English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ E ] / Ellerim

Ellerim translate Spanish

2,179 parallel translation
Müşterime, ellerim boş dönmeyeceğim.
No regresaré con mi cliente con las manos vacías.
Ellerim boşta oluyor.
Tengo mis manos libres.
Ellerim,'O'nun istediklerini yapar. Yapılanlar benim kontrolümde değil.
Y con mis manos, es su voluntad y no la mía lo que se hace.
Hey millet, ellerim nerede?
¡ Sin las manos!
Ellerim titriyor.
Dios, mis dedos tiemblan. ¿ Te puedo ayudar?
Ellerim hala bu sabah donat dükkanında attığım imzalardan ağrıyor.
Aún tengo la mano dormida de firmar autógrafos en el Donut Hole toda la mañana.
Kapıyı açmazsan çalmaya devam edeceğim ve milyon dolarlık ellerim muhtemelen zarar görecek.
Abre esa puerta o seguiré tocándola hasta dañarme mis manos multimillonarias.
Ellerim titriyor.
Mi mano no deja de temblar.
Ellerim bağlı ve kafama bir çuval geçirilmiş ve üzerime bir silah doğrultulmuş olarak yer almam.
No estoy sentado con mis manos atadas. Una bolsa sobre mi cabeza, y un rifle en mis costillas.
Nate, George Gilbert'i 1980 mafya bağlantılarında arıyorum ve ellerim boş kalıyor.
Nate, he buscado algún George Gilbert que haya trabajado con la mafia, por 1980 y no he encontrado nada. ¿ Estás seguro que tu información es correcta?
Ellerim de burada olduğum sürece hava kalacak.
Mis manos estarán a la vista en todo momento.
Ellerim titriyor.
- Me tiemblan las manos.
Ellerim senin kil yığınına dokunacak falan değil.
Mis manos no se acercarán ni un poco a tu montón de arcilla.
Benim iyi ellerim var.
Tengo buenas manos.
Benim ellerim kumlu.
Tenga arena en las manos.
Köpekleri severim ama bir chihuahua beslemeye kalktım ve 10 dakika sonra ellerim boks eldiveni gibi oldu.
Amo a los perros, pero yo tenía un Chihuahua y en diez minutos parecían guantes de boxeo.
Ve ertesi gün ellerim ve kollarım çok kötü acıdı.
Y al día siguiente mis manos y las piernas duelen realmente malo.
Ellerim yapış yapış.
Manos húmedas. Bueno...
Kayıp kişiler gittiği sürece, ellerim temiz.
Pero en cuanto a personas desaparecidas, tengo las manos limpias.
Ellerim dolu hep.
Me quedé sin manos.
Kaç kere buzdolabını soğuk waffle bulmak için açıp ellerim boş döndüm biliyor musun?
¿ Tienes idea de las veces que he ido al congelador a buscar waffles congelados y no los encontré? - ¿ Miles?
- Ellerim karıncalanıyor.
- Siento como alfileres en las manos.
Ellerim hep kan oldu.
Jesús, hay sangre en mis manos.
Gözlerim çok ihtiyarladı, ve ellerim de titriyor.
Mis ojos se han vuelto muy viejos y mis manos temblorosas.
Neden burada karşında metaforik açıdan ellerim cebimde duruyorum Cal? Korkularıma zincirlendiğim için mi sence?
Porque estoy aquí de pie, con mis manos en mis bolsillos metafóricos, atado a mi cómoda posición de miedo?
Benim ellerim küçücüktür.
Yo tengo manos muy pequeñas.
Gerçekten ellerim dolu olmasa seni tebrik ederdim
Si tuviera las manos libres, no dudaría en aplaudirte.
Elini sıkmak isterdim ellerim kıçıma bantlı.
Bueno, te daría la mano, - pero está pegada a mi trasero. - Entiendo.
Daha önce ellerim kelepçeli bir halde uyanmamıştım.
Nunca desperté esposada, antes.
Öyleyse, neden ellerim bağlı?
¿ Entonces por qué estoy esposado?
- Ellerim yağlı.
- Las tengo grasientas.
Ellerim bağlı.
Mis manos están atadas.
Tüm ellerim dolu.
No puedo llegar a ninguna parte con todo esto.
Özür dilerim, ama ellerim biraz kirli.
Lo siento, mis manos están un poco sucias.
Çantanı gördüm ama almadım çünkü ellerim doluydu.
Vi tu maleta, pero no la tomé porque tenía las manos llenas.
Terli ellerim var.
Tengo manos palmeadas.
Bu mektubu ellerim titreyerek yazıyorum.
Le escribo temblando.
Ellerim için.
Para las manos.
ellerim.
Mis manos.
Sadece Randy'nin yumurtalarını ellerim.
Las únicas pelotas que toco son las de Randy.
Ellerim boş halde burada kalacak değilim.
Y no quiero estar atascado sin ningún uso en el vehículo.
Henry'nin babası bizi tenis oynamaya götürecek. O insanlarla bir gün daha geçirmek! Derken bile ellerim titredi.
Un día mas con esa clase de gente y me comeré las manos.
- Ellerim terliyor.
- Mis manos están sudando.
- Neden ellerim bu kadar büyük?
- Por que mis manos están tan grandes?
Ellerim gitti.
Mis manos están destrozadas.
Tanrım, ellerim!
Dios, mis manos.
Tek ihtiyacın olan sihirli ellerim.
Tu vas con mis criterios estéticos.
Ellerim kirli olabilir, ama karına doğru asla yönelmezler.
Mis manos pueden estar manchadas Pero he atendido a tu esposa con mucho respeto
- Waj... Ellerim çok iri.
Manos grandes.
Hazır ellerim boğazındayken boğarak canını almalıydım.
Debí haberte matado cuando tuve tu cuello en mis manos.
Ellerim.
Mis manos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]