Evet tabii translate Spanish
10,980 parallel translation
Evet tabii ki. Nerede?
Sí, claro. ¿ Dónde?
Evet tabii ki ister.
Claro que quiere.
- Evet tabii ki bahsettim.
- Claro que sí.
- Evet, tabii ki.
- Sí, por supuesto.
Evet tatlım, tabii ki inanıyorum.
Sí, cariño, por supuesto.
Evet, tabii.
Sí, claro.
Evet, tabii.
Sí, por supuesto.
- Evet, tamam, tabii ki.
- Sí, está bien, seguro.
Evet, tabii.
Sí. Claro que lo he hecho.
Evet, tabii ki, gerçek hayatta da böyle oluyor.
Sí, sí, por supuesto, eso es lo que sucede en la vida real.
Evet, prensim, tabii.
No creas, sigo por las nubes.
Tabii ki oradayım çünkü bu bir paralel evrense o halde başka bir ben ve biz var. Evet, evet! Buradan çıkış yolumuz bu!
Por supuesto que sí, porque si este es un mundo paralelo entonces existe otro yo, otros nosotros.
Firewire müptelası, tabii ya. Evet, bayılıyorum.
Yonqui del Firewire, por supuesto.
- Evet, tabii!
Sí, claro.
- Tabii ki, evet.
- En definitiva, sí.
Tabii, evet.
Sí, claro.
Tabii ki, evet.
Sí, claro.
Evet, evet, tabii.
Sí, seguro.
Evet, tabii ciddiydim.
Claro que lo dije en serio.
Tabii ya, evet! İçeri gelin.
Sí, pase.
Kesinlikle. Evet, olur. Tabii ki.
Claro. ¡ Si, por supuesto!
Tabii, evet.
Sí.
Evet, göğüslerinin büyümeye başladığını tabii ki fark ettim.
Sí, claro que lo noté.
Evet, tabii.
- Sí, cómo no.
- Evet, tabii ki.
- Sí, claro.
- Evet, tabii.
- Sí, claro.
- Evet, Bayan Mooney 3F'te. - Tabii.
- Sí, la Sra. Mooney está en el 3F.
- Evet, tabii ki vardı.
Sí, claro que sí.
- Evet. İkimizi de, tabii.
- Sí, seguro.
- Tabii ki evet.
- Oh, sí, claro.
Evet, tabii.
Sí. Por supuesto.
- Evet, tabii.
Sí, por supuesto.
- Evet, zaten haftada bir yapıyoruz o da âdet değilsen tabii, bir de ayın başında bir defa bir ağzına alıyorsun o kadar.
Sí. Tenemos sexo una vez por semana, excepto durante tu período, y una mamada acordada a principios de mes. Estamos en decadencia, Lise.
Evet ya o Richard Petty tabii.
Sí, estaba almorzando un día en Talladega con Richard Petty cuando... Sí, ese Richard Petty.
- Evet, ara tabii.
- Sí, ¡ llámala!
Ve tabii ki sonuçlar için de anlaşma yaptığım için evet, ben de dahilim.
Claro, yo tengo que lidiar con ellas, así que me incluyo.
Evet, tabii ki. Tamam.
Sí, está bien, está bien.
Evet, o zamana kadar ölmezsek tabii.
Sí, si es que no hemos muerto.
Evet, tabii ki. Bağdat'ta saat sabahın 9'u.
Claro, en Bagdad son las 9 : 00 a.m.
Evet, tabii ki.
Sí, claro.
- Evet, tabiî ki, elbette, ama 6 ay önce herkes onun mezarlıkta yandığını gördüyse Renney'nin karısı nasıl oluyorda bizim bahçemizden çıkıyor?
Sí... Sí, por supuesto, pero... ¿ Cómo podría ser que la esposa de Renney... estaba enterrada en nuestro campo, cuando... todo el mundo la vio ser enterrada en el cementerio... hace 6 meses?
- Evet, tabii.
- Sí, por supuesto.
- Evet, tabii.
Sí. Claro.
Evet, tabi, tabii ki erkek arkadaşınım Nora. - Hmm.
Sí, por supuesto que lo soy, Nora.
- Evet, tabii.
- Sí
Tabii ki baba. Evet.
Por supuesto, papá.
- Evet, tabii ki.
Si, por supuesto.
Evet, tabii ki. Ben...
Hola, Pete.
- Şunu açabilir misin Sam? - Tabii ki. - Evet, biz açamadık.
Eso me hace pensar que la decisión que tomé no fue un error.
"Evet, tabii ki, al onu."
"Si, señor. Si, dato".
Evet, böylece biz de onların adını öğreniriz, tabii adları varsa ve sonra zamirlere geçeriz.
Para poder aprender sus nombres, si los tienen, e introducir pronombres.
evet tabii ki 28
tabii 9702
tabiî 81
tabii ki 3786
tabiî ki 109
tabii ki evet 16
tabii ki hayır 476
tabii ki seviyorum 29
tabii ki öyle 97
tabii ki var 74
tabii 9702
tabiî 81
tabii ki 3786
tabiî ki 109
tabii ki evet 16
tabii ki hayır 476
tabii ki seviyorum 29
tabii ki öyle 97
tabii ki var 74
tabii ki istiyorum 19
tabii ki de 45
tabii ki benim 18
tabii eminim 16
tabii ki olmaz 20
tabii efendim 146
tabii ki biliyorum 29
tabii ki yok 71
tabii ki eminim 28
tabii ya 578
tabii ki de 45
tabii ki benim 18
tabii eminim 16
tabii ki olmaz 20
tabii efendim 146
tabii ki biliyorum 29
tabii ki yok 71
tabii ki eminim 28
tabii ya 578