceğinden korkar.
Cariño, si te soy sincera, toda madre tiene miedo de que sus hijos no le quieran del modo que ella lo hace.
Dürüst olmak gerekirse, çok korktum.
Seré honesto contigo estaba... asustada
Asla bir arkadaşımın sevgilisiyle çıkmam ama dürüst olmak gerekirse Vivian biz aslında arkadaş değiliz.
Yo nunca le quitaría el novio a una amiga, y para ser completamente sincera, Vivian, tú y yo, en realidad, no somos amigas.
Dürüst olmak gerekirse hatırlamıyorum bile.
Para serle honesto, Ni siquiera recordaba a la Dra..
Aam dürüst olmak gerekirse, kendim için endişelenmiyorum.
Pero para ser honesto, no estoy preocupado por mí.
Ama dürüst olmak gerekirse, daha geçen sene burayı kiralaması gerektiğini söyledim ona.
Pero para ser honesta, llevo un año diciéndole a tu marido que debería alquilar este sitio.
Dürüst olmak gerekirse, hayır.
Para ser sincera, no. No.
Bill, dürüst olmak gerekirse kuruldan iki üye de terimlerin tıbbi olmayan kelimelerle açıklanmasını istemişti.
Bill, para ser justos, también dos miembros del consejo que necesitaban las cosas enunciadas en términos sencillos.
Dürüst olmak gerekirse, insanların yakıştırdığını sanmıyorum.
Sinceramente, no creo que la gente lo asuma.
Richard, insanlara Pied Piper'ın kurucu ortağı olduğumu söylemeye çekiniyorum. Çünkü dürüst olmak gerekirse bunu demek biraz utanç verici.
Richard, incluso me he contenido de hacer público que soy cofundador del Flautista de Hamelín, porque, la verdad, es un tanto vergonzoso.
Dürüst olmak gerekirse, bugün biraz kötüyüm.
Me siento bastante mal hoy, para ser honesto.
Dürüst olmak gerekirse, pek iyi hissetmiyorum.
Honestamente, uh, no muy bien.
Ama dürüst olmak gerekirse, bunu söylediğin anda kolum sol taraftan uyuşmaya başladı.
Pero en verdad, cuando dijiste esto recien, mi brazo se adormeció del lado izquierdo.
- Evet. Dürüst olmak gerekirse eve gidip bir film izler ve dumanlanırım herhâlde.
Para ser completamente honesto, probablemente iré a casa, veré una película, y fumaré marihuana.
Dürüst olmak gerekirse bu kadar kız gibi olacaklarını sanmazdım.
Para ser sincera, esto es más afeminado que lo que pensé.
Ama dürüst olmak gerekirse de sana iyilik yaptım.
Aunque, seamos honestos, te hice un favor.
Aslında dürüst olmak gerekirse, bana biraz tuhaf geldi.
Bueno, de hecho... para ser honesta, como que lo sentí un poco raro.
Dürüst olmak gerekirse, daha iyilerini görmüştüm.
¿ Cómo estuve? Honestamente, he tenido mejores.
Dürüst olmak gerekirse, daha iyi olmuştum.
Honestamente, he estado mejor.
Dürüst olmak gerekirse, ben bu planlı olduğunu bilmiyordum.
Francamente, yo no sabía que estaba planeado.
Dürüst olmak gerekirse, ben hiçbir fikrim yoktu Sonja olacak bir arkadaşını getiriyor edildi.
Francamente, no tenía ni idea de que Sonja iba a llevar a un amigo.
- ( Joel ) Dürüst olmak gerekirse?
- ¿ En serio?
Dürüst olmak gerekirse bu konuşma benim için berbat gidiyor. En son ne zaman...
- ¿ Quieres salir conmigo?