En iyisi bu translate Spanish
3,350 parallel translation
En iyisi bu, biliyorum.
Y... sé que es lo mejor.
En iyisi bu gibiydi.
Pensé que era lo mejor.
- Herkes için en iyisi bu değil mi?
- ¿ No es mejor para todos?
Evet, bence de- - Bence de en iyisi bu.
Sí, creo que eso será lo mejor.
Muhtemelen en iyisi bu.
Probablemente será lo mejor.
Sanırım en iyisi bu.
Probablemente sea lo mejor.
Atlatacaktır. En iyisi bu işin peşini bırak.
Lo mejor que puedes hacer es dejarlo.
Elinden gelenin en iyisi bu mu?
¿ Es lo mejor que puedes hacer?
En iyisi bu diyorsan...
Si crees que eso es lo mejor.
Aslında departman için en iyisi bu.
La verdad es que es lo mejor para el departamento.
Ama şimdilik elimden gelenin en iyisi bu.
Pero fue lo mejor que pude hacer en tan poco tiempo.
- Yapabileceğimizin en iyisi bu.
¿ Es así como llamas a esto? Esto es lo mejor que podemos hacer.
Bana mı gülüyorsunuz? Elinde bir bilgi olmadan elinden gelenin en iyisi bu.
¿ Os estáis riendo de mí? Lo ha hecho lo mejor que ha podido sin información.
Herkes için en iyisi bu.
- Es lo mejor para todos.
Nasıl diyor siz, erkeksen gel lan! Yapabileceğinin en iyisi bu mu? Belli ki değilmiş.
¿ Cómo decís...? atreveté, colega. ¡ Rrrrrraaargh!
Biliyorsunuz, uzun vadede en iyisi bu.
Bueno, ya sabes, a largo plazo, es lo mejor.
Muhtemelen en iyisi bu olur.
Seguramente sea lo mejor.
En iyisi bu işi bir an önce halletmek.
Es mejor que lo dejemos claro ahora.
En iyisi bu.
Es lo mejor.
Cidden, Lyman, yapabildiğinin en iyisi bu mu?
En serio, Lyman, ¿ esto es lo mejor que tienes?
Yapabileceğinin en iyisi bu mu?
¿ Eso es lo mejor que tienes?
Anlayabileceğini sanmıyorum ama en iyisi bu, Dr. Wallace.
No pensaba que lo fueras a entender, pero... esto realmente es para mejor, Dr. Wallace.
Evet, Zoey'le pek anlaşamıyorsunuz. Ben de en iyisi bu şekilde olur diye düşündüm.
Sí, tú y Zoey no se agradan, así que pensé que sería lo mejor.
Orası bir kanıt deposu ve yapabileceğimin en iyisi bu.
Es el almacén de evidencias, lo mejor que pude conseguir.
Gördün mü? İyi bir adamla çıkmanın başlarda pek heyecan verici olmadığını biliyorum ama uzun vadede senin için en iyisi bu.
Lo ves, salir con alguien bueno no siempre es emocionante, pero a la larga es lo mejor para ti.
En iyisi bu olur bence de.
- Lee sus otros libros antes.
Bu kadar kısa sürede elimden gelenin en iyisi bu.
Es lo mejor que he podido hacer con tan poco tiempo.
Neredeyse giyinme zamanı geldi,... en iyisi bu gece hizmetini yap, Bay Bates de görevi yarın devralır.
Ya es hora de cambiarse, así que deberías vestirlo esta noche y que el Sr. Bates te reemplace mañana.
Bence ikimiz için de en iyisi bu.
Creo que está bien para ambos.
Hayır. Ama en iyisi bu.
No, pero es la mejor.
Bu işin adını koymadan önce, senin için hangisi en iyisi seçmen gerek.
Antes de nombrar a alguien, lo primero que debes de ver es quien es mejor para ti.
İkimizde biliyoruz ki bu en iyisi.
Ambos sabemos que es lo mejor.
Bu en iyisi!
Es para bien.
Bu en iyisi.
Es lo mejor.
"Aşklar gelip geçicidir, bu yüzden en iyisi " onları sadece akraba olabileceğinize inandığınız zaman çocuğunuzun hayatına sokun. "
"Los amantes vienen y van, así que es mejor no tenerlos alrededor de tu críos hasta que estás algo seguro de que es tu análogo".
Bu yüzden de ilişkimizi bitirmek en iyisi diye düşünüyorum.
Así que... creo que probablemente lo mejor sea que terminemos con esto.
Kız altı yaşından beri bu işlerin en iyisi, dostum.
LLeva haciendo eso desde que tenia seis años.
Üzerinde kıyafet varken bu işi yapmamak en iyisi.
Es mejor no hacerlo en toda esa ropa.
♪ oh, bahar zamanı ♪ ♪ bu en iyisi der ♪ ♪ güz zamanı da bu en iyisi der ♪
* Oh, la primavera cree * * que es la mejor * * el otoño cree que es el mejor * * el frío tiene algo de encanto * * y San Valentín cree que es el mejor * * pero acercaos, gente, y os diré la verdad *
Demek istediğim, bu en iyisi Bu Pep için olabilir, değil mi?
Digo, eso es lo mejor que podría pasarle a Pep, ¿ verdad?
Erkenden başlamalıyız çünkü bu yılın "en iyisi" fazlasıyla bendim.
Deberíamos empezar antes porque he estado extraordinariamente "mejor" este año.
Bu sır olarak kalırsa, onun için en iyisi olur.
Lo mejor para él es que esto se mantenga en secreto.
Bir avukata ihtiyacım var, ve annen bu eyaletin en iyisi.
Necesito un abogado, y tu madre es una de las mejores del estado.
Ama ben, bu işi bırakayım en iyisi.
¿ Pero yo? Debería renunciar ya.
Kimyasallarım çok iyi ve laboratuvar en iyisi! Bu kimyasalların kokusu. Bu ne biliyor musun?
Y amo la Química el laboratorio... el olor de estos productos químicos ¿ siquiera sabes qué es esto?
... yokluğuna alışmak zorundasınız, siz en iyisi başka birini bulun. Onunla bir 5-6 ay daha çalışsaydık, bu çok iyi olurdu.
Asi se fué de nuestras manos
Ama tüm bu yaşananlarla birlikte tekrar eve gelmezsen sanırım bu en iyisi olacak.
Pero con todo lo que ha sucedido, creo que será lo mejor si no vuelves de nuevo a la casa.
Buraya geldiğimizde hep, "Bu yer, en iyisi." derim.
Siempre digo "Es el lugar perfecto" cuando venimos aquí.
Bu gördüğüm kadın işinde en iyisi.
Esa mujer es lo mejor que he visto.
Bugün kim olduğumuz önemli değil, geçmişte yaptığımız şeyleri geri alamayız, bu yüzden de en iyisi birbirimiz olmadan yola devam etmemiz.
No importa quienes seamos hoy, no podemos deshacer las cosas que hicimos en el pasado, así que, probablemente, lo mejor será que continuemos el uno sin el otro.
Bu herkes için en iyisi.
Esto es para mejor.
en iyisi 303
en iyisinden 29
en iyisidir 34
en iyisi ben gideyim 16
en iyisiydi 23
buddy 296
burger 17
butt 27
bu ne 1749
buster 93
en iyisinden 29
en iyisidir 34
en iyisi ben gideyim 16
en iyisiydi 23
buddy 296
burger 17
butt 27
bu ne 1749
buster 93