Faydası olmaz translate Spanish
788 parallel translation
Söylememin sana bir faydası olmaz.
No te servirá de nada que te lo diga.
Çok tatlısın Max, ama bu sefer aspirinin faydası olmaz.
- Eres muy amable. La aspirina no servirá de nada.
Böyle konuşmanın bir faydası olmaz.
No está bien hablar de este modo.
Bir kaç kuş beyinli öğrenciyi yakalamanın ve yazılı basına el koymanın faydası olmaz.
No tiene sentido atrapar estudiantes y confiscar una imprenta.
Sana yardımı olur mu? Faydası olmaz.
La primera vez que vine aquí nunca imaginé que todos los muebles que traje acabarían siendo subastados.
Eğer insanlara ölüm korkusu aşılanacaksa onları güldürmenin faydası olmaz.
Queríamos que la gente sintiera miedo, no que se rieran.
Üzgün olmanın bir faydası olmaz.
Que usted lo sienta no ayudará.
Ona yaptıkları şeyin faydası olmaz.
Lo que le están haciendo, no.
Bunun Tara'ya pek faydası olmaz.
No sería de ayuda para Tara.
Size bir faydası olmaz ama, nasıl isterseniz, bayan.
No va a conseguir nada, Pero como usted quiera, señora.
- Çok endişelenmenin de faydası olmaz. - İdam mangasına çok mu meraklıyım sence?
No creerá que me gusta la idea de morir fusilado, ¿ verdad?
Ölü bir kralın ve ölü bir hırsızın kimseye faydası olmaz.
Un rey y un ladrón muertos poco harán.
Bence dini aramak için yola çıkan birine bunların faydası olmaz.
- Tienes razón. Como yo lo veo, es inútil que un tipo se lance en busca de la religión.
"Senin dansına gelince dansının faydası olmaz"
Y en cuanto a ti No sabes bailar
Çok geç, faydası olmaz.
Demasiado tarde para que les sirva.
O çizgili pijamalarıyla sana faydası olmaz tatlım.
No te puede ayudar allí, querida.
Bir faydası olmaz.
Matarla no te ayudará.
Fazladan bir tane daha almanın faydası olmaz.
Tomarte otra no te hará ningún bien.
Tamamen yanılıyorsun canım. Bana faydası olmaz.
Tal vez a una, pero no a más.
Bunun faydası olmaz.
Eso no servirá de nada.
Şimdi haddinizi aşıyorsunuz. Bunun size bir faydası olmaz.
Purvus, esto no te ayudará.
Bunun bir faydası olmaz.
No servirá de nada. Ha tomado una decisión.
Hiçbir faydası olmaz.
Nada logrará eso.
Bunun sana hiçbir faydası olmaz.
Eso no le ayudará.
- Size hiç bir faydası olmaz.
- No serviría de nada.
O harika biriydi ancak kara kara düşünmenin bir faydası olmaz.
Era un chico maravilloso, pero la melancolía no te ayudará.
Davacı olarak vereceği ifadenin bu davaya pek faydası olmaz.
Su testimonio es la llave de este caso. Como demandante ella no podría declarar en su propio nombre.
Ateş etme, ölüsünün bize faydası olmaz.
No dispares, muerto no nos sirve.
Uyarıcının faydası olmaz. Ameliyat yapmaz, zehrin yayılmasını engelleyemezsek bilinci yerine gelmez.
Si no opero y detengo la hemorragia, jamás podrá recuperar la consciencia.
Hayır, bunun hiçbir faydası olmaz, hiçbir yararı olmaz.
- No, no servirá de nada.
Ona girmeyin, size faydası olmaz.
No la coja, no es la buena.
Ya da kızın hasta olduğuna karar verdiler diyelim. Bunun adamımıza faydası olmaz, değil mi?
- Si descubren que ella estaba mal, no ayudará en nada al hombre.
Hastaneye götürmenin faydası olmaz.
Moverla no sería buena idea.
Seni rahatsız eden düşündüğüm şeyse, fındık ilacının faydası olmaz.
Si es lo que creo, esto no se cura con hamamélide.
Size açıklamaya çalışmama izin verin Bayan Wilberforce. Bu durumda parayı geri götürmenin hiç bir faydası olmaz. Size garip görünse de kimse parayı geri istemiyor.
Déjeme explicarle, Sra. Wilberforce, que en este caso no serviría de nada devolver el dinero, por muy extraño que parezca.
Sizce iyi bir ailede yetişmenin faydası olmaz mı diyorsunuz?
¿ Cree que el ambiente de una buena familia no influye nada?
Faydası olmaz.
Es inútil.
Faydası olmaz Vance.
No servirá, Vance.
Bunun da Hank'a bir faydası olmaz.
Y eso no beneficiaría a Hank.
Bunun kimseye faydası olmaz.
No sería bueno para nadie.
Onun faydası olmaz.
Eso no le servirá.
Hayır, hastaneye gelmenizin bir faydası olmaz.
No, será inútil que venga.
Sana bir faydası olmaz.
No servirá de nada.
Bunun bize bir faydası olmaz.
No nos servirá de nada.
Silahın sana bir faydası olmaz.
No puedes usar un arma.
- Size bir faydası olmaz. Arayın.
No le hará ningún bien.
Yılanlarca istila edilmiş bu tapınakta gizlenmenin bize bir faydası olmaz.
¡ Escondernos en este templo infestado de serpientes no nos hará ningún bien!
Bunların bize bir faydası olmaz.
¿ Armas? No nos servirán de nada.
Bunun bir faydası olmaz.
- No servirá de nada.
- Bunun faydası olmaz.
No creo que ayude.
Şimdi olmaz... Yüce Tanrım! Ne kadar sıkıcı, bitkin, basit ne faydasız ve boş geliyor bu dünya bana.
" Oh Dios, cuán vanos me parecen todos los placeres de este mundo, fastidiosos, insipidos.
olmaz 3739
olmazdı 21
olmaz mı 346
olmazsa 30
olmaz öyle şey 40
olmaz dedim 29
olmaz efendim 16
faydasız 71
faydası yok 166
olmazdı 21
olmaz mı 346
olmazsa 30
olmaz öyle şey 40
olmaz dedim 29
olmaz efendim 16
faydasız 71
faydası yok 166