Evet translate Spanish
1,118,255 parallel translation
Hayır, evet, hep piknik yapıyorum. Oh, duyuyor musun?
No, sí, me voy de pícnic todo el rato.
Tamam? Evet, hepsi bu.
Hoy. ¿ Vale?
Evet.
Sí.
Oh, evet, ben de.
Sí, yo también.
Tamam, evet.
Bien, si.
Evet, büyük güne geç kalmak istemez misin, ha?
Si, no quiero llegar tarde par el gran día.
Evet.
Si.
Yani, hepimiz kimin evlendiğini biliyoruz. Bu yüzden hiç şaşkın değildi. Evet.
Y quiero decir, todos sabenos quien se va a casar así que no era confuso en absoluto, si.
Bu ne saçma nokta, evet?
¿ Cuál es el maldito punto?
- Evet.
- Sí.
- Ah evet? - Hm-hmm.
- ¿ Si?
Oh, evet. "Tandy" dedim.
Bien. Yo dije, "Tandy."
Ve "Evet" dedi.
Y el dijo, "¿ si?"
Evet, yap sadece.
Si, solo hazlo.
- Evet.
- Si.
- Benzersiz New York. Evet?
- New York única. ¿ Si?
Sen de "evet mi?" Dedin.
y tu dijisté, "¿ Si?"
Evet, dolapta.
Si, en el armario.
Ama evet, görünüşe göre şimdi olan bitti.
Pero, sí, al parecer esto es justo lo que está sucediendo ahora.
Evet, doğru çağrı ; Berbat olacaktın
Si, esa es la forma correcta, apesta.
Evet?
¿ Si?
İyi seslenin, evet.
Buena decisión, si.
Evet! Tamam, yapacağım.
Si, bueno, lo haré.
Evet, elimizde Birkaç saat önce, yani...
Sí, aún tenemos unas horas, así que...
Evet, aslında, koşup gidip bana kaset getirebilir misin?
Sí, ¿ me puedes traer un poco de cinta?
Ooh, evet, sadece Scotch ile gideriz.
Sí, bueno, nos apañaremos con el celo.
Evet, sulu kalmalısın.
Sí, tienes que estar hidratada.
Evet, bence Melissa'nın bazı CD'leri var.
Sí, creo que Melissa tiene algunos CD.
- Evet, olur...
- Sí, eso sería...
Evet. Peki ya soğuktan ne hakkında konuşuyoruz?
Sí. ¿ De qué nivel de frío estamos hablando?
- Dağ akışı olur, evet. - Oh.
Que sea de arroyo de montaña, sí.
Ah, bunları seveceksin. Evet.
Os va a encantar, sí.
Evet, hepimiz biliyoruz, ama ne var biliyor musun?
Ya, todos lo echamos de menos, ¿ pero sabes qué?
Evet, sanırım Jasper.
Sí, eso creo, Jasper.
Evet, canım?
¿ Sí, tío?
- Evet?
- ¿ Sí?
Evet, tamam, bana ihtiyacı var.
Sí, vale, me necesita.
Evet, kanamayı durduramadım.
Sí, no pude parar la hemorragia.
- Evet!
- ¡ Sí!
- Evet, evet!
- ¡ Si, sí!
Evet!
¡ Sí!
Evet.
- Oh, sí.
Evet, çocuklara göz kulak olmak 24 saatlik bir iştir.
Si, cuidar niños es un trabajo de 24 horas.
Evet, duydum. Lütfen "soğanlı çörek de yaptım" de.
Por favor dime que compraste el pan con cebolla...
Evet. Donald Trump haklıydı.
Si, Donald Trump tenía razón :
Evet. Burası Teksas.
Si, esto es Texas.
Evet. Kesinlikle fazladan iki güne değdi.
Sip, totalmente valió los dos días extra.
- Evet, şey,
- y segura fiesta que se merece.
- Evet, getireceğim!
- ¡ Sí, voy a ir!
Evet, duydum.
- Sip, te escuche.
Evet öyle.
Si, lo está.
evet doğru 355
evet canım 124
evet biliyorum 304
evet var 222
evet öyle 811
evet sen 71
evet benim 134
evet dedi 25
evet ya 191
evet dedim 36
evet canım 124
evet biliyorum 304
evet var 222
evet öyle 811
evet sen 71
evet benim 134
evet dedi 25
evet ya 191
evet dedim 36
evet efendim 4215
evet de 83
evet mi hayır mı 99
evet elbette 66
evet mi 290
evet tabii 90
evet bu o 18
evet iyiyim 87
evet anne 162
evet dostum 66
evet de 83
evet mi hayır mı 99
evet elbette 66
evet mi 290
evet tabii 90
evet bu o 18
evet iyiyim 87
evet anne 162
evet dostum 66
evet bayan 183
evet ama 345
evet burada 46
evet bu 43
evet ya da hayır 65
evet o 181
evet kaptan 91
evet hanımefendi 169
evet doktor 98
evet yaptım 16
evet ama 345
evet burada 46
evet bu 43
evet ya da hayır 65
evet o 181
evet kaptan 91
evet hanımefendi 169
evet doktor 98
evet yaptım 16